Kaynak: VOA Amerikanın Sesi
Eski Başkan Donald Trump’ın önümüzdeki hafta ABD Senatosu’nda başlayacak azil duruşması öncesinde başkent Washington ve civarındaki güvenlik önlemleri arttırılıyor.
3 Kasım başkanlık seçimlerinin sonuçlarını hala kabul etmeyen aşırılık yanlılarının yeniden şiddete yönelebileceği endişesini taşıyan yetkililer, ellerindeki istihbaratın ayrıntılarını paylaşma konusunda tereddütlü.
Yetkililer, özellikle sosyal medya platformlarında yapılan paylaşımlardan kaygılı. Bu yüzden de güvenlik yetkilileri, 6 Ocak’taki Kongre baskınından sonra işi şansa bırakmama konusunda kararlı.
Washington İç Güvenlik ve Acil Durum Yönetimi Dairesi Başkanı Christopher Rodriguez, Perşembe günü düzenlenen oturumda Kongre üyelerine “En azından şimdilik Washington’da gözle görülür bir güvenlik gücü varlığı sergilemeliyiz” dedi.
“Güvenlik birimlerinin varlığının Washington Metropolitan Polis Teşkilatı’nın acil durum esnasında kentin tüm noktalarına kaynak aktarabilmesi açısından önemli olduğunu düşünüyoruz” diyen Rodriguez, kentte şiddete göz yumulmayacağı güvencesi verdi.
Başkan Joe Biden’ın 20 Ocak’ta düzenlenen yemin töreni için alınan bazı önlemler ve yollardaki bariyerler daha sonra kaldırılmış olsa da ABD Kongresi’ni çevreleyen demir parmaklık ve dikenli teller, hala kullanımda.
Kongre Polisi Sözcüsü Eva Malecki, Salı günü Amerika’nın Sesi’ne gönderdiği elektronik postada, “Senato’daki azil duruşması öncesinde, Kongre ve Kongre binasına yönelik halen devam eden tehditler karşısında yüksek seviyede hazırlılık içinde görev yapmamızı gerektiriyor” ifadelerine yer verdi.
ABD ordusundan geçen hafta yapılan açıklamada Joe Biden’ın yemin töreni için Washington’a sevkedilen 27 bin Ulusal Muhafız’ın 7 bininin Mart ayı ortasına kadar kentte kalacağı bildirildi.
Yetkililer, Ulusal Muhafız birliklerinin ihtiyaç durumunda silahlanacağını, güvenlik desteği sağlayacağını, yerel güvenlik birimlerine iletişim ve kalabalık kontrolunda yardım edeceğini söyledi. Yarı zamanlı askerlerden oluşan Ulusal Muhafızlar, bağlı oldukları eyaletlerdeki acil durumlarda ilave güvenlik gücü olarak göreve çağırılıyor.
Washington Belediye Başkanı Muriel Bowser da olası bir gerginlikte hızla olaylara müdahale etmeleri için ilave 500 Ulusal Muhafız’ın Washington’a sevk edilmesini talep etti.
ABD Savunma Bakanlığı Basın Sözcüsü John Kirby ise Çarşamba geç saatlerde verdiği basın brifinginde, ABD Federal Soruşturma Bürosu (FBI), İç Güvenlik Bakanlığı ve yerel yetkililerin paylaştığı istihbarata işaret ederek, bakanlığın ilave Ulusal Muhafız birliklerine halen ihtiyaç olduğunu yineledi.
Kirby, FBI ve İç Güvenlik Bakanlığı’nın “Amerika çapında mevcut tehdidin yüksek olduğu sonucuna vardıklarını, bu tehdidin önümüzdeki haftalarda da varlığını sürdüreceğini, bu durumun başkent Washington ve civarı için de geçerli olduğunu” söyledi.
Yetkililer, en çok, şiddet ve karmaşa yaratmak isteyen kötü niyetli kişiler olarak tanımladıkları unsurların, yasal protesto gösterilerini amacından saptırma girişiminde bulunma olasılığından kaygılanıyor.
İç Güvenlik Bakanlığı, yeni bir Ulusal Terör Uyarı Sistemi İlanı çıkarmasının nedenini anlattığı geçen haftaki açıklamasında, “Başkanlık geçiş sürecinden rahatsızlık duyan kişilerin, ideolojik nedenlerle ve şikayet algısıyla seferber olmaya devam edebileceğinden endişe duyuyoruz” ifadelerine yer verdi.
İç Güvenlik Bakanlığı’nın Ulusal Terör Uyarı Sistemi İlanı ayrıca şiddet ve aşırılık yanlılarının “6 Ocak 2021’de Washington’daki Kongre binasında güvenlik engelinin aşılmasından cesaret alarak seçimle işbaşına gelen Kongre üyelerini ve hükümet binalarını hedef alabileceği” uyarısında bulunuyor.
Yahudi düşmanlığıyla mücadele eden ve Amerika’daki aşırılık yanlısı grupları takip altına alan İftira ve İnkarla Mücadele Birliği (Anti-Defamation League) Başkanı Jonathan Greenblatt, Perşembe günü Kongre üyelerine, Kongre işgalinin beyaz ırkçılar için “bir dönüm noktası” olduğunu söyledi.
Temsilciler Meclisi İç Güvenlik Komisyonu’nda konuşan Greenblatt, “Bu gruplar için Kongre üyelerinin masaların altına saklandığını görmek, Konfederasyon bayraklarını ve Nazi simgelerini Kongre binası içinde dolaştırmak büyük bir zaferdi” dedi.
Bazı uzmanlarsa aşırılık yanlısı eylemlere girişmemiş olsalar da Trump’ın başkanlık seçimini kaybetmesinin yasını hala tutan bazı kişilerin tehlike unsuru olabileceğini kaydediyor.
İç Güvenlik Bakanlığı’nın Terörle Mücadele ve Tehdit Önleme Dairesi’nden sorumlu eski bakan yardımcısı Elizabeth Neumann, “Bu terörist hareketlerle ya da terör örgütleriyle bağı olmayan ancak şu anda son derece hassas bir konumda bulunan çok büyük bir grup var” dedi.
Neumann, “Neo-Naziler’in Trump destekçilerini kendi ideolojik çemberine dahil etme çalışmaları içinde olduğunu görüyoruz. Bunu büyük bir ustalıkla yapıyorlar. Sizinle doğrudan iletişime geçmiyorlar. Bir beyaz ırkçıyla konuştuğunuzun farkına varmıyorsunuz” şeklinde konuştu.
Yabancı güçler şiddeti körükler mi?
Öte yandan bazı ülkelerin Amerika sınırları içinde sorun çıkarmak için kendi nüfuzlarını kullanmalarına ilişkin kaygılar da gündemde.
Washington İç Güvenlik ve Acil Durum Yönetimi Dairesi Başkanı Christopher Rodriguez, “Başta Rusya olmak üzere düşman ülkeler, Amerika’da kültürel çatışmaları alevlendirmek için geçmişi uzun yıllara dayanan gizli taktiklere başvuruyor” dedi.
Eyalet yetkilileri de Biden’ın yemin töreni, hatta 6 Ocak’taki Kongre baskınından çok önce benzer kaygıları dile getirmişti.
New Jersey eyaletinin İç Güvenlik ve Hazırlıklılık Dairesi Başkanı Jared Maples, geçtiğimiz ay Amerika’nın Sesi’ne yaptığı açıklamada, “İdeoloji, nefret ve öfkenin olağanüstü ve açıkçası korkunç birlikteliğine tanık oluyoruz. Bunların hepsi farklı grupların karmaşa ve kaygı yaratması için kullanılıyor” şeklinde konuşmuştu.