Bolu için CHP’den iki farklı yorum: “Bu bir feryattır”, “Hayır savunulamaz”
Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın şehirde yaşayan yabancıları uzaklaştırmak için suyu 10 kat pahalı satma kararı CHP içinde de tartışma yarattı. RS FM’de Atilla Güner’le Akşam Postası yayınına katılan CHP’li Engin Özkoç ve İlhan Cihaner, yaşananları iki farklı perspektiften değerlendirdi.
Tanju beyin yaklaşımını feryat olarak görmek lazım
*CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç*: “Resmi verilere göre 3 Milyon 600 bin ama Türkiye’de yaşayan Suriyelilerin sayısının 5 Milyon söyleniliyor. Bazı izlerin demokratik yapısı değişti. Kilis’in yüzde 82’sinin, Şanlıurfa ve Hatay’ın yüzde 22’sinin, Gaziantep’in yüzde 21’i, Mersin ve Adana’nın yüzde 11’i Suriyeli. Türkiye’de zorunlu eğitim çağında 1 Milyondan fazla Suriyeli çocuk var. Türkiye’de 500 bin Suriyeli bebek dünyaya gelmiş. İstanbul’da 560 bin Suriyeli yaşıyor. Tanju gibi o illerdeki kendi seçmenlerine belediyecilik görevini yapmak isteyen insanların belediyecilik görevini yapamayacak duruma getiriyor ve feryat etmek zorunda kalıyorsunuz. Tanju beyin ifade ettiği biçimiyle yaklaşmak doğru değil ama Tanju beyin hangi koşullar içerisinde feryat ettiğini ortaya koymak gerekiyor. Tanju beyin su fiyatlarıyla ilgili söylediği doğru şey değil ama bu yaklaşımı feryat ve çığlık olarak görmek lazım.”
Avrupa’da İslamofobiden bahsederken içeride bunu savunamazsınız
*CHP eski PM üyesi İlhan Cihaner*: Su ve temel ihtiyaçlarından kısıtlanması kesinlikle kabul edilebilir değil. İnsanların asgari ihtiyaçlarının ücretsiz olmasını savunurken tam tersi ekonomik koşullarda daha dezavantajda bulunan bir insan gurubuna baskı yapıp onları başka bir şeye zorlamayı ulusal hukukla bağdaştırmak mümkün değil. Bu anlamda kabul edilemez buluyorum. CHP açısından el alınınca partinin bu konuda karışık sinyaller verdiğini eleştiri olarak söylemek gerekir. Dünyanın en çok sığınmacısını barındıran ülke olarak aslında bir model de oluşturabilir ama maalesef sağ popülist dili kullanarak pozisyonlarını güçlendirmeye çalışıyorlar. Bir müddet sonra işsizliğin sorumlusu iktidar ya da izlenen yanlış ekonomik politikalar değil sığınmacılar olarak görünmeye başlanacak. Batı’da Türk göçmenler aleyhine çok can yakıcı şekilde yaşadık ve hala da yaşıyoruz. Dışarıda İslamofobi’dan rahatsızlık duyulurken ya da Almanya’daki ırkçılıktan, Trump’ın göçmen göçmen karşıtı politikalarından rahatsızlık duyarken aynı politikayı içeride savunamazsınız.