Kıbrıs Ve Diplomasi: Analiz :Ahmet Yabuloğlu
Türkiye’nin önde gelen maliyecilerinden Ertuğrul Kumcuoğlu KKTC’deki büyükelçilik yıllarını “Kıbrıs ve Diplomasi: Bir Büyükelçinin Gözünden 1987-1991” adıyla kitaplaştırdı. Ertuğrul Kumcuoğlu aslında; maliyeci, diplomat, ekonomist ve milletvekili (DSP-MHP) gibi pek çok şapkası olan bir isim. Daha önce Maliye Bakanlığı’nda görev yaptığı yılları “Müsteşar” adıyla kaleme alan Ertuğrul Kumcuoğlu bu kitabın sonuna düştüğü bir notla Kıbrıs günlerini de yazmakla ilgili hazırlık içinde olduğunu duyurmuştu. KKTC’nin 15 Kasım 1983’de ilanının ardından Türkiye Cumhuriyeti’nin Lefkoşa’ya gönderdiği 3. Büyükelçi olan Ertuğrul Kumcuoğlu çok önemli bir dönemde görev yaptı. Genç KKTC’nin bağımsız bir devlet olarak tüm kurum ve kuruluşlarıyla kök salma sürecinde finansı Türkiye Cumhuriyeti tarafından sağlanan altyapı yatırımları projelerinin gerçekleştirilmesi ve yerinde takibi için maliye kökenli bürokrat Ertuğrul Kumcuoğlu biçilmiş kaftandı. Bunun farkında olan devrin Başbakanı Turgut Özal’ın, Cumhurbaşkanı Kenan Evren’in de onayıyla Ertuğrul Kumcuoğlu’nu Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi olarak görevlendirmesi, böyle kritik bir süreçte genç KKTC’nin en büyük şansı oldu. Kumcuoğlu’nun Ada’da göreve başlamasının ardından KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ile büyük bir uyum içinde çalışması, Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arasındaki mevcut bağları daha da güçlendirdi. Kitabında bu döneme ait izlenimlerine, yaşanan siyasi gelişmelere, yatırım faaliyetlerine, resmî ve özel ziyaretlere kadar geniş bir konu yelpazesi içinde yer veren Kumcuoğlu şu değerlendirmeyi yapıyor:
“KKTC’de Türkiye Cumhuriyeti büyükelçisi olarak beş yıla yakın hizmet verdim. Bu dönemde duyduklarımı, gördüklerimi ve yaşadıklarımı, hatırlayabildiğim kadarıyla ve anlatılmaya değer bulduğum ölçüde yazıya dökmeye çalıştım. Bunu yaparken, davaya taraf olduğumu bilerek, mümkün olduğu ölçüde gerçek olgulara ve verilere dayanmaya, zor da olsa nesnel (objektif) kalmaya çalıştım.
KKTC’de oldukça uzun süre kaldık. Bu uzun zaman aralığında Kıbrıslı soydaşlarımızın sevinçlerini, üzüntülerini, neşelerini, hüzünlerini paylaştık. Onlar da bizimkilere ortak oldular. Böylece aramızda çok sıkı duygusal bağlar, sıkı dostluklar oluştu. Lakin kitapta Kıbrıs yaşantımızın duygusal boyutuna, işin doğası gereği pek yer veremedim. Bu boşluğu kapatmak için, eşim Ş. Ümran Kumcuoğlu’nun bir KKTC seyahati sonrasında kaleme aldığı ve bir dergide yayınlanan yazısını kitabın sonuna ‘Kıbrıs Sevdamız’ başlığıyla koymaya karar verdim. Kitabın oluşmasına pek çok kimsenin katkısı oldu; ama hepsini isim isim zikredemiyorum. Lakin işin son aşamasına gelindiğinde, kitabı titizlikle gözden geçirme zahmetine katlanan eşime ve T.C. Lefkoşa Büyükelçiliği’ndeki yakın mesai arkadaşım, eski Dışişleri Müsteşarı, Emekli Büyükelçi Ertuğrul Apakan’a candan teşekkür ederim.”