Yunanistan’ın Karpathos adasındaki Olimpos köyünde anaerkil sistem Bizans döneminden beri süre geliyor
Ege Denizi’nin güneyindeki Yunan adalarından Karpathos’ta (Karpat Adası) bulunan Olimpos köyü, ülkede gelişen turizme ve yaşam şeklinin standartlaşmasına rağmen kadınların egemen olduğu anaerkil yapısını koruyor.
Adanın kuzeyindeki yüksek tepelerin üzerinde bulunan 300 nüfuslu köyde toplumun merkezinde Olimposlu kadınlar bulunuyor.
Bizans döneminden kalma ana erkil yapı, yüz yıllar süren Osmanlı varlığına ve 1912 ile 1944 yılları arasındaki İtalyan etkisine rağmen değişmemiş.
“Burada işin başında kadınlar var” diyen 60 yaşındaki Rigopoula Pavlidis, “Kocam bensiz hiçbir şey yapamaz, vergi beyannamesini bile…” diye gülerek köydeki durumu özetliyor.
Anneden büyük kıza geçen miras
Girit ile Rodos arasında kalan adanın miras sistemini anlatan Olimposlu tarihçi Yorgos Tsampanakis, miras sisteminin Yunanistan’ın geri kalanına göre çok ileri olduğunu söylüyor.
Tsampanakis, “Annenin mirası en büyük kızına kalıyor” diyor.
Evlendikten sonra erkeklerin kadınların evlerine taşındığını da belirten tarihçi, kadınların hakimiyetinin soyadlarının aktarılmasına kadar uzandığını ifade ediyor.
Tsampanakis, “En büyük kız çocuğu, Yunanistan’ın geri kalanından farklı olarak hala kocasının soyadı yerine annesinin soyadını kullanıyor” diye ekliyor.
Anaerkil yapı özellikle 1950’lerde erkeklerin Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve diğer Avrupa ülkelerine göç etmesi nedeniyle daha da güçlenmiş.
“Bu durum kadınları çiftliklerin başına geçmeye zorladı” diyen Anna Lentakis, “Çalışmaktan başka seçeneğimiz yoktu (…) Hayatta kalabilmemizin tek yolu buydu” diye hatırlıyor.
Birkaç yıl öncesine kadar, ‘Olimpos’ tavernasını işleten 67 yaşındaki kadın, yönetimi büyük kızı Marina’ya bıraktığını belirtiyor.
Sorunlu sosyal kast sistemi
Adadaki anaerkil yapının eleştirilen tarafı ise, sadece en büyük kız çocuklarına hak tanıması.
“Diğer kızkardeşlerin ablalarına ‘hizmet etmek’ için adada kalmaları gerekiyor” diyen Cenevre Coğrafya Toplumu üyesi Alain Chabloz, “Bir tür sosyal kast sistemi yaratılmıştı” diyor.
Ailesinin en genç üyesi olan ve henüz evlenmemiş olan Giorgia Fourtina, Olimpos toplumunun o kadar da ‘ilerici’ olmadığı görüşünde.
Örneğin Fourtina, “Kafede tek başına bir kadının hoş karşılanmadığı küçük bir toplum burası” diyor.
Kafe’yi işleten 70 yaşındaki annesi Sofia ise “Geleneksel kıyafetlerimizi artık sadece bayramlarda giyer hale geldik. Dünyamız yok oluyor” diyerek bir başka endişesini dile getiriyor.
Kaynak: Euronews