İsrail’in siber saldırısı sonucu Lübnan’da Hizbullah’ın da iletişim için kullandığı çağrı cihazlarında yaşanan patlama sonucu en az 9 kişi hayatını kaybederken Lübnan Sağlık Bakanı yaralı sayısını 2.800 olarak duyurdu. Yaralıların 200’ünün durumunu ağır olduğu ifade ediliyor.
İran Mehr haber ajansı, İran’ın Lübnan Büyükelçisi Mucteba Amani’nin de cihaz patlamasında yaralandığını bildirdi.
Lübnan Sağlık Bakanlığı, ellerinde çağrı cihazı olan vatandaşlarına derhal bunlardan kurtulma çağrısı yaptı.
Reuters’a konuşan bir güvenlik kaynağı, Hizbullah’ın yüzlerce üyesinin, haberleşmek için kullandıkları çağrı cihazlarının patlaması sonucu ağır yaralandığını söyledi.
HİZBULLAH: EN BÜYÜK GÜVENLİK İHLÂLİ
İsminin açıklanmaması kaydıyla konuşan bir Hizbullah yetkilisi, çağrı cihazlarının patlatılmasının İsrail ile yaklaşık bir yıldır süren savaşta örgütün maruz kaldığı “en büyük güvenlik ihlali” olduğunu söyledi.
Başkent Beyrut’un güney banliyölerinde ambulanslar ilerlerken, bölge sakinleri patlamaların 30 dakikadan fazla sürdüğünü belirtti.
Reuters’a konuşan üç güvenlı̇k kaynağı, Lübnan’da patlayan çağrı cı̇hazlarının Hı̇zbullah’ın son aylarda getı̇rdı̇ğı̇ son model cihazlar olduğunu söyledi.
ÇAĞRI CİHAZLARI NASIL PATLATILDI?
Çağrı cihazlarının patlaması, çeşitli teknik yöntemlerle açıklanabilir. Birinci ihtimale göre, çağrı cihazlarına yerleştirilen askeri sınıf patlayıcılar, belirli bir sinyal alındığında etkinleştirilmiş olabilir. Bu patlayıcılar, cihazların içine gizlenmiş ve alfanümerik mesajlar ile tetiklenmiş olabilir. Patlamaların çoğu el ve karın bölgesinde meydana geldi ve bu durum, patlayıcıların cihazın içine entegre edilmiş olduğunu destekliyor.
İkinci ihtimalde ise, cihazlara uzaktan aşırı yük bindirilmesi ile aşırı ısınma sağlanmış ve bu da lityum pillerin patlamasına yol açmış olabilir. Bazı kullanıcılar, cihazların patlamadan önce ısındığını belirtmiş ve bu yüzden cihazlardan kurtulduklarını ifade etmişti. Alternatif olarak, cihazların üretim ve sevkiyat aşamasında kötü niyetli müdahalelere maruz kalmış olabileceği düşünülüyor.
Bu olayların tam nedeni hala belirsizliğini korurken, her iki teori de çağrı cihazlarının patlamalarının arkasındaki potansiyel nedenlere ışık tutmaya çalışıyor. Hem siber saldırılar hem de tedarik zinciri müdahaleleri, bu tür olayların karmaşıklığını ve ciddiyetini gözler önüne seriyor.