Atina’dan BM’ye şikayet mektubu: ‘Türkiye Yunanistan’ın Ege adalarındaki egemenliğine meydan okuyor’
Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis’in ABD Kongresi’ne hitabında Türkiye’yi şikayet etmesine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Artık benim için Miçotakis diye birisi yok” tepkisini göstermesi sonrası, Atina’dan Birleşmiş Milletler’e (BM) şikayet mektubu gitti.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’e gönderilen ve Yunanistan’ın BM Daimi Temsilcisi Maria Theofili’nin imzasını taşıyan 25 Mayıs tarihli mektupta, ‘Türkiye’nin Yunanistan’ın Doğu Ege Adaları üzerindeki egemenliğine doğrudan meydan okuduğu ve bölgeyi istikrarsızlaştıran düşmanca ve revizyonist bir politika güttüğü’ iddia edildi.
The Associated Press ajansı 4 sayfalık mektubu gördüğünü belirterek şu bölümü aktardı:
“Yunanistan, Türkiye’yi, özellikle yasal olarak asılsız ve tarihsel olarak yanlış iddialarla Yunanistan’ın Ege adaları üzerindeki egemenliğini sorgulamayı bırakmaya ve Yunanistan’ı savaşla tehdit etmekten kaçınmaya resmi ciddiyet içinde çağırıyor.”
“Türkiye’nin son derece tehdit edici eylemleri arasında savaş uçaklarının uluslararası hukuka aykırı şekilde Yunan toprakları üzerinde tekrarlanan uçuşları da yer alıyor.”
İki NATO üyesi arasındaki gerilim, son günlerde Atina’nın Ankara’yı ‘Türk savaş uçaklarını hemen her gün Yunan Adaları üzerinde uçurmakla’ suçlamasıyla tırmandı.
1950’lerden beri devam eden ve daha ziyade iç politik nedenlerle dönem dönem alevlenen gerilimin unsurlarından biri, Yunanistan’ın uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesini (UNCLOS) dayanak göstererek Ege’de kara sularını 12 mile genişletme ısrarı. Ancak Ege Denizi’nin coğrafyasından ötürü Yunanistan’ın bunu gerçekleştirmesi Türkiye’nin içine girmesi anlamına geliyor. Türkiye de 12 mili ‘savaş nedeni’ (casus belli) sayıyor.
Ankara, adaların egemenliğini Yunanistan’a bırakan 20. yüzyıl anlaşmalarına göre Atina’dan doğu adalarını silahsızlandırmasını talep ediyor. Talebi ‘kasıtlı yanlış yorumlama’ diye niteleyen Atina, Türkiye’yi bölgede düşmanca eylemleri tırmandırmakla’ suçluyor.
2020’de Güney Kıbrıs’ın Doğu Akdeniz’de tek taraflı enerji sondajlarına Türkiye’nin aynı şekilde misillemede bulunmasının bölgede savaş rüzgarları estirmesi sonrası, Türkiye’nin arama gemileri limanlara geri çekildi. Ancak Rusya’nın Ukrayna operasyonunu takip eden Batı’nın Rusya yaptırımlarının enerji krizi yaratmasıyla gözler yeniden Akdeniz’in enerji kaynaklarına çevrildi.
Washington’ın Rusya gerilimini tırmandırdığı dönemde ABD ordusu, Yunanistan’da Volos’taki Georgula Kışlası, Litohoru’daki atış alanı, Dedeağaç’taki Yannuli Kışlası ve Girit’teki Suda Üssü olmak üzere 4 yeni üsse yerleşti ve F-35 ve F-15 savaş uçakları konuşlandırdı.
Yunan Başbakanı Miçotakis, bu ayki Washington ziyaretinde Atina’ya F-35 satılması, Ankara’nın F-16’larını modernleştirmek ve yeni savaş uçakları satın almak talebinin ise reddedilmesi için yoğun lobi yaptı.
Bunu Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Artık benim için Miçotakis diye birisi yok. Kendisiyle görüşme yapmayı asla da kabul etmiyorum. Çünkü biz sözünde duracak onurlu siyasetçilerle yola gideriz. Bundan sonrasını kendisi düşünsün. Kimlerle görüşecekse, kimlere nerede nasıl üsler kurduracaksa kurdursun. Biz bize yeteriz, kendimize yeteriz. F-16’lar konusunda da herhalde ABD Miçotakis’in ağzına bakarak karar vermeyecektir” çıkışı izledi.
Yunan hükümet çevreleri ise Miçotakis’in ABD Kongresi’nde Türkiye’ye yönelik şikayetlerini niçin dile getirdiği sorusuna “Başbakan henüz iki gün önce Türk savaş uçaklarının Ege’deki Yunan adaları üzerinde sayısızca alçak uçuş yapmasına içerledi” yanıtını verdi.