İki-üç gündür gündemde Taliban var. Taliban malumunuz üzere bilindik bir yapılanma. Rus işgaline karşı ABD tarafından kuruldu. Derken, “bağrından” El Kaide çıktı. Amerika Birleşik Devletleri’ne savaş açtı. İşler tersine döndü. Rusya ve Çin ile yakın temasa geçti. 11 Eylül saldırılarından sonra, ABD Taliban yönetimindeki Afganistan’ı işgal edince 20 yıl süren ABD-Taliban savaşı başladı.
Bu savaşta, bir yere varamayacağını anlayan Amerika, bu kez sahaya “modern” Afgan ordusu sürdü. Yarattığı silahlı güç sadece Afganistan merkezi yönetiminin ordusu değildi. Birde Irak ve Suriye’de “icat” ettiği IŞİD ya da DAİŞ denilen yobazları Afganistan’da da örgütledi.
Neticede, Pakistan gizli servisi İSİ’nin başından itibaren desteklediği 70 bin kişilik Taliban, tek mermi atmadan güle-oynaya başkent Kabil’e girdi.
ABD’nin kurup donattığı 300 bin kişilik merkezi Afganistan ordusu dağıldı. Uçaklarla komşu ülkelere, Tacikistan ve Özbekistan’a sığındı. Savaş uçaklarıyla dahi bu ülkelere kaçtılar. Devlet başkanı Eşref Gani, helikopterler dolusu dolarlarla ülkeyi terk etti. Türkiye’nin yıllarca, milyonlarca dolar harcadığı Raşit Dostum da soluğu Özbekistan’da aldı. Nasılsa Türkiye’de müthiş bir mal varlığı var!
ABD’ye güveninin ne olduğu gerçeği ile halk bir kez daha yüz yüze geldi. İşgal ettiği Irak ve Suriye de barınamayan ABD, bu ülkelerde olduğu gibi Afganistan’da da katliamlara kanlı imzasını attı! Geride kan, göz yaşı ve kargaşa bıraktı… Can derdine düşen insan yığınlarının Kabil hava alanında nasıl hareket halindeki uçaklara binmeye çalıştıkları; kanatlarında ve tekerleklere tutunanların havada nasıl uçaktan düştükleri dünya tarafından hayretle izlendi.
Bu görüntüler, Afganistan gerçeğini anlatıyordu. Dünyadan bi haber olan Taliban militanlarının, ilk kez gördükleri lunaparkta, silahlarını bırakmadan çocuklar gibi nasıl eğlendiklerini izlemediniz mi?
Gelelim, madalyonun diğer yüzüne!..
Bu kaostan kaçan on binlerce ABD yanlısı Afgan askeri, sivil elbiselerle, silahsız bir şekilde geldikleri İran’dan (hükümetin organizasyonu) ile Türkiye sınırından illegal bir şekilde memleketimize doldular. Ve bu göçmen furyası halen devam ediyor. Yalan açıklamalarla komu oyunu sakinleştirmeye çalışan Türk Hükümeti izin vermese bir Allah’ın kulu bu topraklara adım dahi atamaz. Maalesef ABD ile gizli-kapaklı bir anlaşma yapıldığı aşikar…
Türk milletinin Anadolu’daki varlığına yönelik, organize edilen Suriye ve Afgan sığınmacılarının, gelecekte ülkemizi bir iç savaşa sürüklemesi çok yüksek bir ihtimaldir.
Bir de şak şakçı salaklar var! İsim vermeyeceğim ama, Taliban’ın zaferini tatlı dağıtarak sevinenler mi ararsın, sümüklü bir grup liderinin açıklamasını izlersin, Ayasofya Camisi’nde imamlık yapmış iktidar yanlısı bir din adamının hayret verici beyanlarına mı bakarsınız…
Ülkemizdeki; yobaz, örümcek kafalı gericiler, Bedevi sempatizanları, Atatürk ve rejim düşmanları bayram havasında. Ne de olsa, balık baştan kokarmış!
Tüm bu gelişmeler seyrederken, Türkiye Kabil Havalimanı’nı korumaya talip. Bekleyip ne olacağını hep birlikte göreceğiz..
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Taliban liderleri şimdiden birbirlerini “kardeş” ilan ettiler bile…
İşimiz zor!..
“Tanrı Türk’ü korusun”