Türkiye ilginç bir ülke oldu. Öyle muhteşem bir nesil yetişiyor ki, yaşadığı ülkenin başkentini bilmiyor.. Sadece gençler mi? Toplumun da ondan farkı yok.. İstisna da olsa, Tıp Fakültesi’nde eğitim alacak kadar zeki bir kızımız Türkiye’nin başkentini bilmiyor. Ya izleyiciler! Onların da yüzde 60’ı, yaşadığı ülkeye “Fransız” kalmışlar !..
Şimdi nereden çıktı bu? Demeyin…
Konu Aziz Nesin’in Türk toplumuyla ilgili değerlendirmesi değil. Onu biliyoruz da; Gelinen çağda bu nasıl kafa diye düşünmeden edemiyoruz. Bilgi çağında yetişen yeni nesile bakın. Bilgi (genel kültür) yarışmasında Türkiye’nin başkenti neresidir? sorusuna yanıt veremeyen genç kızımız Tıp öğrencisiymiş. Yaşı itibaren, muhtemelen AKP’nin iktidara geldiği yaştadır. En fazla 2-3 yaş fark eder. İşte, birilerinin inançlı ve kindar nesil yetiştireceğimiz dendiği, nesil bu mu? Elbette değil.. Kimsenin inancını sorgulamak haddimize değil. Ancak, dünyadan “bihaber” oldukları da belli…
“Kim Milyoner Olmak İster” proğramı bu sahnelere neden oluyor. Toplumun bilinmeyen yüzlerini ekrana getiriyor. Örneğin,” omirlik soğanı”nı bilemeyen doktor yarışmacıyla karşılaşabiliyor sunuz..
Sosyolojik ve toplumsal bir soruna doğru giden eğitim sistemi, bu cehaleti etkiliyor. Cemaatlerle yönetilen bir ülkede, Milli Eğitim Bakanlığı’nın da hangi cemaate verildiğini, kamuoyundan biliyoruz.. Bazı uzmanlar, buna cahillik derken, bazıları ise popüler kültürün etkisi diyor. Özellikle Türkiye’nin başkentini bilmeyen gençlerimizin popüler kültürün fazlasıyla etkisinde kaldığını yorumluyorlar.
Gençlerimizin tarih bilgisinden uzak oluşu, ezbere dayalı eğilim sistemi gibi nedenlerde bu “zır cahilliğin” nedenleri arasında görülebilir. “ Bilgiye talep olmadığı “ nı söyleyen çevrelere de saygı duymak lazım. 50’li 60’lı yaşlarda olanlar, eğitimleri sırasında günümüzdeki teknolojiden uzaktı. Ama, Uganda’nın dahi başkentini bilirlerdi…. Ne oldu da, yıllar sonra daha fazla bilgi edinmesi gereken gençlerimiz nu duruma geldi. Yöneticilerimizin Emevi kültürüne yatkınlığı bunun bir nedeni olabilir mi?
ABD toplumuna mı döndük? Hani hep söylerler ya! Sokaktaki insana sorun, “Türkiye’nin nerede olduğunu bilmezler”…..
Gençler nereye gidiyor! Hızla iletişim, küresel eğitim, bilgi çağı, telefon, bilgisayar, sosyal medya ve fenomenliği…..
Her şey bir yana. Bileceksin, Atanı da bileceksin, tarihini de bileceksin. Vatanını da bileceksin, dünyayı da bileceksin. Bilgi çağındayız diyerek, emperyalizmin etkisinde kalırsan, sadece batının popüler kültürü ile yoğrulursun. Ruhun bile duymaz, sadece sana öğrenmeni istedikleri bilgileri yüklenirsin. Hal böyle olunca da, her kesim ve eğitimden gelen kişilerin oluşturduğu toplumun yüzde 60’ı, doğduğu, yaşadığı, havasını soluduğu, suyunu içtiği, kanlarla sulanarak ecdadından emanet aldığın ülkenin başkentini bilmezsin…
Bu nedenle; “Ey Türk titre ve kendine dön.” Özüne dönmez isen, parçalanmaya, yok olmaya mahkum olursun. O zaman “Türk olmakla gurur duymaz, Türk olmayana biat etmek zorunda kalırsın.”