İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden ayrılık süreciyle birlikte finans başkenti Londra’dan göç de başladı. Şu ana kadar 440’ı aşan firmanın 1,2 trilyon doları aşan değerde varlığı AB ülkelerine taşıdığı açıklandı.
1 Ocak 2021 tarihi itibarıyla İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden (AB) ayrılış süreci (Brexit) tamamlanırken, dünyanın finans başkentlerinden biri olan Londra bu süreçten zararlı çıktı.
Business Insider’ın haberine göre, şu ana kadar sayıları 440’ı aşan finansal şirket, Londra’dan ya ayrıldı ya da ayrılık kararı aldı.
900 MİLYON POUND’LUK KAÇIŞ, ARKASI GELEBİLİR
Londra merkezli düşünce kuruluşu New Financial’ın dün yayımladığı rapora göre, Londra’dan AB’ye taşınan toplam banka varlığı değerinin 900 milyon pound (1 trilyon 243 milyon dolar) değerinde olduğu belirtildi.
Londra’dan ayrılan banka ve diğer finansal şirketler, personellerini, ofislerini, tüzel kişiliklerini ve varlıklarını da İngiltere’den AB üyesi ülkelere taşıdılar.
Banka varlıklarına ek olarak, sigorta ve varlık yönetim şirketleri tarafından yönetilen 100 milyon poundluk (138 milyon dolar) fonun da Londra’yı terk edeceğine işaret edildi.
Raporda, finansal göçün bilançosunun daha yüksek olmasının muhtemel olduğuna ve göç eğiliminin devam etmesinin beklendiğine vurgu yapıldı.
DUBLİN, PARİS, LÜKSEMBURG, FRANKFURT
Avrupa Komisyonu Finansal Hizmetler Komiseri Mairead McGuinness, 15 Aralık 2020 tarihinde yaptığı açıklamada, orta ve uzun vadede Londra’nın AB’nin finansal merkezi olmaya devam edemeyeceğini açıklamıştı.
Raporda, Londra’yı terk eden şirketlerinin yaklaşık dörtte birinin AB üyesi olan İrlanda’nın başkenti Dublin’e göç ettiği, Paris, Lüksemburg ve Frankfurt’un sırasıyla yüzde 19, yüzde 17 ve yüzde 12’lik pay aldığı, uzun dönemde bu süreçten en kârlı çıkacak kentin Frankfurt olmasının beklendiği belirtildi.
Raporda ayrıca, İngiltere’nin Avrupa ve dünyadaki bankacılık ve finans sektöründeki etkisinin kademeli olarak azalacağına ancak bir finans merkezi olmaya devam edeceğin işaret edildi.
BREXIT REFERANDUMU 2016’DA YAPILMIŞTI
İngiltere’de Haziran 2016’da yapılan AB referandumunda yüzde 48’e karşı yüzde 52 ile Brexit kararı alınmıştı.
AB’den resmen 31 Ocak 2020’de ayrılan ancak geçiş süreci nedeniyle AB hükümlerine uymaya devam etmek zorunda kalan İngiltere, Brüksel ile başta ticaret olmak üzere ikili ilişkiler konusunda kapsamlı müzakereler yürütüyordu.
“Adil rekabetin sağlanması”, “ticari anlaşmazlıkların nasıl çözüleceği” ve “balıkçılık” gibi zorlu konularda anlaşılamaması nedeniyle uzayan müzakereler, geçiş sürecin bitmesine sadece 7 gün kala sonuçlanmış ve taraflar anlaşmayı 30 Aralık’ta imzalamıştı.