Şimdiye dek keşfedilmiş en büyük kara delik gibi duruyor.
Karadelikler, çoğu zaman Güneş’in kat kat büyüklüğündeki devasa yıldızların yakıtı bittiğinde ve kendi içlerine çöktüğünde doğarlar. Ortaya çıkan tekillik inanılmaz derecede yoğun ve ışığın bile kendisinden kaçamayacağı kadar güçlü bir çekim gücüne sahiptir.
Bu, çevresindeki her şeyi yutmaya meyilli doyumsuz tekilliklerin sırlarını çözmeye çalışan gökbilimciler, benzersiz bir kozmolojik bir problemle uğraşmak zorunda: Fiziksel olarak göremediğiniz bir şeyi nasıl anlayabilirsiniz?
Adlarından da anlaşılacağı gibi, karadelikler kendi ışıklarını yaymazlar ve yakındaki bir ışık kaynağının yansıtabileceği bilindik yüzeyleri yoktur. Bununla birlikte, bilim insanları, çevreleyen evreni nasıl etkilediklerini inceleyerek kara deliklerin doğasına ışık tutabilirler (evet, kelime oyunu var).
Örneğin, karadelikler beslemek için yakındaki bulutlardan, gezegenlerden ve yıldızlardan malzeme çeker; bunlar olay ufkuna -herhangi bir maddenin bu dev kütleye hapsolmadan kaçabileceği son sınır noktasına- yaklaştıkça aşırı ısınır ve görünebilen ışığın, X-ışınlarının ve diğer radyasyon biçimlerinin salınmasını tetikler.
Bu yüzden de kara delikler göreceli olarak görmesi ve anlaması daha kolay yapılardır. Ancak diğer taraftan, aktif olarak kütle tüketmeyen kara deliklerin tespit edilmesi inanılmaz derecede zordur.
Yeni bir çalışmada bilim insanları, Hubble Uzay Teleskobu’ndan alınan bir görüntüde bir ışık yayının yaratılmasının ardındaki bilmeceyi çözerek, gizli bir kara delik olan bu dev kütleli cismin varlığını tespit ettiler.
Yukarıda gömülü videoda görülebilen Hubble görüntüsündeki garip eğri, yerçekimsel mercekleme olarak bilinen bir fenomen tarafından yaratılmış; burada büyük bir nesnenin etkisi, bir galaksi gibi, uzak bir arka plan ışık kaynağından Dünya’ya doğru hareket eden ışığın yolunu saptırıyor.
Bilim insanlarından oluşan bir ekip, görüntüye yansıyan yerçekimsel mercekleme efektini yaratan kara deliği tespit etmek amacıyla bir dizi süper bilgisayar simülasyonu yürütmüş. Böylece her rekreasyon, ön plandaki bir gökadaya gömülü farklı kütlelerdeki karadeliklerin varlığının, daha uzaktaki arka plandaki gökadadan yayılan ışığı farklı şekillerde nasıl bükebileceğini ortaya koymuş.
Sonuçta bu ekip, galaksinin kalbinde gömülü olan ve 30 milyar Güneş’e eşdeğer bir kütleye sahip korkunç bir kara delik olma ihtimalini simülasyona ekleyerek Hubble görüntüsünde görülen benzersiz mercekleme efektini yeniden yaratabildiklerini keşfetmiş.
Monthly Notices of the Royal Astronomical Society’de yayınlanan bu yeni makaleye göre, simülasyonların öne sürdüğü gibi bu kütle gerçekten varsa, “bugüne kadar gözlenen en büyük kara delik olacak” ve bu karadelik “ultra kütleli kara delikler” sınıfına dahil olacak. Ancak makalenin altında imzası bulunan araştırmacılar, “kesin sonuçlara varmak için” ek araştırmalara ihtiyaç duyulduğunu da vurguluyor.
Bilim insanları, araştırmalarının her büyük galaksinin kalbinde gizlenen devasa kara delikler hakkında daha derin bir çözümlemenin önünü açacağına inanıyor.