Son Güncelleme: 10 Mayıs 2022 Salı – 10:47
II. Abdülhamid döneminde Osmanlı ordusunda görev yapan ve dönemin önde gelen Türkçülerinden olan Hasan Enver Paşa’nın “Türklerin Menşeine Dair” başlıklı makaleleri Doç. Dr. Hayrettin İhsan Erkoç tarafından yayına hazırlanıp kitaplaştırıldı.
Hasan Enver Paşa (1857-1929), emekli olduktan sonra 1917-1918 yıllarında Edebiyat-ı Umumiye Mecmuası’nda Eski Türk tarihi ile dili hakkında “Türklerin Menşeine Dair” başlığını taşıyan kısa makaleler yayımlamıştır. Aslen Polonyalı olan ve Türklerin Avrupalı sayılması gerektiğini savunan Mustafa Celaleddin Paşa’nın (Konstanty Borzecki; 1826-1876) izinden gitmiş, bu yazılarında Türklerin dünyadaki en eski halk olduklarını, dünya dillerinin önemli bir kısmının Türkçeden geldiğini ve Türklerin pek çok Avrupa halkının ataları olduklarını öne sürmüştür. Türklerin beyaz ırka mensup olup sarı ırktan sayılmamaları gerektiğini belirten Hasan Enver Paşa, Avrupa’da daha önce Türklerle ilgili olarak ortaya atılan ırkçı yaklaşımları eleştirmiştir. Paşanın bu görüşleri öne sürmesinin bir başka nedeni, çeşitli Balkan milletlerinin Osmanlı topraklarında hak iddia etmeleridir. Bu tezlere karşılık olarak Avrupa ve Anadolu’nun eski dönemlerde de Türk toprağı olduğunu savunan Hasan Enver Paşa’nın görüşleri, elbette dönemin savaş koşulları içerisinde değerlendirilmelidir. Paşanın iddialarının büyük oranda geçersiz olduğu günümüzde anlaşılmış olmasına karşılık, makaleleri aslında Türk düşünce tarihi için önemlidir. Bu makaleler hakkında daha önce bazı çalışmalar yapılmıştır, ancak üzerlerinde daha fazla durulması gerektiği anlaşılmaktadır. Mustafa Celaleddin Paşa’nın görüşlerinin Mustafa Kemal Atatürk’ü etkilediği iyi bilinen bir husustur. Hasan Enver Paşa’nın görüşleri de aslında Erken Cumhuriyet dönemindeki Türk Tarih Tezi ve Güneş-Dil Teorisi’nin öncülü olarak değerlendirilebilir. Onun yazıları sayesinde, bu tezlerin aslında Erken Cumhuriyet döneminden önce, Osmanlı’nın son dönemlerinde gelişmeye başladığı anlaşılmaktadır. Ötüken Neşriyat tarafından okurla buluşturulan bu kitapta, aynı zamanda Nazım Hikmet ile Oktay Rifat’ın dedesi olan Hasan Enver Paşa’nın yirmi bir kısa makalesi, Hayrettin İhsan Erkoç tarafından latin harflerine aktarılıp bir araya getirilmiş oluyor.
Ötüken Neşriyat
Tel:(0212) 251 03 50
———————————————————-
Milletimizin köklerinden dallarına…
Genel Türk Tarihi, köken olarak üniversitede sadece akademik bir birim değil, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni kuran ve temelini oluşturan felsefedir.
Milattan binlerce yıl önceki devirlerden itibaren esas itibariyle Selçukluların veya Büyük Moğol Devleti’nin sonuna kadar kurulmuş Türk devletleri, boyları, toplulukları, bunların teşkilatı, sosyal-kültürel ve iktisadi hayatları, siyasi faaliyetleri, askeri yapıları, inançları, düşünceleri, yaşadıkları coğrafyalar, göçleri, arkeolojileri, çevre ülkeler ve milletlerle münasebetleri gibi oldukça geniş bir saha Genel Türk Tarihçiliğinin çalışma sınırları içerisinde kalmaktadır.
Bunlara ilaveten günümüze kadar varlığını sürdüren Türkiye dışındaki Doğu Avrupa, Balkanlar ve Türkistan’daki Türk varlığı da Genel Türk Tarihinin ilgi alanında yer almaktadır. Alanında uzman, milli değerlere sahip tarihçiler tarafından 14 bölüm hâlinde kaleme alınan “Genel Türk Tarihi El Kitabı”nda milattan önceki çağlardan çağdaş Türk dünyasına kadar, Türk düşüncesi ve devlet felsefesini yansıtacak şekilde genel bilgiler verilmeye çalışılıyor.
Editörlüğünü Kürsat Yıldırım’ın yaptığı kitapta Ali Ahmetbeyoğlu, Mustafa Gökçe, Dinçer Koç, Tuba Tombuloğlu ve Elvin Yıldırım’ın makalelerine yer veriliyor.
Bilgeoğuz Yayınları
Tel:(0212) 527 33 65
———————————————————-
Atatürk’ün fikir babası…
Dr. Akif Poroy, “Türkçü Düşünür, Şair, Yazar, Sosyolog, Felsefeci, Siyasetçi Ziya Gökalp” adlı yeni kitabında Gökalp’i tüm özellikleriyle yansıtıyor. Gökalp ümmetten, Türk milleti oluşmasının fikir önderliğini yapmıştır. Gazi Mustafa Kemal’in Cumhuriyetin ilk yıllarında yaptığı birçok devrimin altında onun fikirleri vardır.
1886 Mektebi Rüştiye-i Askeriyede “Özgürlük” fikri ile tanışması, çocukluk anılarında babası ve Namık Kemal. 1896’da İstanbul’a gidiş, İbrahim Temo ile tanışması, Jön Türklerden etkilenişi, Selanik’te İttihat ve Terakkiye katılışı, özgürlük mücadelesi kronolojik olarak anlatılmış. Türkçülüğün Temelleri, Gökalp’in Türkçülük Anlayışı ve Turancılık konuları ve özellikle “Türkçülüğün Esasları” kitabı ayrıntılı olarak incelenip, yorumlanmış. Gökalp’in şiirleri ve yazıları edebiyat ve Türkçülük açısından irdelenmiş. Sıkıntılarla geçen yılları, Sultan II. Abdülhamit Hanın hafiyeleri tarafından izlenmesi, 1908 II. Meşrutiyet, 1909 Selanik İttihat-ı Terakki Kongresi, 1911’de Genç Kalemler Dergisi’nde Türk Birliği fikri, 1912 Türk Ocağı Cemiyeti kuruluşu, 1912 Meclis-i Mebussan Milletvekili seçilişi, “Türk Yurdu” dergisi; adeta bir serüveni okuyacaksınız.
Her Türk’ün kitaplığında bulunması gereken, Gökalp’in yaşamından ve fikirlerinden özellikle gençlerin kendileri için çıkarımlar sağlayacağını, titiz likle yazılmış bir kitap…
Bilge Karınca Yayınevi
Tel:(0212) 674 93 54
———————————————————-
HAFTANIN KİTABI
Ortaçağ’ı aşamamak
Gazeteci yazar Merdan Yanardağ yeni kitabı “İçtihad Kapısı”nda Batı kültür havzasında yaşayan toplumların, Ortaçağı aşıp, akıl ve bilim çağını yakalamalarına karşılık, İslam dünyasının bunu neden başaramadığının dramatik hikâyesini anlatıyor. İnsanlık tarihinde kalıcı izler bırakan büyük bir medeniyetin, geri kalmışlık ve sefaletinin nedenlerini sorgulayan Merdan Yanardağ İslam dünyasının içine sürüklendiği şiddet / terör sarmalının kaynaklarını araştırıyor. Yanardağ, uygarlığımızın krizi ve geleceği bakımından yaşamsal değeri olan, “İslam dünyası neden kendi Ortaçağından çıkamadı” sorusunun yanıtını arıyor. Bu bağlamda, “İçtihad Kapısı” denilen “akıl ve yorum yolunun kapatılması” konusunu derinlemesine inceliyor. Nizamiye Medreselerini kuran ve başına Gazali’yi getiren Nizam’ül-Mülk’ün devlet felsefesi de kitabın inceleme alanlarından birini oluşturuyor. Bu anlamda kitap, İmam Gazali – İbn Rüşd tartışmasını ele almanın ötesine geçerek, Selçuklular üzerinden bir Türk-İslam tarihi çalışması niteliği kazanıyor. Yanardağ, konuyu, salt bir felsefe tartışması olmaktan da çıkarıyor.
Kırmızı Kedi Yayınevi
Tel:(0212) 244 89 82