Pandemi yılı olarak hatırlanacak 2020 yılını büyüme ile kapatması beklenen Türkiye’ye Kasım ayından itibaren 16,1 milyar dolar sıcak para girişi sağlandı. Bunun 4,1 milyar doları borsa tahvil ve repo üzerinde gerçekleşirken kalan 12,5 milyar doların da swap yoluyla ülkeye girdi. Ekonomist Rahmi İncekara, Türkiye ekonomisine önümüzdeki dönemlerde çok önemli yabancı para girişinin söz konusu olabileceğini söyleyerek, “Yatırımların güven duyulan bir çerçevede daha da fazla artacağı, Türkiye ekonomisi serbest piyasa kurallarına uygun reformları gerçekleştirerek daha da üst seviyelere çıkacağını söyleyebiliriz” açıklamalarında bulundu.
Türkiye ekonomisi güçlenmesini sürdürüyor. Pandemiyle geçen 2020 yılını Çin ile birlikte büyümeyle kapatması beklenen Türkiye’ye sıcak para girişi hızlandı. Ekonomist Dr. Rahmi İncekara, Türkiye ekonomisini ve yabancı sermayenin ülke içerisine girmesini konusunda açıklamalarda bulundu. Dr. İncekara, ekonomi yönetiminin değişmesiyle piyasa dostu mesajların ve risk iştahının artığını söyleyerek, “Yabancı kurumların Türk Lirası lehine pozisyon kararları da artmaya devam ediyor. Son enflasyon raporunun cesaretlendirici olduğu kanısında olan yabancı kurumlar Türk Lirası lehine pozisyon almışlardır. Societe Generale, Citigroup, Bank of Mitsubishi Tokyo gibi bankalar bu kurumlardan bazılarıdır” dedi.
2020 yılının ilk 10 ayında Türkiye içerisindeki yabancı yatırımcıların devir tahvili ve borsadan yaklaşık 13,4 milyar dolarlık bir çıkış gerçekleştirdiğini belirten Dr. İncekara, “Daha sonraki süreçlerde açıklanan teşvik paketleri, düşük faiz oranları ve bol paranın piyasalarda dolaşmasıyla birlikte, koronavirüs vakalarında yaşanan düşüş daha fazla yabancı sermayenin gelişmekte olan ülkelere doğru geçiş yapmasını sağlamıştır. Özellikle 2020 yılının son ayları itibariyle aşılama çalışmalarının getirmiş olduğu cesaret gelişmekte olan ülkelere daha fazla para girişinin gerçekleşmesini beraberinde getirmişti. Bu noktada riskli varlıklara yatırımlar tekrar artmaya başlamıştır. Yabancı yatırımcıların Borsa İstanbul’da işlem gören hisse senetlerinde, devlet ve özel sektör iç borçlanma kağıtlarında ve bankalar nezdinde TL ve döviz olarak tuttukları portföyleri yaklaşık 70 milyar dolar seviyesine ulaşmıştır. Yabancı yatırımcılar portföylerini 2021 yılının ilk iki haftasında yaklaşık 800 milyar dolar yatırmıştır. Merkez Bankasının faiz artırmaya başladığı Kasım ayından itibaren Türkiye’yi net olarak 5 milyar dolarlık menkul kıymetten dolayı sıcak para girişi de yabancı yatırımcılar tarafından gerçekleşmiştir” ifadelerini kullandı.
“YENİ EKONOMİ YÖNETİMİNİN GETİRMİŞ OLDUĞU ADIMLAR, TÜRKİYE’YE DAHA FAZLA YABANCI SERMAYENİN GİRİŞİNİ BERABERİNDE GETİRMİŞTİR”
2020 Kasım ve Aralık itibariyle bakıldığı zaman Türkiye’nin de içinde bulunduğu gelişmekte olan ülkelere önemli miktarlarda para girişleri söz konusu olduğunu dile getiren Dr. İncekara, “2020 Kasım ayından itibaren Türkiye’ye 16 milyar dolardan fazla sıcak para girişinin söz konusu olduğunu görüyoruz. Bunun 4,1 milyar doları borsa tahvil ve repo üzerinde gerçekleşirken kalan 12,5 milyar dolarında swap yoluyla ülkeye girdiğini gözlemliyoruz. Kasım ayında Türkiye’de Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Merkez Bankasında yaşanan değişim sonrasında yeni ekonomi yönetiminin getirmiş olduğu adımlar, özellikle Türkiye’ye daha fazla yabancı sermayenin girişini beraberinde getirmiştir. Özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hukukta ve ekonomideki reform paketlerinin gelecek olması serbest piyasa ekonomisiyle bütünleşeceği, TCMB Başkanı Naci Ağbal’ın şeffaf ve sade bir politika çerçevesi içerisinde dizayn edileceğini bildirmesiyle daha fazla yabancı sermayenin gelmiş olduğunu görmüş oluyoruz. Aynı zamanda Merkez Bankasının politika faizini yüzde 10,25’ten yüzde 17 bandına çıkarması daha fazla yabancı sermayenin ülke içerisine girmesini beraberinde getirdi” diye konuştu.
Türkiye şuanda gelişmekte olan ülkeler arasında en yüksek değer faizi veren ülke konumunda yer aldığının altını çizen Dr. İncekara, “Swap kanallarının geliştirilmesi ve limitlerinin artırılması takas yoluyla Türkiye içerisine giren yabancı sermayenin daha fazla artmasını beraberinde getirdi. Borsa noktasında bakıldığında borsanın diğer borsalara kıyasla oldukça ucuz olması borsaya olan yatırımlarında daha fazla artmasını beraberinde getirdi. Aynı zamanda Türkiye’nin tahvil ihraçları ve eurobond ihraçlarıyla beraber daha fazla yatırımcının talebini çekmesi ve önümüzdeki günlerde daha yüksek yabancı talebinin Türkiye içerisine gelmesi, TL varlıklarının daha çok talep görmesi ülkeye sıcak paranın girmesini daha çok artırmıştır. Bu etki aynı zamanda döviz kurlarına da yansımıştır. Kasım ayında 8,50 seviyesinde olan dolar/TL’nin hızlı sıcak para girişiyle beraber, 7,18 bandına kadar düşmüş olduğunu gözlemledik. Benzer bir şekilde 10 seviyesine çıkan euro kurunun 8,50 seviyelerine kadar düşmüş olduğunu gözlemlemiş olduk” dedi.
Dr. İncekara, özellikle Türkiye ekonomisine önümüzdeki dönemlerde çok önemli yabancı para girişinin söz konusu olabileceğini söyleyerek, “Yatırımların güven duyulan bir çerçevede daha da fazla artacağı, Türkiye ekonomisi serbest piyasa kurallarına uygun reformları gerçekleştirerek daha da üst seviyelere çıkacağını söyleyebiliriz” açıklamalarında bulundu.