Tahmin edileceği gibi Sağlık Bakanı’na 29 Temmuz’da günlük tablonun niçin değiştiğini de sordum. Bakanın verdiği yanıtlar özetle şunlar: “Temmuz ortalarından itibaren vaka artışları yeniden başladı. Günlük vaka rakamları ikiye katlandı. Buna karşılık kaybettiğimiz vatandaşlarımızın sayısında da yoğun bakımlara yatırdığımız ve entübe etmek zorunda kaldığımız hastaların oranında da beklenmedik artışlar yaşamaya başladık. Bu nedenle yeni bir yapılanmaya gitmek, bir taraftan ‘hasta ağırlıklı bir strateji oluşturarak erken ve hızlı tedavi süreçlerine yoğunlaşmak’ diğer taraftan da ‘asemptomatik kişileri ayırarak bunları süratle izole edip temaslıları hakkında yoğun bir filyasyon çalışmasına girmek’ üzere hazırlandık. Yoksa ne halka ne de Dünya Sağlık Örgütü’ne bildirdiğimiz rakamlara ilişkin herhangi bir bilgiyi saklama, üstünü örtme düşüncemiz olmadı.” Anladığım kadarıyla Sayın Bakan ve ekibi meselenin “teşhis boyutu” ile “tedavi boyutu”nu ayırmayı ve her iki alanda ayrı ayrı yoğunlaşmayı tercih etmişler. Peşinen belirteyim aynı kanaatte değilim. Eğer böyle olacaksa da sadece hasta sayısını değil her gün asemptomatiklerin sayısını da tabloya net ve açık olarak eklemeleri lazım. O sayıları görmek de hepimizin hakkı.