Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Murat Türkeş RS FM’de Atilla Güner’le Akşam Postası’na konuk oldu. Prof. Türkeş, “Türkiye’de küresel ısınmanın emareleri görünüyor. Her yerde hortum oluşabiliyor. İklim değişikliği ile bireysel olarak da mücadele edebilirsiniz” dedi.
Küresel ısınmanın miladı Sanayi Devrimi
İşte Prof. Türkeş’in açıklamalarından satırbaşları:
Sanayi devriminden sonra buhar makinelerinin kullanımı ve sonrasında petrol ürünlerini kullanan motorlu araçlar, arazi kullanımı değişiklikleri, ormansızlaşma.. Çok fazla sera gazı atmosfere verilmeye başladı. Ormanlar yok edildi, yüzeyin güneş enerjisini emme ve yansıma oranı bozuldu ve bütün bunlar nedeniyle çok hızlı ısınan bir dünya karşımıza çıktı. Özellikle 20’nci yüzyıl son çeyreği ile birlikte bugünkü eğilimler açısından çok net, inkar edilemez ve neredeyse geçmiş 10 bin yıla baktığımızda hiçbir dönemde bu kadar hızlı iklim değişikliliğinin yaşanmadığı bir döneme girmiş olduk. Uzun süreli doğal iklim değişikliklerine ek olarak insan kaynaklı iklim değişikliğine küresel ısınma diyoruz.
Küresel Isınmayla mücadele için imzalanan Paris İklim Anlaşması, Kyoto Sözleşmesi’nden çok farklı olarak tüm ülkelerin ulusal olarak belirlenmiş hafif yükümlülüklerle ilkim değişikliği projesine katkı vermesini düzenleyen bir anlaşma. Ancak Türkiye bu anlaşmaya taraf olamayan 7 ülkenin arasında.
Karbon ayak iziniz yüzde 50 azalabilir
Türkiye’de birçok kentte 80-90 yılda 2-3-5 derece arasında değişen ısınma eğilimleri var. Bunlar çok önemli iklim değişikliği sinyalleri. Gece sıcaklıkları artıyor. Rekor sıcaklıklarda artış var. Atmosferin nem içeriği artıyor. Bu da yağışların sel olacak şekilde kuvvetli olmasına sebep oluyor. Heyelanlar tetikleniyor. Son 30 yılda ülkemizin her tarafında hortum oluşuyor. Bunun sebebi yüzey sıcaklıklarının artmasıdır.
Çok uzun yol değilse, çok zorunlu değilsek, uçak gerçekten karbon ayak izini en çok arttıran etkinliklerden biri. Ülkeler, sanayi şirketleri, belediyeler, iş dünyası ana sorumlu ama biz de tüketim alışkanlıklarımızı ve enerji kullanımımızı iklim değişikliği mücadelesinde ayarlayabiliriz. Toplu taşıma kullanımı, enerji tasarrufu, para olsa bile her şeyi satın almamak… Hazır gıdanın size ulaşması için harcanan enerji ve ambalaj karbon ayak izimizi çok hızlı artırıyor. Bugün yaptıklarımızın tam tersini yaptığımızda karbon ayak izimizi yüzde 50 azaltabiliriz.