Çin karşıtı grubun yeni oyunu: “Sızdırılan” ÇKP üyeleri listesi…
Çin Komünist Partisi’nin (ÇKP) 1,95 milyon üyesinin bilgilerinin yer aldığı iddia edilen “sızıntı isim listesi” bazı Batılı medya organlarına yeni bir malzeme oldu.
Veritabanının gerçekliği son derece şüpheli olmasına rağmen, bu kişilerin Çin’deki yabancı konsolosluklarda ve yabancı şirketlerin Çinli personeli arasında yer aldığı kaydedilerek, yeni bir cadı avı ve linç girişimi başlatılmak isteniyor.
Sızdırılan isim listesi 1,95 milyon kişiyi içeriyor ve doğum tarihleri, pozisyonlar, kimlik numaraları ve bazı telefon numaraları yer alıyor.
Çin hakkında ne kadar cahil olduklarını gösteriyor
Ancak ÇKP üyeliğini “istihbarat çalışması” ve güvenlik risklerine bağlayan bu söylem, Çin’i yakından izleyen yabancı uzmanların da bileceği üzere son derece gülünç bir iddia olduğu gibi, Çin toplumu hakkında cahil olmanın göstergesidir.
Avustralyalı bir medya kuruluşu ve İngiliz Sunday Mail’in bildirdiğine göre, ÇKP üyeleri Shanghai’daki yabancı konsolosluklarda ve IKEA, Volkswagen ve Pfizer dahil büyük yabancı şirketlerin Çin şubelerinde çalışmaktadır.
Belgenin kaynağı Çin’e Karşı Parlamentolar Arası İttifak.
Bu grup, ABD’de azılı Çin karşıtı Senatör Marco Rubio’nun da dahil olduğu 150 kadar isimden oluşan, ideolojik olarak yönetilen yeni bir oluşum.
Batı medyası, büyük bir gizlilik ihlali oluşturduğu gerçeğini göz ardı ederek, 1,95 milyondan herhangi birinin istihbarat işleriyle bağlantılı olduğunu kanıtlayamamasına rağmen, listeyi “ÇKP destekli istihbarat faaliyetlerinin kanıtı” olarak abartmaktan geri durmuyor.
Peki, bu liste doğru mu?
Çin’deki yabancı elçilikler ve konsolosluklar, ÇKP üyelerinin işe alınmasını özellikle engellemiyorlarsa, işe aldıkları Çinli çalışanlardan bazılarının ÇKP üyesi olması muhtemeldir.
ÇKP üyeleri toplumun her kesimindedir
ÇKP’nin 90 milyondan fazla üyesi vardır. Parti üyelerini işe almak için siyasi standartları karşılamanın yanı sıra, taban örgütleri genel olarak iyi ahlak, olumlu ilerleme, başkalarına ve kollektif çalışmaya değer verme özelliklerine bakarlar. Bunların çoğu sadece Çin toplumundaki sıradan insanlar değil, aynı zamanda taban teşebbüslerinde de ileri düzey figürlerdir. ÇKP üyeleri gerçekten toplumun her tabakasındadır ve toplumun her köşesinde öncü rol üstlenirler.
Yabancı kurumlar normalde Çin’de çalışanlarını arttırırlarsa, kesinlikle ÇKP üyeleriyle karşılaşırlar. Çin’in bunlara “sızmasına” gerek yoktur.
Zaten Çin’de faaliyet gösteren birçok yabancı şirket bunun farkındadır. Bu haberleri “patlatan” medya organları zahmet edip bu şirketlerle irtibat kursaydı, benzer bir yanıt alırlardı.
Mesela Volkswagen Çin şubesi, Global Times’a yaptığı açıklamada, herhangi bir siyasi partiye katılmanın, çalışanın kişisel kararı olduğunu ve buna müdahale etmediklerini söyledi. Volkswagen, global olarak her çalışanın siyasi ilişkisine saygı duyduklarını açıkladı.
Bu olayla ilgili haber yapan Avustralya medyası bile, bu çokuluslu şirketlerin veya kurumların işe alırken ÇKP üyelerinin kabulünü asla yasaklamadıklarını ve bu sözde sızdırılmış belgede yer alan herhangi bir taraf üyesinin Çin hükümeti için casusluk faaliyetlerinde bulunduğuna dair hiçbir kanıt bulunmadığını kabul etti.
ÇKP üyelerine casusluk ve istihbarat ajanları olarak bakmak, Amerika Birleşik Devletleri’nin Çin’i aşırılıklara ilişkilendiren ideolojik yaklaşımının bir sonucudur.
“ABD’deki işvereniniz sizi işe almadan önce Cumhuriyetçi mi yoksa Demokrat mı olduğunuzu soracak mı?” Shanghai’daki çok uluslu bir firmanın bir çalışanı, kimliğinin açıklanmaması koşuluyla Global Times’a bu açıklamayı yaptı.
ÇKP’yi damgalamak ve şeytanlaştırmak, Çin karşıtı klik için yeni bir numara değil. ABD geçtiğimiz günlerde, pek çok kişinin açıkça McCarthycilik olduğunu söylediği bir hareketle ÇKP üyeleri ve ailelerine vize kısıtlamaları getirdi.
Bu tür hareketlerin ÇKP ile Çin halkı arasında uyuşmazlık yaratmayı amaçladığını görmek zor değil. Ancak bu tip belgelerden medet umanlar, attıkları her adımda Parti ile halk arasındaki kenetlenmenin nasıl daha da sağlamlaştığını göremiyorlar.