Emekli Tümamiral Cihat Yaycı olan biteni anlattı
Emekli Tümamiral Cihat Yaycı, Yunanistan’ın Ege Denizi’nde Türk gemisine yönelik taciziyle ilgili CNN TÜRK’te önemli açıklamalarda bulundu. Yunananistan’ın tacizlerinin düşmanca hareket olduğunu söyleyen Yaycı, “Dışişleri Bakanlığı ve devletin ilgili kurumlarının bunu Birleşmiş Milletlere, Avrupa Birliği’ne ve NATO’ya ve Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne, Uluslararası Adalet Divanı’na bildirmesi lazım, suç duyurusunda bulunması lazım.” ifadelerini kullandı.
Emekli Tümamiral Cihat Yaycı’nın açıklamaları şöyle:
Yunanistan’ın söylediklerinin kesinlikle dikkate alınmaması gerekir. Bunun karşılığı askeri tedbirler yoluyla verilmiş ve NATO tarafı da bilgilendirilmiştir. Yunanistan bu tacizlerini alışkanlık haline getirmiş bir devlettir. Burada asıl sorgulanması gereken bunun nasıl alışkanlık haline getirildiği konusunda bizim ne yaptığımız, ne yapmadığımız ve ne yapmamız gerektiği konusudur. Yunanistan’ın bu yaptığı hareket uluslararası sularda bir devlet gemisine müdahale edilmiştir. Gemiye yapılan tacizin ötesinde. İki tür şey var uluslararası ilişkiler normunda. Düşmanca niyet ve düşmanca hareket. Düşmanca niyet bin metre üzerinden geçerek düşmanca niyet gösteriyor. Bu gemide görevli olanlar insan. İnsan hayatında bu sonic patlamalar insan beynine zarar verebilir. Bir de 2 mil öteden şaf atıldığı bilgisi var. Bu güdümlü mermi atıldığında uçaklar ya da gemiler aldatma yapmak için metal parçacıkları atarlar roketlerle. Gemilerin yerine güdümlü mermiler o metal parçacıklarına gitsin diye. Bu metal parçacıkların gemiye ve insanlara zarar verme ihtimali vardır. Bizim bu konuyu iyi anlatmamız lazım. Bu düşmanca harekete girer. Bu ciddi anlamda pasif silah kullanımıdır. Bern Mutabakatı’na göre; Karasularının dışında hem Yunanistan hem de Türkiye bireysel araştırma yapabilirler. Türkiye, Bern Mutabakatına göre deneysel araştırma yapıyor. Bizim Çeşme Gemimize taarruzda bulundular. Türkiye’nin Yunan gemilerine karşı bir tacizi ve tahriki olmamıştır. Milli Savunma Bakanlığı’nın yaptığı açıklamadan şunu anlıyoruz. Bizim gemimiz taciz edildiğinde bizim de uçaklarımız kalkmıştır ve bizim gemimizi korumuştur. Milli Savunma Bakanlığı görevini yapmış. Dışişleri Bakanlığı ve devletin ilgili kurumlarının bunu Birleşmiş Milletlere, Avrupa Birliği’ne ve NATO’ya ve Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne, Uluslararası Adalet Divanı’na bildirmesi lazım, suç duyurusunda bulunması lazım. Bu doğrudan bir gemiye düşmanca niyet, düşmanca hareket ve meşru müdafaa hakkının kullanılmasına da tahrik oluşturuyor. Neden Yunanistan bundan cesaret buluyor. Dışişleri Bakanlığı, Yunanistan’a nota vermiştir. Eğer biz Yunanistan’ın gemisine bize yaptıklarını yapsaydık bizi dünyaya rezil ederlerdi. Biz burada nasıl bir pozisyona sokulduk. 2 devlet arasındaki sorunu AB-Türkiye sorunu haline getirdi Yunanistan. Neden tehdit ediliyoruz biz? Yunanistan şöyle bir imaj çiziyor. ‘Türkiye bizi tehdit ediyor. Biz tehdit edilen ülkeyiz’ diyor. Halbuki Türkiye’nin Yunanistan’a sadece nota vererek değil AB’ye, AB Konseyine, AB Parlamentosuna bizim çok acilen toplantıya çağırıp Yunanistan’ın bu saldırgan tavrını oralarda gösterip asıl tehdit edilen ülkenin biz olduğunu göstermeliyiz.