CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, iktidar sözcülerinin eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un, “Erken seçim kararı alınsaydı 1960 darbesinin olmayabileceği” yönündeki sözlerinin, kendisinin yaptığı erken seçim çağrısısı ile ilişkilendirilmesini, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “gündem oluşturamaması ve bu nedenle düşman arayışı içinde olmasına” bağladı.
Erdoğan’ın CHP’den korktuğunu savunan Kılıçdaroğlu, “Çünkü CHP iktidara geldiğinde devletin nasıl yönetileceğini sadece 83 milyon değil, bütün dünya görecek. İstediği kadar eleştirebilir bizi. Gece de muhtemelen rüyasında en çok beni görüyordur” dedi.
Kılıçdaroğlu, Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü’ne Prof. Dr. Melih Bulu’nun atanmasına yönelik protestolar üzerine üniversite kampüsü kapısına kelepçe takılmasını ise “Türkiye, sivil darbenin içindedir. YÖK, 12 Eylül darbe hukukun sonucudur. Bugün devam ediyor” sözleriyle değerlendirdi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, parti genel merkezinde yeni yıla ilişkin değerlendirmelerde bulunduğu basın toplantısında, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını da yanıtladı.
Toplantıda Kılıçdaroğlu’na parti sözcüsü Faik Öztrak, Grup Başkanvekili Özgür Özel ve Genel Başkan Başdanışmanı ve İzmir Milletvekili Tuncay Özkan da eşlik etti.
“Mağdurları savunacağız”
CHP Lideri, yeni yılın ilk günlerinde yaşanan sert tartışmalara dikat çekerek, “Hiçbir zaman haksızlığın yanında olmadım. Mağdurun hakkını korumak bize düşer. Çünkü mağdur vatandaş sesini çıkarttığında ya savcı çağırıyor ya da sosyal medyada linç ediliyor. Bu mağdurların hakkını biz savunacağız” dedi.
Kısır tartışmaların kimseye yararı olmadığını kaydeden Kılıçdaroğlu, “Mutfaklarda yangın var. İnsanlar gerçekten de perişan. Böyle bir ortamda, kısır tartışmaların içine girmek yerine, vatandaşların var olan sorunlarını çözmeye siyaset kurumunun kilitlenmesi gerekmez mi? Her soruna çözüm ürettik ve her sorun için hükümetin önüne çözüm koyduk. Eksik ya da yanlış bulabilirler ama onlar da çözüm koysunlar. Çözemiyorlarsa demeliler ki biz Türkiye’yi yönetemiyoruz” ifadelerini kullandı.
“Halktan yana yönetseler, tefecilerin kucağına oturmazlardı”
İktidarın ülkeyi yönetemediğini belirten Kılıçdaroğlu, ekonomide alınan birbirine zıt kararların bunu ortaya koyduğunu ifade etti. Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
” Soruyorum, 18 yıldır ülkeyi yönetiyorsun, 19. yıla girdik. Nasıl olur da 83 milyon vatandaşı Londra’daki bir avuç tefeciye teslim ettin. Dünyanın en yüksek faizini ödüyoruz, neden? Almanya’ya bakın, negatif faizle borçlanıyor. Yani borç verenler, ayrıca para veriyorlar. Parayı işlettiği için. Biz de faiz ödüyoruz. Neden? Bütün bunların tartışılması lazım… Bütün bu işler halktan yana mı, halktan yana mı yoksa bir avuç tefeciden yana mı davranacak ülkeyi yönetenler? Halktan yana yönetseler işsizlik olmazdı, tefecilerin kucağına oturmazdı hükümet, kimse adalet sorunu var mı diye sormazdı. Sokaktaki çocuk bile adalet sorunu olduğunu biliyor. (…) Biz 2021’de sorunu çözecek insanların siyasette yükselmelerini istiyoruz. Vatandaşın da artık yeter demesini bekliyoruz. Bu kadar acı, bu kadar göz yaşı, hak ettiğimiz acı ve göz yaşı değil. Her alanda ciddi sorunlarımız var. Biz bunları aşmaya kararlıyız, aşacağız. Birlikte aşacağız. Bu ülkenin insanlarıyla aşacağız.”