Military Technology’den Bayraktar TB2 dezenformasyonu
FacebookTwitterLinkedInVKontakteE-Posta ile paylaş
Savunma ve havacılık sanayii özelinde faaliyet gösteren Almanya menşeli dünyaca ünlü Military Technology Dergisi, Baykar Savunma tarafından geliştirilen Bayraktar TB2 SİHA ile ilgili çeşitli iddialarda bulundu.
Baykar Savunma tarafından geliştirilen Bayraktar TB2 Orta İrtifa – Uzun Dayanım (MALE) sınıfı İnsansız Hava Aracı (İHA), 2014 yılından beri aktif olarak kullanılıyor. Şu ana kadar Türk Silahlı Kuvvetleri, Jandarma Genel Komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Milli İstihbarat Teşkilatı, Katar Silahlı Kuvvetleri, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri, Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri ve Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti Silahlı Kuvvetleri için 130 adetten fazla Bayraktar TB2 S/İHA’nın üretimini gerçekleştiren Baykar Savunma, sahadan gelen geri dönüşlere binaen geliştirme faaliyetlerine de devam ediyor. Kısa süre önce, uydudan iletişim yeteneğine sahip SATCOM faydalı yüküyle donatılan Bayraktar TB2 konfigürasyonun da görüntüleri paylaşıldı.
Suriye, Libya ve Karabağ bölgesindeki muharebe sahalarında aktif olarak kullanılan Bayraktar TB2, şu ana kadar 100’den fazla ana muharebe tankı ile bir o kadar da hava savunma sistemi bileşeni ve radarını imha etti. Sadece Karabağ bölgesinde 70 adetten fazla T-72 Ana Muharebe Tankı’nın imhasını gerçekleştiren Bayraktar TB2 SİHA, özellikle ihracat pazarında da yer bulmasıyla birlikte çeşitli karalama kampanyalarına hedef oluyor. Son olarak Military Technology Dergisi, Baykar Savunma tarafından geliştirilen Bayraktar TB2 SİHA ile ilgili çeşitli iddialarda bulundu. Bizler de SavunmaSanayiST.com olarak, bu yazımızda bu iddialara değineceğiz. Haydi başlayalım…
Derginin son sayısında, Eugene Kogan tarafından Bayraktar TB2 hakkında yazılan ‘Türk Harikası Silah – Abartılar vs Gerçekler” başlığında ‘özel içerik’ bulunuyor. İki sayfalık yazının ilk sayfasında Bayraktar TB2 ve Karabağ Harekatı’na değinen Kogan, ikinci sayfasını ise tamamen Bayraktar TB2’yi karalamaya yönelik iddialarına ayırıyor.
HORNET Füzesi Mi?
Kogan tarafından yazılan yazıda, “TB2, Türk şirketi Kale-Baykar tarafından üretiliyor olsa da 2015 yılı civarında İngiliz EDO MBM Technology şirketi tarafından geliştirilen ve Türklere teslim edilen HORNET füze sistemi olmadan bu hiçbir şey ifade etmeyecektir. Şirket, şu anda L3Harris Technologies şirketinin bir parçası, L3Harris’in HORNET teslimatlarını askıya alma potansiyeli ile ilgili kararı henüz net değil.” ifadesine yer veriliyor.
Açıkçası, HORNET füzesinin ismini ilk kez burada duydum ve araştırdığımda, bir anti-tank füzesi olduğunu anladım. Peki bu füzenin Bayraktar TB2 hatta Türkiye ile bir alakası var mı? Hayır. Bayraktar TB2 hatta Türkiye tarafından geliştirilen bütün Silahlı İnsansız Hava Araçları (ANKA, Bayraktar TB2, KARAYEL), Roketsan tarafından geliştirilen MAM-L ve MAM-C mühimmatlarını kullanıyor. Her ikisi de lazer güdümlü olan bu mühimmatlardan MAM-L, L-UMTAS Füzesi üzerinden; MAM-C ise CİRİT Füzesi üzerinden geliştirildi. Zaten incelediğimiz zaman, L-UMTAS ve CİRİT Füzesi’nin motorsuz halleri olduğu oldukça açık. Özellikle MAM-L mühimmatı, safkan bir anti-tank füzesi üzerinden geliştirildiği için zırhlı hedeflere karşı oldukça başarı sağlıyor. Ayrıca, termobarik harp başlığı da mevcut.
Belli ki Sayın Kogan, hakkında iki sayfalık ‘özel içerik’ yazdığı Bayraktar TB2 tarafından kullanılan mühimmatlara hakim değil. Özetle, HORNET’i hangi ülkeler kullanıyor bilmiyorum ancak Türkiye’nin kullanmadığı kesin…
FLIR Meselesi…
Yazısının devamında çeşitli kişilerin görüşlerine de yer veren Kogan, Karabağ’da gösterdiği etki sebebiyle Kanadalı L3Harris WESCAM tarafından geliştirilen MX-15 tipi FLIR yani görüntüleme sistemlerinin Türkiye’ye ihracatına ambargo konulmasına değiniyor. Kogan, “Türk Savunma Sanayii Başkanı İsmail DEMİR, Kanada hükümetinin ambargo kararının ertesi Ekim ayında, Türkiye’nin CATS elektro-optik cihazını üretmeye başlayacağını tweetledi. TB2 için henüz böyle bir üretim başlamadı. CATS, askeri elektronik uzmanı Aselsan tarafından üretilecektir. Ancak, Kanada sistemine göre daha ağır.” minvalinde ifadelerde bulunuyor.
Evet, Türk SİHA’larının Kanada üretimi FLIR sistemlerini kullandığı bir gerçek. Ancak, CATS ile ilgili birtakım eksiklikler var. Kanada ambargosu sonrasında CATS, Bayraktar TB2’ye entegre edildi ve testler kapsamında, MAM-L mühimmatı ile belirlenen hedefi başarıyla vurdu. Ağırlık açısından 9-10 kilogram civarında bir dezavantajı bulunsa da sonuç olarak milli bir sistem. ASELSAN, daha üst seviye FLIR sistemlerini geliştirme çalışmalarına devam ediyor. Ayrıca CATS’in lazer işaretleme menzili, MX-15’e göre daha yüksek…
“9 Adet Bayraktar TB2 Düşürüldü”
Kogan, yazısının devamında “Ekim ayı sonlarında Rus askeri, Türk-Ermeni sınırına yakın bir yerde konumlanan Rus askeri üssünün yakınında uçmakta olan dokuz SİHA’yı düşürdü. Aviapro’ya göre, Rusya, Ermenistan’a satılan ancak Dağlık Karabağ bölgesine teslim edilmeyen KRASUKHA sinyal bozucu sistemi, elektronik savaş alanındaki yeni gelişmelerinden birini yaşadı. Küçük İHA hedefleri için menzilinin 250 kilometre olduğu söyleniyor. TB2’nin ‘eve dönüş’ özelliğine sahip olmadığı, baz istasyonuyla teması kaybettiği görülmektedir. Diğer bir deyişle. TB2’nin ‘üstün performansıyla ilgili tanıtım gerçeklikle eşleşmiyor.” dedi.
İlk olarak, ‘9 adet Bayraktar TB2 düşürüldü’ deniliyor… Ben bir savunma sanayii araştırmacısı olarak merak ediyorum, acaba Azerbaycan’da hiç 9 adet Bayraktar TB2 bulundu mu? Bulunduysa hiç Bayraktar TB2 düşürüldü mü? Düşürüldü ise hani enkazlar? Benim bildiğim kadarı ile Azerbaycan’ının Karabağ’a yönelik harekatı devam ederken Ermenistan, bir adet Bayraktar TB2 SİHA ile birkaç adet Harop tipi Vurucu İHA’ya ait birkaç enkaz parçasını sergiledi. Bayraktar TB2 enkazında bazı temel parçaların bulunmaması, bunun Libya’da düşürülen bir Bayraktar TB2’ye ait olduğu ve kargo yoluyla Ermenistan’a getirildiği fikrinin ortaya çıkmasına neden oldu. Kaldı ki bu Libya’da düşürüldü ise hangi diğer 8 adet İHA’nın enkazı?
İlaveten, Bayraktar TB2 ile elektronik harp kavramlarına değinilmiş. Bayraktar TB2’nin olası bir bağlantı kesintisi sonrası ‘eve dönüş’ özelliğinin bulunmadığı ve GPS karıştırmalarından etkilendiğinden bahsediliyor. Gerek ANKA gerekse Bayraktar TB2 tipi Türk S/İHA’ları, özellikle Suriye’de elde edilen tecrübelerin ardından sürekli olarak geliştiriliyorlar, bu gelişmeler sayesinde özellikle elektronik harp sistemlere karşı da oldukça dirençli bir yapıya büründüler. Yazar, Bayraktar TB2’nin elektronik harp sistemlerine karşı dirençsiz yapıda olduğunu belirtiyor ancak hatırladığım kadarı ile Karabağ’da Ermeni Ordusu’na ait elektronik harp sistemi, Bayraktar TB2 tarafından vurulmuştu…
İhracat Sorunu…
Kogan son olarak, “Azerbaycan’a veya diğer potansiyel müşterilere, yukarıda belirtilen tedarik zinciri kesintisinin bir sonucu olarak, gelecekteki ihracat siparişlerinin tamamlanmasında zorluklarla karşılaşılacaktır. Dağlık Karabağ’da TB2’nin başarıları abartıldı. Türk firmasının kabul etmek istediğinden daha fazla eksiklikleri var ve ihracat potansiyeli bu şirketin umduğu kadar parlak olmayabilir.” diyor.
Konun ne zaman ihracata geleceğini merak ediyordum… Şahsen bir okur olarak, bir savunma sanayii dergisinde ‘özel içerik’ yazan bir yazarın, daha deneyimli olmasını isterdim. Yazının, Türk SİHA’larına yönelik bir dezenformasyon faaliyeti olduğu, oldukça açık. Türkiye’nin; ANKA, AKSUNGUR, AKINCI ve Bayraktar TB2 tipi S/İHA’ları ile yeni ihracat başarıları kazanacağına olan inancım tam…
Yazar: Anıl ŞAHİN | Kaynak: SavunmaSanayiST.com