MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında konuştu. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Montrö Boğazlar Sözleşmesi Lozan Antlaşması’nın tamamlayıcı bir halkası, ayrılmaz bir parçasıdır. Aynı zamanda bizim kırmızı çizgimiz, Karadeniz’in barış ve istikrar güvencesidir.” dedi. Bahçeli ayrıca emekli amirallerin gece bildirisi ile ilgili olarak, ”104 amiral suç işledi, cezasız kalamaz.” ifadelerini kullandı.
MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin açıklamalarından satır başları şu şekilde:
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin meclis grup toplantısında gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulunuyor. Ekonomik saldırılar, 104 amiralin bildiri adı altındaki muhtıra girişimi Koronavirüs lie mücadele gibi birçok başlığa değinen Bahçeli “Kirli hesap yapanların mahcup ve mağlup olacağı günler çok uzak değil” dedi.
“HER GECENİN BİR SABAHI VARDIR VE O SABAH YAKINDIR”
Ülkemiz ve milletimiz üzerinden kirli hesaplar yapanların mahcup ve mağlup olacağı günler uzakta değil. Her gecenin bir sabahı vardır ve o sabah yaklaşmıştır. Eğer başkalarının oyunlarına gelirsek, estirilen işbirlikçi rüzgara kapılırsak kaybederiz. Fakat biz teslimiyetçi değil Türk Milliyetçisiyiz. Çok şükür ferasetimizi de kaybetmiş değiliz. Durduğumuz yer savunduğumuz fikir karmaşık meselelerin düğümünü çözecektir.
Çelik ve çevik bir diyaretin tarafıyız. Doğudan batıya, kuzeyden güneye var olan istikrarsızlık sarmalının neye tekabül ettiğini bilmekteyiz. Bu okuma sonucunda tehditlerin seyri defterini analiz etmek, ak ile karayı tefrik etmek zor değildir.
BU BİR MUHTIRADIR
Türkiye önce 126 büyükelçinin bildirisi yayınlanmıştır. İçlerinde bulunan üyemizi kesin ihraç talebiyle disipline sevk ettik. Sonrasında 104 amiralin Montrö bahanesiyle yaptığı bir nevi muhtırasıyla sarsılmıştır.
BU LEKEYİ TEMİZLEMEK NAMUS BORCUDUR
Kaldı ki kimsenin Montrö’yü tartışmaya açtığı falan da yoktur. Bunlar herkesi kendileri gibi aptal ve ahmak mı zannediyor. Bu 104 amiral Türk demokrasi tarihinin kara bir lekesidir. Bu lekeyi temizlemek namus borcudur. Bu cezasız kalamaz.
104 AMİRAL BOZUNTUSUNU BİR ARAYA GETİREN NEDİR?
Biz mavi vatanımızı bunlarla nasıl savunmuşuz? Bunlar denizci değil denizciliğin yüz karasıdırlar. Bu 104 emekli amiral bozuntusunu bir araya getiren, gece yarısı muhtıra içtimasına sokan asıl motivasyon nedir? Arkasında kim vardır?
Üzerinde durulması ve sorgulanması gereken bir diğer muamma ise şudur: Bu kokuşmuş bildiri lokal ve günübirlik bir bildiri mi? Yoksa zincirleme bir reaksiyonun ilk etabı mıdır?
BU ÇÜRÜKLERE AKIL VERENLERİN SAĞIR ODASI NERESİDİR?
Bu çürüklere bu aklı veren sağır oda amirleri kimlerdir? Madem bir dertleri vardı siyaset hevesleri vardı 106 partiye üye olmalarının önünde bir engel yoktur. Fikirlerini açıklamalarının önünde bir engel yoktur. Akşamları TV’lerde 3-4 emekli askeri görmek alışkanlık haline gelmiştir. Bunlara eklenebilirlerdi.
BU BAL GİBİ DARBE ÇAĞRISI, MİLLETE DOĞRULTULMUŞ BİR SİLAHTIR
Bazıları diyor ki “Bu bir darbe çağrısı değil, demokrasi çağrısıymış. Bu çağrı bal gibi darbe çağrısıdır. Bu bildiri milli iradeye doğrultulmuş silahtır.
Amiraller aynen şöyle tehdit etmişlerdir “Aksi halde Türkiye Cumhuriyeti bunalım, en tehlikeli olayları yaşama risk ve tehdidi ile karşılaşabilecektir”
Aksi halde diye başlayan muhtıra bildirisinin neresi demokrasi çağrısı?
KİMSE SİNİR UÇLARIMIZLA OYNAMASIN
Kimse sinir uçlarımızla oynamasın. Darbeler dönemi kapanmıştır. Türk Silahlı Kuvvetlerimizi kimse karanlık yerlere sürükleyemeyecek. Darbe demek, kan, gözyaşı, gerileme, mağduriyet ve ihanet demektir.
Elindeki silahı millete çevirmeyi aklından geçiren vatansızlar önce bizim bedenimizi çiğnemek mecburiyetindedir. Böylesi bir an geldiğinde ya şerefimizle şehit olur ya da şerefsizleri birer birer toprağa gömeriz.
Bu bildiriye imza atanların hesap verme zamanı gelmiştir. İbreti alem için rütbeleri sökülmeli, emeklilik hakları elinden alınmalı, maaşları kesilmelidir.
Bizi dehşete düşüren başka nokta da muhalefet partilerinin aldığı sakat pozisyondur. CHP geçmişiyle müsemma tavrını yine sürdürmüştür. İsmet İnönü yabancı gazetecilere verdiği demeçte şunları söylemişti: Siyasi rejim baskıya yönelirse ordu mensupları vaziyeti incelerler ve sonucunda ne olacağını kimse bilemez. Bu beyanattan 20 gün sonra 27 Mayıs darbesi yaşanmıştır. Şartlar tamam olduğunda ihtilal meşru haktır sözü, CHP’nin tarihinin tarihi yanılgısı ve yozlaşmış düşüncesidir. Darbeler tarihi bir nevi CHP tarihidir. Darbe ile yüzleşmek CHP ile yüzleşmek demektir.
Darbe olursa tankın üzerine ilk ben çıkarım diyen Kılıçdaroğlu 15 Temmuz’da Bakırköy Belediye Başkanının evine nasıl saklandı hepimiz biliyoruz. Çıkmış sahte gündemdir. Ekonomik sorunlar var diyor. 4 nisan bildirisnin neresi sahte gündemdir? Sahte olan gündem mi yoksa sen misin? Domates patlıcan kadar bu ülkenin bağımsızlığının demokrasisinin onuru hatırı yok mu?
“Amirallerin açıklamasından darbe çıkarmak sivil darbecilerin işi” diyorlar. Bu dil kepaze bir dildir.
Demorkasiyle kefen biçenler boşuna heveslenmesin.
HDP’YE ZAMAN KAZANDIRAN AYM ÜYELERİ BUNU ŞEHİT ANNELERİNE SÖYLESİN
AYM’nin HDP’yi kollayan tutum bizim nazarımızda hükümsüzdür. Anayasa Mahkemesi adil ve hakkaniyetli bir karar vermemiştir.
İddianamenin şurası olmamış, burası olmamış diye HDP’ye zaman kazandıran AYM üyeleri bunu şehit analarına söyleyin, yetim yavrularına söyleyin
BU BİLDİRİYE ZEVZEKLİK DEMEK ZEVZEKLİKTİR
İP’in hali içler acısıdır. İmzacıların içinde İYİ Partilinin olması, İYİ Partili vekilin bildirinin altına imzamı atarım demesi tam bir suçüstü halidir. 104 şuursuz İP’in başkanı için zevzektir. Bu bildiriye zevzeklik demek su katılmamış zevzekliktir. Zevzek arıyorsa önce etrafına baksın.