(Türkiye’nin yerli ve milli silahları) Elektrikli ve İnsansız T629 Taarruz Helikopteri, bugün ilk kez Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş. (TUSAŞ) tesislerinde görüntülendi. Helikopterin farklı konfigürasyonları olacak.
Kahramankazan’da bulunan Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş. (TUSAŞ) tesislerinde, TUSAŞ tarafından halihazırda yürütülen üç taarruz helikopteri projesinden biri olan “T629 Taarruz Helikopteri” görücüye çıktı.
Türk Havacılık ve Uzay Sanayii’nin yürüttüğü üç taarruz helikopteri projesinden bir tanesi olan T-629 sayesinde, Türkiye, beş tonluk T-129 ATAK Taarruz ve Taktik Keşif Helikopteri ile on tonluk Ağır Sınıf Taarruz Helikopteri arasında bir ara platforma sahip olacak
İnsansız ve elektrikli yapıdaki T629 Taarruz Helikopteri’nin, özellikle Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı için faydalı olacağı düşünülüyor. Yakın gelecekte envantere almayı planladığı TCG ANADOLU Amfibi Harp Gemisi için helikopter platformu ihtiyacı olan Türk Deniz Kuvvetleri’nin, T629 ile bu ihtiyacının önemli bir kısmını giderebileceği öngörülmekte.
TÜRKİYE’NİN YENİ NESİL YERLİ SİLAHLARI
Gelişen teknoloji hayatımızın her alanına nüfus etmek ile birlikte silah endüstrisini de baştan başa yeniliyor. İşte Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından kullanılan yerli teknoloji ürünü olan silahlar…
YERLİ MAKİNELİ TÜFEK SAR 762 MT SERİ ÜRETİME HAZIR
Yerli makineli tüfek SAR 762 MT testleri başarıyla geçti. Silah hızlı değiştirilebilir namlu ile kesintisiz atış yapabilecek. Asker ve polisin yeni gözdesi olacak. Özgün ve yerli makineli tüfek SAR 762 MT’nin seri üretimi için geri sayım başladı.
Yerli ve milli tüfek, Düzce’de üretilecek. SAR 762 MT’nin 4 ayrı modeli bulunuyor. Hızlı değiştirilebilir namlu ile kesintisiz atış kabiliyetine sahip.
Isınan namlu, yedek namluyla hızlı ve emniyetli şekilde değiştirilebiliyor. Böylelikle tüfek, ateş gücünden ödün vermeden muharebeye devam edebiliyor.
Bin 200 metreden uzun menzile sahip silahın ortalama ağırlığı ise 12 kilogram.
‘MAVİ VATAN’IN GÖZCÜSÜ SİDA DENİZE İNİYOR
Prototip üretimi tamamlanan ve “ULAQ” serisinin ilk platformu olan Silahlı İnsansız Deniz Aracı (SİDA) denize indirildi ve tecrübe seyirlerine başlandı.
SİDA, 400 kilometre seyir menziline, saatte 65 kilometre sürate, gündüz/gece görüş kabiliyetine, milli kriptolu haberleşme altyapısına sahip ve gelişmiş kompozit malzemeden üretildi. SİDA, keşif, gözetleme ve istihbarat, su üstü harbi, asimetrik harp, silahlı eskort ve kuvvet koruma, stratejik tesis güvenliği gibi görevlerin icrasında karadan mobil araçlarla ve karargah komuta merkezinden veya yüzer platformlardan kullanılabilecek.
Türkiye’nin ilk silahlı insansız deniz aracı ULAQ, milli füze sistemleri üreticisi ROKETSAN’ın ürünleri 4’lü lazer güdümlü füze Cirit podu ve 2’li Lazer Güdümlü Uzun Menzilli Tanksavar Füze Sistemi (L-UMTAS) lançeri ile donatıldı.
8 kilometrelik menziliyle sınıfının lideri konumundaki Cirit, kara ve deniz platformlarının yanı sıra helikopter, sabit kanatlı uçak ve insansız hava araçlarına (İHA) entegre edilebiliyor. Hassas güdümlü tanksavar füze sistemi L-UMTAS ise 8 kilometrelik menzili, lazer güdüm yeteneği ve zırh delici tandem harp başlığıyla sabit ve hareketli kara ve deniz hedeflerine karşı etkin bir silah sistemi olarak öne çıkıyor. Cirit ve L-UMTAS silah sistemleri, kara araçları, sabit platformlar ve deniz platformlarında da kullanılan ROKETSAN’ın stabilize taret sistemi ve gemi üstü ekipmanlarıyla birlikte ULAQ üzerinde yer alıyor. Deniz testlerinin tamamlanmasının ardından bu yılın ilk çeyreği sonunda atış testlerinin gerçekleştirilmesi planlanıyor.
Alıntı: NTV