Depremde yerle bir olan memleketlerini canlandırma için kolları sıvayan Hatay’lılar “deniz bizim için büyük nimet. Planlı projelerle bölgeyi yeniden hayata geçirebiliriz. İşsizliği önleyebiliriz” dediler. Konuşmacılar, bölgenin Arap sığınmacılar tarafından yeniden “işgal edilmeye(!)” başlandığına dikkat çekerek, bu konunun ileride demokrafik yapının bozulmasına neden olacağına dikkat çektiler.
Proje tanıtımının yapıldığı Topkapı Uranus Otel salonunda, “yandaş gazetecilerin” kasıtlı sorularıyla ortamı germeye çalışmaları ise, katılımcılar tarafından tepkiyle karşılandı. Gazeteci olduklarını iddia eden ve provakasyon amaçlı sorularla iş adamlarının geliştirdiği projeleri sekteye uğratmak isteyen “yandaş gazeteciler” in ukala, şımarık ve mesleğe saygısız tavırları diğer gazeteciler tarafından protesto edildi.
Hatay’ı Yeniden Yapılandırma ve Deniz Turizmine Kazandırma Komisyonunca bir otelde gerçekleştirilen toplantıda kentin geleceğine ilişkin düşünceler paylaşıldı.
Toplantıda, gazetecilerin sorularını yanıtlayan komisyon başkanı Ömer Niziplioğlu, Hatay yeniden planlanırken, evlerin tarım arazisi olarak bilinen yumuşak zemin üzerine değil, Amanos Dağları üzerine yapılması gerektiğini söyledi.
Hatay’ın nüfusunun önemli bir kısmının şehirden ayrıldığını ifade eden Niziplioğlu, kentin yeniden hayat bulup, cazibe merkezi haline gelmesi için öncelikle ekonominin canlandırılmasının gerektiğini kaydederek konuşmasını şöyle sürdürdü;
“Dünyanın deniz turizmi havzası Akdeniz’dir. Bu denizden başta İspanya, Fransa ve İtalya olmak üzere Afrika ülkeleri Mısır, Cezayir, Fas, Tunus gibi ülkeler büyük kazanımlar elde ederken Akdeniz’de en fazla sahili olan ülkemizde bir tek Antalya’nın deniz turizminden yararlanıyor olması düşündürücüdür. Samandağ Plajı Türkiye’nin en uzun, dünyanın da 12. en uzun sahili olma özelliğine sahiptir. Dubai’nin 45 kilometre sahili varken, Arsuz-Samandağ arası 50 kilometredir. Yayladağı ve Arsuz’un bu kısmı dahil edildiğinde Hatay, iki adet Dubai olabilecek bir potansiyele sahiptir.”
Niziplioğlu, deniz turizmini Hatay’ın kültür ve sanat birikimiyle birleştirmenin bölgenin cazibesini güçlendireceğine vurgu yaparak, “İnanç, tarih, kültür, gastronomi, ekoturizm destinasyonlarının oluşturulması ve deniz turizmi ile seyahatin birçok bölgeyi içerecek yöntemlerle planlanması mümkündür. Böylelikle turizmin 12 aya yayılmasını sağlayabilir, beklenenin ötesinde bir oranda bölgesel bir sosyal kalkınma elde edebiliriz.” ifadelerini kullandı.
Toplantıda, komisyon üyeleri Tüm Girişimci Emlak Müşavirleri Derneği Başkan Yardımcısı Dr. Mustafa Koçak, yazar Ecehan Ersöz, Türkiye Genç İş İnsanları Derneği Başkan Yardımcısı Dr. Şebnem Akman Balta, gayrimenkul yatırım uzmanı Gülcan Altınay, Hatay Dernekler Federasyonu Başkan Yardımcısı Alparslan Özdemir, Türkiye Destinasyon Geliştirme Derneği Başkanı Sabriye Kocabalkan, Samandağ Antakya ve İskenderun İlçeleri Kültür, Yardımlaşma, Dayanışma ve Çevre Gönüllüleri Derneği Başkanı Tevfik Usluoğlu, ve gazeteci Ragıp Terzi Hatay’ın tarihi, kültürel zenginliği, deprem gerçeği ve turizm imkanları üzerine görüşlerini paylaştı.
Bu web sitesi çerezleri kullanır. Bu web sitesini kullanmaya devam ederek, çerezlerin kullanılmasına izin vermiş olursunuz. Gizlilik ve Çerez Politikamızı ziyaret edin. KABUL
Subscribe to notificationsYour'e subscribed to notifications