Barış Duyu, Bitlis’te aracıyla seyir halindeyken polisler tarafından durduruldu. Yapılan detaylı arabada 16 kilo eroin ele geçirildi. Hakkında ‘uyuşturucu madde ticareti yapmak’ suçundan dava açıldı.
Halk TV’den Seyhan Avşar’ın haberine göre Bitlis 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandığı davada savunma yapan Duyu tuzağa düşürüldüğünü öne sürerek, “Benim kesinlikle uyuşturucu madde ile bir işim olmaz. Benim devlet ile olan bağımı kesmek için bana böyle bir tuzak kuruldu” dedi.
‘OLUMSUZ DURUMLARI FETİ YILDIZ’A İLETTİM’
“Mahkum yakınları derneği genel başkan yardımcısı olduğum için bana yüzlerce mahkum ulaşmaktadır” diyen Duyu, “Mahkum yakını olan Faik Fırtına kovid ve bazı sorunları dolayısıyla beni aradı. Benden yardım istedi. Ben de cezaevinde geçen bazı olumsuz durumları MHP Milletvekili Feti Yıldız’a ilettim. Kendisi bu konuda gerekeni yaptı. Daha sonra bu şahıs memnun olunca beni ziyaret edeceğini söyledi” diye konuştu.
‘UYUŞTURUCU DEĞİL, TARİHİ ESER KAÇAKÇILIĞI İŞİNE GİRDİM’
Vergi borcu olduğu için bu şahısla uyuşturucu değil tarihi eser kaçakçılığı işine girdiğini ve Yüksekova’ya bu nedenle gittiğini iddia eden Duyu, “Gece geç vakitte Yüksekova’ya vardık. Bana o gece burada kalmamı ertesi gün yola çıkmamı söyledi. İstanbul’a vardığımda ise whatsapp’tan durum paylaşmamı İstanbul’a ulaştığımı oradan anlayacağını söyledi. Ben sabah 08.45’te otelden ayrıldım. Çılbır Köyüne doğru yola çıktım. Arabada bir sorun var mı diye sordum. ‘Başkanım arabanın içinde öyle bir yere sakladım ki arabayı sökseler bulamazlar’ dedi” ifadelerini kullandı.
‘EMNİYET MÜDÜRÜYLE RÖPORTAJ YAPACAKTIM’
“Ben de rahatlıkla nasılsa aracımda tarihi eser var diye rahat bir şekilde hareket ettim” diyen Duyu, şöyle devam etti:
“Van iline gittim. Emniyet müdürümüz Atanur Aydın’a uğrayıp gazetemiz adına röportaj yapacaktım. Kendisi orada olmayınca yoluma devam ettim. Bitlis’te polis uygulamasına yaklaşırken yanımdan bir sivil araç geçti. Noktada durduruldum. Önden iki tane polis memuru durdu. Beni gözaltına aldılar. Daha sonra bana ‘senin aracında 49 paket eroin çıktı’ dediler.”
‘İSTİHBARAT TEŞKİLATININ İÇİNDEYİM’
2002 yılından beri istihbarat teşkilatının içinde olduğunu aktaran Duyu, “Alaattin Çakıcı’nın Kartal Eğitim Araştırma Hastanesinde tedavi gördüğü dönemde hastaneyi bastım, burada kendisine suikast yapılacağını söyledim. O dönemde gazeteci Can Dündar’a düzenlenen silahlı saldırıları benim düzenlediğim iddia edildi. Ben İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun emri ile işkence gördüm” dedi.
‘SÜLEYMAN SIKINTI YAŞARSA SIKINTI YAŞATIR’
Süleyman Soylu’ya mektup yazdığını belirten Duyu, “Biz kendisi ile eski baba dostuyuz. 4 ay sonra bakan beyin bana işkence yapılması şeklinde bir talimat vermeyeceği yönünde bir telkin geldi. 2018 Mart ayında yine Süleyman beyin bizler ile ilgili olumsuz söylemleri dolayısıyla kendisine çok ağır ifadeler içeren bir mektup yazdım. O mektuptan sonra babam ziyaretime geldi, Süleyman Bey’in babası olan Hasan Soylu’nun bana, ‘Süleyman’a mektup yazıyormuş. Bu mektuplar UYAP’a işleniyor. Süleyman sıkıntı yaşarsa sıkıntı yaşatır’ dediğini söyledi. Yüksek ihtimal ile bu tuzağı bana İçişleri Bakanı Süleyman Soylu kurmuştur. Ben suçsuzum, beraatimi ve tahliyemi talep ediyorum” dedi.
Mahkeme heyeti Duyu’ya ‘uyuşturucu madde ticareti yapmak” suçundan 20 yıl hapis ve 75 bin TL para cezasına çarptırıldı.