Uluslararası Diyarbakır Zerzevan Gökyüzü Gözlem Etkinliği, dünyada en son Mithras Tapınağı’nın ortaya çıkarıldığı tarihi Zerzevan Kalesi’nde başladı. 2020 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne giren Zerzevan Kalesi’nin Türkiye’nin ikinci Göbeklitepe’si olmaya aday olduğunu belirten Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, gökyüzü gözlem etkinliklerini Anadolu’ya yaymayı hedeflediklerini ve Diyarbakır’ın bu açılımın ilk ayağını oluşturduğunu söyledi.
Uluslararası Diyarbakır Zerzevan Gökyüzü Gözlem Etkinliği, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ve ailesi, Diyarbakır Valisi Münir Karaloğlu, TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, Türkiye Uzay Ajansı Başkanı Serdar Hüseyin Yıldırım, AK Parti Milletvekilleri Mehmet Mehdi Eker, Oya Eronat, Ebubekir Bal, STK temsilcileri, yerli ve yabancı yüzlerce kişinin katılımıyla gerçekleşti. Açılış konuşmasını yapan Bakan Varank, “Sadece seçim dönemlerinde değil, her fırsatta yatırım ve istihdam ajandasıyla bölgemizi ziyaret ediyoruz. Daha temmuz ayında Cumhurbaşkanımızla birlikte Diyarbakır’daydık. Bakanlığımızın teşvikleriyle kurulan 28 fabrikanın toplu açılışını yaptık, gençlerimizin girişimcilik ve teknoloji becerilerini geliştireceği çok önemli tesisleri şehrimize kazandırdık. Üzerinden 2 ay bile geçmeden daha bu sabah 250 milyon liralık yatırımla kurulacak Türkiye’nin en büyük fabrikasının temelini attık. Yine imalat sanayiine yönelik 50 milyon lira bütçeli finansman desteği programını tanıttık. Biz bölgemizin terörle, gözyaşıyla, acıyla değil üretimle, teknolojiyle, daha da ötesi uzayla, gökyüzüyle anılmasını istiyoruz. Çünkü bu topraklar ilmin filizlenip tüm dünyayı aydınlattığı topraklar. Peki bunun ne kadar bilincindeyiz, gençlerimiz bu zenginliğin ne kadar farkında? Leonardo da Vinci’yi bildiğimiz kadar, ona ilham veren bu medeniyetin evladı El Cezeri’yi de tanımamız gerek. Cezeri, sibernetiğin ilk adımlarını burada Diyarbakır’da attı. Ulu Cami’nin avlusundaki güneş saati 800 yıldır çalışıyor. Diyarbakır, tarihteki ilk robotun geliştirildiği yer. İşte tüm bu zenginlikleri Türkiye’ye hatırlatmak, bilim ve teknoloji mirasına sahip bu topraklarda uzaya ve öğrenmeye meraklı gençlerimizle buluşmak istedik. Her yıl Antalya’da yaptığımız gökyüzü gözlem etkinliğimizin bir benzerini bundan sonra uluslararası katılımcılarla birlikte tarihi ve gizemli Zerzevan Kalesi’nde de gerçekleştireceğiz. Geçtiğimiz yıl salgın dolayısıyla etkinliğimizi ertelemek zorunda kaldık, dolayısıyla özlemimiz çok büyük. Ben bu muhteşem atmosfere bakınca rahatlıkla geç oldu ama güç olmadı diyorum. Emin olun çok heyecanlıyım. Her yıl gözlem etkinliklerini iple çekiyorum. Burada hep birlikte çadırda kalmak, gökyüzünü keşfe çıkmak gerçekten çok özel bir tecrübe. Etkinlik boyunca gökyüzünü inceleyerek, uzayın gizemli derinliklerini keşfetmeye çalışacağız. Türkiye’nin dört bir yanından ve yurt dışından gelen binden fazla gökbilim meraklısı gencimiz burada, son hilal evresinde olan Ay’ı, Güneş sisteminin en büyük gezegeni Jüpiter’i, halkalı gezegen olarak da bilinen Satürn’ü ve daha birçok gök cismini gözlemleyecek ve uzmanlarından öğrenecekler. Gerçekten isimlerini sayarken bile heyecanlanmamak elde değil. Ayrıca etkinliğin gündüz bölümlerinde bilim, uzay ve astronomi ile ilgili seminerler, çeşitli atölye çalışmaları da hizmetinizde olacak. Yani kısacası uzay, astronomi ve teknoloji dolu 3 gün bizleri bekliyor“ dedi.
“EN ÖNCELİKLİ AMACIMIZ, DİĞER TÜM HEDEFLERE DE ULAŞMAMIZI SAĞLAYACAK OLAN UZAY ALANINDA İNSAN KAYNAĞI YETİŞTİRMEKTİR”
Bakan Varank, şubat ayında ‘Gökyüzüne bak ayı gör‘ mottosuyla Milli Uzay Programı’nın başladığını, Uzay Ajansının koordinasyonunda Türkiye’nin bu alandaki hedeflerini, yol haritalarını paylaştıklarını hatırlattı. Varank, “En öncelikli amacımız, diğer tüm hedeflere de ulaşmamızı sağlayacak olan uzay alanında insan kaynağı yetiştirmektir. İşte Zerzevan Gökyüzü Gözlem Şenliği ve benzeri etkinlikler, özellikle gençlerimiz ve aileleri açısından farkındalığı arttırmak açısından çok kıymetli. Biz, yürüttüğümüz her politikada gençleri ana paydaşımız olarak görüyoruz. Çünkü biliyoruz ki gençlerin kabullenmediği, desteklemediği hiçbir proje sonuca ulaşamaz. Bir iş yapıyorsanız, kahramanı önce gençler olacak. Onlara ne yapmaları gerektiğini, nasıl yapmaları gerektiğini anlatmak yerine o bilinci, o tecrübeyi kazanmalarını sağlamalısınız. Bunu da mümkün olan en erken yaşta yapmalısınız. İşte deneyap teknoloji atölyelerini bu sebeple hayata geçirdik. Ortaokul ve lise çağındaki öğrencilerimize buradaki atölyelerde yapay zekâ, robotik, kodlama, nanoteknoloji, havacılık ve uzay eğitimleri veriyoruz. İşte TEKNOFEST bu amaçla kurguladığımız diğer önemli bir projemiz. Lise ve üniversite çağındaki gençler, dünyanın en yeni teknoloji alanlarındaki yarışmalara kendi projeleriyle katılıyorlar. Kendi geliştirdikleri roketleri, elektrikli otomobilleri, insansız hava araçlarını ve denizaltıları yarıştırıyorlar“ diye konuştu.
“ZERZEVAN KALESİ TÜRKİYE’NİN İKİNCİ GÖBEKLİTEPE’Sİ OLMAYA ADAYDIR”
Bakan Varank, bu yarışmalarda gençlerin yalnızca teknik beceriyi değil hayal kurmayı, takım ruhunu, mücadele azmini öğrendiklerini ifade ederek, “Biz de onlara bu maratonda yoldaşlık ediyoruz. Projelerini tasarlayıp sonrasında da hayata geçirmeleri için gereken tüm finansal ve teknik desteği sağlıyoruz. Böylelikle bir yandan ülkemizin ihtiyaç duyduğu nitelikli insan kaynağını geliştirirken, diğer yandan da başrolünde gençlerin olduğu dinamik bir ekosistem oluşturuyoruz. Uzay konusunda da benzer bir bakış açısına sahibiz. Bu alandaki farkındalığı artırmak için ilgili tüm kurumlarımızla birlikte ortak akılla hareket ediyoruz. İşte bu güzel etkinlik de bu ortak aklın ürünü. 22 yıldır Antalya’da ulusal seviyede düzenlediğimiz gözlem etkinliğinde bu yıl bazı yeniliklere gittik. Gençlik ve Spor Bakanlığımızla yaptığımız iş birliği çerçevesinde bu güzel etkinliği Anadolu’ya yayacak ve gençlerimize gökyüzü ve teknoloji merakını aşılayacağız. Diyarbakır bu açılımın ilk ayağını oluşturuyor. Önümüzdeki dönemde çok daha yaygın bir hale getireceğiz. İçerisinde bulunduğumuz Zerzevan Kalesi köklü tarihinin yanında ülkemizde gökyüzü gözleminin yapılabileceği en iyi 10 noktadan biri. Malumunuz, ülkemizde nerede bir kazı çalışması yapılsa ayrı bir medeniyetin, farklı bir kültürün eserleri ile karşılaşıyoruz. Zerzevan Kalesi de tam anlamıyla böyle bir yer. Kale, askeri yerleşimi, yer altı ve yer üstü yapıları ile dünyanın en iyi korunmuş Roma garnizonlarından biri. Bunun yanında, farklı kültür ve inanç evrelerine ait birçok iz taşıyor. İşte kazı çalışmaları esnasında keşfedilen Mithras Tapınağı bunun en önemli göstergelerinden. Burası Roma İmparatorluğu’nun doğu sınırındaki ilk, dünyada ise ortaya çıkarılmış son Mithras Tapınağı. Tabii burada altını çizmek istediğim önemli bir husus var. İnşa edilen tapınağın yeri rastgele seçilmemiş. Bildiğiniz üzere Mithrasçılar, astronomi ve uzay bilimi ile yakından ilgili. Mithra kültüründe yedi derecenin geçilmesiyle kurtuluşa erişileceği inancı var. Ve bu yedi derece; Ay, Merkür, Venüs, Güneş, Mars, Jüpiter ve Satürn ile sembolize edilmiş. İşte bu tarihi özelliklerinin de katkısıyla Zerzevan Kalesi ve Mithras Tapınağı 2020 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne girdi. Böylece Silvan Malabadi Köprüsü ile birlikte Diyarbakır iki önemli dünya mirasına ev sahipliği yapıyor. Zaten bu akşam Zerzevan Kalesi ve Mithras Tapınağı’ndaki çalışmalarla ilgili olarak Aytaç Coşkun hocamızı da dinleyeceğiz. Burası ile ilgili daha detaylı bilgileri bize aktaracak. Ama ben peşinen diyorum ki, Zerzevan Kalesi Türkiye’nin ikinci Göbeklitepe’si olmaya adaydır. Bu vesileyle tüm dünyadan tarih ve bilim meraklılarını Zerzavan’ı ziyaret etmeye davet ediyorum“ şeklinde konuştu.
“TÜRKİYE OLARAK UZAY ALANINDA ÖNEMLİ BİR BİRİKİME SAHİBİZ“
Bakan Varank, “Bu alandaki çalışmalarımıza hem TÜBİTAK UZAY Enstitümüz hem de Türkiye Uzay ajansımız ile yoğun bir şekilde devam ediyoruz. TÜBİTAK UZAY ile ülkemizin yüksek çözünürlüklü görüntü ihtiyacını karşılamak ve yurt dışı bağımlılığını ortadan kaldırmak amacıyla İMECE Uydu Projesi’ni yürütüyoruz. Türkiye’nin ilk yerli haberleşme uydusunun geliştirildiği TÜRKSAT 6A Projesi’nde ise tasarım faaliyetlerini tamamladık, üretim aşamasına geçtik. İnşallah bu uydularımızı 2022 yılı içerisinde fırlatmaya hazır hale getireceğiz. Böylece haberleşme uydularını milli imkanlarla geliştirebilen 10 ülkeden biri Türkiye olacak. Biliyorsunuz ülkemizin uzay çalışmalarında vites yükseltmek için Türkiye Uzay Ajansımızı kurduk. Daha sonra ilgili tüm ulusal ve uluslararası paydaşlarımızla Milli Uzay Programı’nı oluşturarak stratejik hedefler belirledik. Cumhurbaşkanımızın açıkladığı bu hedefleri, özellikle gençlerimizin çok büyük heyecanla karşıladıklarını biliyorum. O yüzden bu hedeflere kısaca tekrar değinmek istiyorum. Milli Uzay Programımızın en önemli hedefi olan Ay misyonunu başarıyla tamamlayarak Cumhuriyetin 100. yılında Ay ile ilk teması gerçekleştirmek istiyoruz. 2023 yılı sonunda uluslararası iş birliği ile 2028 yılında ise milli roketimizle uzay aracımızı Ay’a indirmeyi hedefliyoruz. Bu sayede Ay’da bilimsel faaliyetler yapabilen sayılı ülkelerden biri konumuna geleceğiz. Ay’a göndereceğimiz insansız uzay aracının tasarım ve geliştirme çalışmaları halihazırda devam ediyor. Oldukça sıkışık bir takvimde arkadaşlarımız büyük bir gayretle çalışıyorlar. Milli Uzay Programı’ndaki bir diğer hedefimiz de Türkiye’yi astronomik gözlemler ve uzay nesnelerinin yerden takibi konularında daha yetkin bir ülke konumuna getirmek. TÜBİTAK Ulusal Gözlemevimiz gözlem projelerine tıpkı bugün burada olduğu gibi, altyapı ve insan gücü desteği sağlıyor. Şimdi Erzurum’da Doğu Anadolu Gözlemevi’ni kuruyoruz. Bu gözlemevi Türkiye’nin en büydiğeük optik ve ilk kızılötesi teleskobuna sahip olacak. Belirlediğimiz hedeflerin ve projelerin başarıyla gerçekleştirilebilmesi amacıyla gerek yurt içinde, gerekse yurt dışında iş birliği faaliyetlerini de sürdürüyoruz. Uzay alanında harcadığımız tüm emeklerin çok geniş bir alanda katma değerle bize döneceğinin bilincindeyiz. En önemlisi de gençlerin gündeminde uzay ve teknoloji olsun, bu alanda kendilerini geliştirsinler istiyoruz. Ufku Samanyolu kadar geniş gençlerimizle Türkiye’nin uzay yarışındaki konumu 10 yıl içinde üst basamaklara yükselecek. Biz buna yürekten inanıyoruz. İşte geçen gün Akıncı TİHA’nın teslimat töreninde, o insansız hava aracını geliştiren pırlanta gibi gençlerimizi gördünüz. Her birinin zekâsı, heyecanı, tutkusu gözlerinden okunuyordu. Araştıran, geliştiren, kendine güvenen, özünü bilen, azimle, cesaretle, gayretle ileriye bakan bir gençlik. Sevgili gençler sizi A kuşağı, Z kuşağı diye adlandıranlara asla aldırış etmeyin. Siz Türkiye’yi hedeflerine ulaştıracak, yarınlarımızı aydınlatacak asıl kahramanlarımızsınız. İnanın ben gözlerinize baktığımda bu ışığı görüyorum. İnanıyorum ki, bayrağımızı uluslararası uzay istasyonuna taşıyacak isimlerden biri buradan çıkacak. Ay misyonumuzdan edindiği tecrübeyle Mars misyonunun hazırlığını yapacak uzaycılar buradan çıkacak. Yeni gezegenler keşfedecek astronomlar sizlerin arasından çıkacak. Yeter ki kendimize güvenelim, yeter ki yüreğimizde uzay ve teknoloji tutkusu bir an olsun sönmesin. İşte bu heyecanı diri tutmak için gözlem şenliklerimizi ülkemizin farklı şehirlerinde gerçekleştirmeye, daha fazla gencimize ulaşmaya devam edeceğiz. Şimdiden hazırlıklara başla, seneye burası gökyüzü meraklısı gençlere yetmez” dedi.
Vali Karaloğlu ise yaptığı konuşmada çok heyecanlı olduklarını, ayın 4’üne kadar da gökyüzü meraklılarını Diyarbakır’da ağırlayacaklarını söyledi. Bu coğrafyanın, bu kadim şehrin astronomi ile bir bağının bulunduğunu ifade eden Karaloğlu, “Maalesef son 40 yıldır bizim gökyüzü ile bağımızı terör kopardı. Gökyüzüne bakan gözlerimizin önüne perde indirdiler, ama hamdolsun devletimiz-milletimiz el ele terörle mücadelede bugün geldiğimiz noktada bölgede de, Diyarbakır’da da huzur var” diye konuştu.
TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal da etkinliğin kendileri için ilkleri içerdiğini, daha önce Antalya’da bu etkinliği düzenlediklerini aktardı. Gelecek yıllarda çok daha coşkulu uluslararası etkinliğe dönüşmesi temennisinde bulunan Mandal, uzay alanındaki farkındalığın arttırılması ve bu konuda insan kaynağının yetiştirilmesini hedeflediklerini bildirdi. Etkinlikte 1500 kadar katılımcının yer aldığını, Türkiye’nin her yerinden katılımcılarla etkinliği gerçekleştirdiklerini aktaran Mandal, en önemli ihtiyacın insan kaynağı olduğunu anlattı. Yakın zamanda insan kaynağının bu yöne olan heyecanının kendilerini de heyecanlandırdığını ve sorumluklarını artırdığını bildiren Mandal, “Özellikle yakın zamanda çok önemli faaliyetlerde bulunuyoruz. Sadece bu yıl için 5 bin 339 okulumuz TÜBİTAK, 4 bin 6 bilim fuarlarını gerçekleştiriyor” diye konuştu.
Türkiye Uzay Ajansı Başkanı Serdar Hüseyin Yıldırım da Ajans’ın 2 yıldır faaliyette olduğunu ama bu kısa sayılacak sürede çok önemli adımlar attığını ve atmaya devam ettiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Milli Uzay Programı’nı bütün dünyaya ilan etmesiyle ülke için önemli bir dönem başladığını kaydeden Yıldırım, bu dönemin artık Türkiye’nin uzayda ‘ben de varım’ diyeceği bir dönem olarak adlandırılabileceğini belirtti. Ajansın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı ve desteklediği 10 önemli hedefi gerçekleştirmek için bütün gücüyle çalıştığını ifade eden Yıldırım, şöyle konuştu:
“Bugün yapmış olduğumuz bu faaliyet uzay farkındalığını Türkiye’de yayma konusundaki çalışmalarımızın, hedefimizin bir parçası olarak görülmeli. Türkiye Uzay Ajansı, bu faaliyetleri çok önemsiyor ve destekliyor. Benzerlerini ülkemizin birçok yerinde yapmaya devam edeceğiz. Ajansımız destek verecek. Çünkü gençlerimizin özellikle bu alana ilgi duymaları farkındalıklarını artırmaları ve mümkünse kariyer planlamalarında uzayı her zaman göz önünde bulundurmaları bizim ana hedeflerimizden biri. Eksiklerimizden biri olarak gördüğümüz insan kaynağı potansiyelimizi hızla geliştireceğiz. Bunu da siz gençlerimiz ile yapacağız” şeklinde konuştu.
(Murat Başal/İHA)