Kamuoyunda ‘Furkancılar’ ya da ‘Kuytulcular’ olarak bilinen dini yapılanma son yıllardaki yükselişiyle dikkat çekiyor. Sık sık güvenlik güçleriyle karşı karşıya gelen Furkancılar, iktidara karşı muhalif tavırlarıyla biliniyor ve bu özellikleri onları diğer dini oluşumlardan ayırıyor. Peki bu Furkancılar ve liderleri Alparslan Kuytul kim? Neyi hedefliyorlar?
İzin verilmeyen yürüyüşte uygulanan orantısız güç kamuoyunda tepkilere neden oldu. Başörtülü bir polisin, kadınlara copla vurduğu görüntüler de sosyal medyada çok konuşulmuştu.
Feramuz Erdin, son olayların ardından OdaTV‘de yaptığı değerlendirmede vakıfla ilgili şu ifadeleri kullanıyor:
‘Furkan Vakfı’nın geçmişteki ve bugünkü eylemlerinin ana stratejisinin polisi tahrik etmek ve bunun sonucunda ortaya çıkan şiddetin mağduru konumuna düşmek olduğu açıkça görülüyor.’
Erdin, tüm bunların bilinmesine rağmen ‘Polisler bu tuzağa neden düştü?’ diye soruyor.
Peki kim bu Furkancılar? Ne istiyorlar?
Vakıf, furkanvakfi.org adlı web sitesinde kendisini ve amacını şöyle tanımlıyor:
‘Davamız; Allah’ın dünyasında Allah’ın dediğinin olmasıdır’
‘Furkan Vakfı, öncü neslin hazırlanması ve İslam Medeniyeti’nin yeniden inşası için, Rabbanî yolda, Peygamberî metodla İslam davasına 1994 yılından bu yana hizmet etmektedir.’
Web sayfasında vakfın faaliyetleri hakkında ise şu bilgiler veriliyor:
‘Furkan Vakfı, ihtiyaç sahibi ailelere ayni ve nakdi yardımlar yapmakta, öğrencilere burs vermektedir. Vakfımız sürekli olarak tefsir ve siyer dersleri gibi İslami sohbetler yapmakta, her yıl düzenlediği konferanslar, kermes, gezi, makale-şiir yarışmaları, kardeşlik geceleri ve diğer kültürel etkinliklerle halkımızın ihtiyacına cevap vermekte, sahih İslami anlayışın oluşması için çalışmaktadır.’
Mühendislikten hocaefendiliğe…
Kendisinden ‘Hocaefendi’ olarak bahsedilen Kuytul, Mısır’da Sünni İslam eğitimi veren El-Ezher Üniversitesi İslam Hukuku’nda okumuş bir inşaat mühendisi.
“En büyük hayali ‘öncü neslin’ yeniden doğması”
‘O, hayatını İslam Medeniyeti’nin inşası uğrunda mücadeleye adamış seçkin bir ilim, dava ve hareket adamıdır. Hocaefendi’nin en büyük hayali ümmete liderlik yapacak öncü bir neslin yeniden doğmasıdır. Bu uğurda gece-gündüz dersler vererek bu nesli yetiştirme gayretindedir ve tüm mesaisini buna ayırmıştır.’
Kuytul’un 2002’de evlendiği Semra Kuytul için de “Hocahanım” yakıştırması yapılıyor. Semra Kuytul, ideolojik istikametini Alparslan Kuytul’un tayin ettiği yapılanma içinde üstlendiği aktif rolle de dikkat çekiyor. Seminerler ve dini toplantılarda erkek katılımcılara Alparslan Kuytul vaaz verirken, kadınlarla Semra Kuytul ilgileniyor.
Diğer cemaatler Furkancılar’a nasıl bakıyor?
Bu cemaatlerden Furkan’a getirilen eleştirilerde, ‘gelenekten kopuk bir hareket olduğu’, ‘hiçbir hocadan el almadığı’ anlatılarak Kuytul’un ‘dini bilgisinin yetersiz olduğu’ vurgusu yapılıyor. El Ezher’de İslam hukuku gibi bir alanda okuması küçümsenmeye çalışılırken El Ezher’in batı yanlısı olduğunu iddia edenler de bulunuyor.
İktidara kafa tutan radikal İslamcı
O zamana kadar Kuytul, kızların evlenme yaşı, kadınların giyimi gibi konulardaki gerici açıklamalarıyla nadiren gündeme geliyordu.
AKP, o zamanlarda Gülen Cemaati olarak anılan yapıyla çekişirken Kuytul, iktidarın bütün cemaatleri etkisiz hale getirmek istediğini söyleyerek açık bir şekilde hükümete cephe aldı. İslamcı bir oluşumun liderinin bu kadar açık şekilde iktidarı eleştirmesi Türkiye’de pek rastlanmamış bir şeydi.
Vakıf ardından yaşananları web sayfasından şu şekilde aktarıyor:
‘2003 yılından itibaren çeşitli illerde düzenli konferanslara başlayan Hocaefendi’nin konferanslarına on binlerce insanın katıldığını gören bazı derin ve karanlık güçler Hükümet eliyle 2014 yılından beri konferansları engellemeye başlamış, önce spor salonları verilmemiş ve konferansların TV kanallarında yayınlanması engellenmiş daha sonra ise düğün salonlarında bile konferans yapmasına müsaade edilmez hale gelmiştir”
2014 yılının kasım ayında konferans vermek için kiralamak istediği salonların kendisine kiralanmadığını belirten Kuytul, AKP’ye böyle seslenmişti:
“Eğer AKP bize savaş açtıysa savaştan kaçan da şerefsizdir dedim. Bugün de aynısını söylüyorum, o zaman da dedim, yine diyorum, savaştan kaçan korkaktır, savaştan kaçan namerttir, savaştan kaçan şerefsizdir, eğer geri adam atarsak Allah belamızı versin”
AKP’yi doğrudan hedef alan ve eleştiren tek cemaatin Furkancılar olması, İslami camia içinde AKP’den hoşnut olmayan kesimlerin bu yapıya ilgi duymasını sağladı. Kuytul’un topladığı bu ilgi, sosyal medyadaki paylaşımlardan da görülebiliyor.
2018’de operasyonla gözaltına alınıp tutuklandı
İlerleyen yıllarda hükümete yakın medya organlarınca hedefe konan Kuytul, AKP ve Erdoğan’a yönelik eleştirilerine devam etti.
Furkan Vakfı, 16 Nisan 2017’de gerçekleşen anayasa referandumunda da ‘Hayır’ kampanyası yürüttü. Kuytul, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Suriye Afrin‘de yürüttüğü operasyona da karşı çıkarak eleştirdi.
Şubat 2018’e gelindiğinde ‘kamu düzenini bozmaya karşı faaliyet yürütme’ ve ‘suç örgütü’ gerekçesiyle Furkan Vakfı’na operasyon yapıldı.
Kuytul’un gözaltına alınıp tutuklandığı operasyonun öncesinde hükümete yakın medya organları operasyonun sinyalini vermiş, Kuytul’un 15 Temmuz darbe girişimi öncesi yaptığı “Erdoğan’ın kalemi kırılmıştır, yakında işi bitirilecektir” sözlerine vurgu yapılmıştı.
Operasyondan bir süre sonra Furkan Vakfı geçici olarak kapatıldı, Kuytul ise 22 ay tutuklu kaldıktan sonra 2019 yılında tahliye edildi.
Kuytul’un “Erdoğan’ın kalemi kırılmıştır” sözleri
Kamuoyunda ses getirecek eylemler için fırsat kollayan Furkancılar, bunlardan sonuncusunu pandemi yasakları sürerken bir camide gerçekleştirmiş ve yine güvenlik güçlerinin müdahalesiyle karşılaşmışlardı.?
Adana merkezli vakfın Niğde, Gaziantep, Elazığ ve Malatya gibi illerde etkin olduğu ve ağırlıklı olarak bu bölgelerden sempatizan topladığı biliniyor.
Kaç gönüllüsü olduğu hakkında bir bilgi vermeyen Furkan Vakfı’nın giderek büyüdüğü, Kuytul’un 9 gün önce Malatya’da bir dernek binası açmasından anlaşılabiliyor.