Diğer meyve ağaçlarına göre daha az bakım istediği yönünde genel bir kanı olmasına rağmen; esasında zeytinliklerimize, zeytin ağaçlarımıza çocuklar gibi bakılması gerekir. Çünkü zeytin ağacı ‘8000′ yıldır var olan, güneşten topladığı enerjiyi meyve olarak bizlere aktaran, ilgi çekici bir bitkidir. Asırlık zeytin ağaçlarının genelde hepsi bükülmüş görünümlüdür. Bazıları saat yönünde dönen dünyanın dönüşünü – rüzgar yönünü veya dünyanın yerçekimi kuvvetini izlediğine inanılır. Adeta her ağacın kendi karakterini ve onları doğanın yaşayan anıtsal heykelleri haline getiren görünüşleri oluşturur. Çok gariptir hiçbir zeytin ağacı diğerine benzemez, aynı sahip olduğumuz parmak izlerimiz gibi.
Türkiye’de “Ata Ağaç” olanak tanımlanan eski bir zeytin ağacının 3000 yaşında olduğu uzman ekip çalışması sonucunda tespit edilmiştir. Son 20 senede ülkemizde yanarak, ‘aileden el değiştirip’ imara açılıp kaybedilen zeytinlik alan toplamı nedir bilinmiyor. Üniversitelerimiz keşke böyle bir çalışma ortaya koysalar veya koyabilseler de, birilerine istatistik veriler net olarak sunulsa. Özellikle tarlaların araziye, arazilerin köy sınırları içine alınmasıyla zeytinlikler imara açılılan acımasız bir zihniyet geliştirildi.Bu zihniyet sayesinde özellikle Kuzey Ege bölgesinde torunlarımızın çocukları asırlık zeytin ağaçlarını göremeyecekler diyebiliriz.
Dün sabah erken güneş ışığı altında üzerlerinde bizlere yüzlerce zeytin sunan asırlık bir zeytin ağacı gövdesi fotoğrafını 500mm lensimle yakın plan çekip paylaşmak istedim. Umarım, yılların izlerini dayanıklı kalın gövdesinde barındıran asırlık zeytin ağacına bakar! Nelere şahit olduğunu düşünür ve dalar gidersiniz –