Yeniçağ TV’de Yeliz Şenyerli’nin konuğu olan İnönü Üniversitesi Öğretim Üyesi Eski Türk Yazıtları Uzmanı Prof. Dr. Erhan Aydın, Türklerin ilk yazılı belgelerinde Türklerin köklerinin hangi zamanlara uzandığını ve Türk kimliğinin derinliklerini anlatıyor.
Türklerin ilk yazılı belgelerinin 7’nci yüzyılın sonlarına tarihlendirilebildiğini ifade eden Prof. Dr. Erhan Aydın, daha önceki yıllarda yazılı belgelerin kalıp kalmadığının da hâlâ tartışılan bir konu olduğunu söyledi; ancak Göktürk harfleriyle yazılmış en eski belgenin Köl İç Çor yazıtı olduğunu ve 692 yılında uçmağına vardığı bilinen İlteriş Kağan’dan söz ettiğini ifade etti.
Daha eski dönemlerde, Türklerin yazıyı bildiğine dair Çin kaynaklarında bazı bilgilerin olduğunu; ancak 600’lü yılların başında veya ortasında özellikle 1. Göktürk döneminden, bu harflerle yazılmış herhangi bir yazılı belgenin ellerine ulaşmadığını belirtti.
1.Göktürk döneminden 3 yazıt olduğunu; ancak Göktürk alfabesiyle yazılmadığını, alfabesinin ve dilinin farklı olduğunu, Soğd yazısıyla yazıldığını, o nedenle de Türklerin ilk yazılı belgesi olarak kabul etmenin anlamı olmadığını söyleyen Prof. Dr. Erhan Aydın, Türklerin; Hunlar veyahut Tabgaçlar zamanında nasıl yazı yazdığının merak konusu olduğunu, çok eski zamanlarda yazı kullandıklarını tahmin edebildiklerini; ama ellerinde yazılı bir belge olmadığını da ifade etti.
Eski Türk Yazıtlarının sadece dilcileri veya tarihçileri değil pek çok bilim dalını ilgilendirdiğini; ancak esasen Türk dili ve edebiyatı alanıyla ve tarihle bağlantılı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Aydın, ilk Türk yazıtlarında Türklerin yaşadığı askeri, diplomatik ve ticari ilişkiler gibi tarihi olayların anlatıldığını açıkladı.
Türkçenin zenginliğinin, işlenmişliğinin ileri düzeyde ve Türklerin o dönemde ileri bir medeniyete sahip olduğunu vurguladı. Türk tarihi açısından asıl kaynağın; günbegün geçen olayları anlatan Çinlilerin yazdıkları olduğunu, onları da kısmen doğru kabul etmek ve onların yazdıklarına yüzde yüz inanmamak gerektiğini belirten Prof. Dr. Aydın, yine de Göktürk tarihini yalnızca Türk Yazıtlarına bakarak yazmanın mümkün olmayacağını söyledi.
Tarihçilerin genellikle bu metinleri dilcilerin yayımladığı metinlerden yararlanarak kullandıklarını ve karşılaştırmalı tarih okumalarının doğru bilgilere ulaşmada etkili olduğunu açıklayan Prof. Dr. Aydın, iki bilim dalının birbirine çok bağlı olduğunu belirtti. Gün geçtikçe Türklere ait yeni yazıtların da bulunduğunu vurgulayan Prof. Dr. Erhan Aydın: “Bulunan yeni yazıtlar, ne kadar büyük bir kültüre sahip olduğumuzun en iyi göstergesi.” dedi.