Yeniçağ Gazetesi yazarlarından Arslan Bulut, Halil Faryalı suikastından sonra gündeme gelen TMT’yi ele alarak, milli kurumların önemine bir kez daha değindi. Arslan Bulut, Halk TV’de TM’yi kötüleyen Ayşenur Arslan’a da cevap verdi. Yazarın bugünkü yazısı aynen şöyle;
Lise ikinci sınıftaydım. Bir gün, edebiyat öğretmenimiz Bercis Hanım, sınıfa sırım gibi bir delikanlı ile birlikte girdi ve “Misafirimiz, sizin yaşlarınızdadır. Kıbrıs’ta mücahit olarak savaştı. Şimdi devlet tarafından Antakya’ya biraz dinlenmek için gönderildi ama sizinle birlikte birkaç gün derslerine burada devam edecek” dedi… Bercis Hanım, o delikanlıyı tahtaya kaldırdı, soru yağmuruna tuttu. Delikanlı her soruya doğru cevap verdi. İşte o delikanlı, biz huzur içinde yaşarken, bozkurt amblemiyle kurulan TMT organizasyonuyla Kıbrıs’ta vatanını savunan mücahitlerden sadece biriydi…
***
Ayşenur Arslan‘ın, Halk TV’deki Medya Mahallesi programında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde işlenen cinayeti yorumlarken, “Halil Falyalı, kendini Türk Mukavemet Teşkilatı olarak tanıtırdı. Türk Mukavemet Teşkilatı adada suikastlarla bilinen illegal, yarı resmi bir oluşumdu” demesi üzerine bir infial oluştu ama bana sorarsanız, “bir musibet, bin nasihatten evladır” atasözündeki gibi olumlu gelişmelere de sebep oldu!
Meselâ, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Türk Mukavemet Teşkilatı, KKTC’nin Kuvayı Milliye’sidir ve Kıbrıs’ta Türklerin direnişinin sembolüdür.” diye konuştu.
AKP Sözcüsü Ömer Çelik de, “Katliam şebekesi EOKA’ya karşı dünyanın en namuslu ve meşru mücadelesini veren TMT, Kuvayi Milliye’dir” diye konuştu. Yine Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay benzer sözler söyledi.
AKP, Kuvayı Milliye’ye sahip çıkıyor, TMT’ye sahip çıkıyor…
Daha dün Cumhuriyet dönemini “90 yıllık reklam arası” olarak gördüğünü söyleyen, AKP Balıkesir milletvekili Tülay Babuşçu idi. Daha dün, “2023’te yüz yıllık hesaplaşma olacak” diyen kişi AKP Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın idi… “Keşke Yunan kazansaydı” sözünün sahibi de bellidir. Bu sebeple, AKP’nin Kuvayı Milliye’ye ve TMT’ye sahip çıkması olumlu bir gelişmedir…
***
Arşiv taraması yapacaktım ki gerek kalmadı… Gazeteci Barış Terkoğlu, konuyu değerlendirirken, “Önümde Sabah Gazetesi’nin 2009 Kıbrıs seçimlerinden önceki manşeti duruyor. Ne yazıyor biliyor musunuz Denktaş işaret edilerek. ‘Bu da yavru Ergenekon’ yazıyor. Yeni Şafak Gazetesi’nin manşeti duruyor ‘Yavru Ergenekon’ yazıyor. Star Gazetesi’nin manşeti duruyor ‘Ergenekon yavru vatan’ yazıyor. TMT’yi Ergenekon’a bağlamaya çalıştılar. Rauf Denktaş’ı Ergenekoncu ilan ettiler bu gazeteler.” diye konuştu ve Rauf Denktaş‘ın “Ergenekon dosyasını Türk Mukavemet Teşkilatı’na bağlayacaklar! Herkes TMT’ye bağlı olduğu için hizmet ettiği için şeref duymaktadır…” sözlerini hatırlattı.
***
Denktaş’a “Ergenekon ve TMT” suçlamaları yapıldığı sırada; 10 Nisan 2009 tarihinde, “Atatürk’ü ne zaman yargılayacaksınız?” başlıklı bir yazı ile şu uyarıda bulunmuştum:
“Rauf Denktaş, TMT, yani Türk Mukavemet Teşkilâtı’nın kurucularındandır. Kıbrıs Türklerinin haklarını savunmak üzere kurulan bu teşkilât, Kıbrıslı mücahitlerin seçiminde, eğitilmesinde ve görevlendirilmesinde, Rum çetelere karşı Türk halkının savunulmasında ve nihayet 1974 harekâtında Türk Silahlı Kuvvetleri’ne istihbarat temin edilmesinde ve omuz omuza savaşta tarihi görevler yapmıştır.
Bugün Denktaş’ın Ergenekon davasında yargılanmasına izin verirseniz, yarın Atatürk’ü de yargılayacaksınız demektir. Denktaş, KKTC’nin Atatürk’üdür. Onun kılına dokunmaya kimse teşebbüs etmesin! Siyasi hırsın da bir sınırı vardır.”
***
Ayşenur Arslan, geri adım attı ve yanlış ifade ettiğini kabul etti ama “TMT suikastlerle bilinirdi” sözü ortada duruyor. Halil Falyalı, kendisini TMT’ci olarak tanıtmışsa bunun bir kıymeti yok. Zira TMT, 1974’te Güvenlik Güçleri Komutanlığı’na dönüştürülmüştür. O tarihten sonra TMT’cilerin çoğu, birer birer aramızdan ayrıldı. Falyalı ise TMT kurulduğunda daha yeni doğmuştu! Kısacası, Falyalı üzerinden TMT’yi kötü gösteren sözler, sahibine zarar vermiştir…