VE 14 Haziran geldi geçti !
Önceki yazımızda Türkiye’nin 14 Haziran’a kitlendiğini yazmıştık. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile katı Türk düşmanı, Yunan sevdalısı, İsrail yanlısı yeni ABD Başkanı Biden nihayet görüştü.
Görüşmeye günler kala, Irak ve İran topraklarında mevzilenen PKK militanları füze atışlarıyla karakol ve kontrol noktalarımıza saldırdı. Sadece milli orduların sahip olduğu ABD’ yapımı güdümlü füzeler kahramanlarımızı şehit etti. Saldırılar Suriye’deki PYD militanlarından da geldi. ABD’nin yanı sıra Rusya’nın kontrolündeki PKK/PYD kadroları, görüşmeye bir gün kala yine güdümlü füzelerle saldırdı. Afrin’de şehitler verdik. Hastanelere saldırmaktan çekinmediler. Onlarca sivil hayatını kaybetti. Yetmedi, Rus uçakları Türkiye kontrolündeki İdlip’i bombaladı.. Tabi ki, Rusya’nın uçak seferlerini başlatmayıp, ha bire ertelemesi tesadüf olamaz..
Rusya bir yandan, ABD bir yandan; tetikçi katilleri ile Türkiye’ye mesaj veriyorlardı !…
“Parçalı bulutlu bu hava altında” beklenen toplantılar gerçekleşti….
NATO Toplantısı çerçevesinde bir araya gelen iki liderin görüşmelerinde ne konuşuldu, tam bilemeyiz. Bildiklerimiz kamuoyuna yansıyanlarla sınırlı. Perde arkasında kalanlar ise devlet sırrı.. Bu tarz bilgiler çok önemli kişilerle sınırlıdır. Mesela, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanından ayırmadığı Uluslararası İlişkiler Uzmanı ( Merve Kavakçı’nın kızı) Fatma Gülham Abusahanab gibiler bilir…! Gözlendiği üzere iki lider görüşmesi sırasında sayın uzman Abusahanab da bulunuyordu.
Bazı arkadaşlar, “bu Arapın ne işi var Cumhurbaşkanımızın yanında” diyorlar ama, o eski Arap eşinin soy isminden kaynaklanıyor. Yoksa kendisi Merve Kavakçı’nın öz be öz kızı..
Ama bizim konumuz bu değil.. O devlet işleri. Bizim işlerimiz, gözlem yaparak gazetecilik mesleğimiz gereği değerlendirme yapmak.
Şimdi, Sedat Peker’in iddiaları gündemi her gün değiştiriyor. Ana akım medya bu iddialara kör ve sağır olmuş. Ancak, görüntüler, resimler, ses kayıtları ortalıkta dolaşıyor. Akıllara ziyan iddialar karşısında savcılarda “tık” yok. Bir de yoldan çıkmış gazeteciler ordusuna her gün yenileri katılıyor! Türkiye bu durumda iken, liderler zirvesi yapıldı…
Yenilir yutulur gibi olmayan iddialar bir yana itildi, gözümüz kulağımız Erdoğan – Biden zirvesine çevrildi. Gerçekten bu görüşme toplumun her kesimini ilgilendiriyordu. Neticede memleket, hepimizin vatanı. ABD’nin yaptığı “hainlik”ten vazgeçtiğini, artık dostça davranması zamanını geldiğine inanmak istiyorduk..
Nihayetinde zirve gerçekleşti. Ne oldu? Ben önceki yazımda da temas etmiştim ; “Türkiye boşuna 14 Haziran zirvesine kitleniyor.” Cumhurbaşkanı Erdoğan görüşme sonrası bir basın toplantısı yaptı. Ancak, beklenen ortak basın toplantısı gerçekleşmeyince pek istenen bilgiler de elde edilemedi.
Türk – ABD ilişkileri düzeldi mi? ABD’nin Türkiye düşmanlığı sona mı erdi? Bize uyguladığı yaptırımları mı kaldırdı? F-35’lerimizi geri mi veriyor? Türkiye projeye geri mi döndü?
Ya FETÖ.. Süzme vatan haini Gülen ve yandaşları iade mi ediliyor ?
Rusya’dan aldığımız S-400’ler rahatsızlığı bitti mi?
Yaptırım uyguladığı Türk bakanlar, bürokratlar ve iş adamları üzerindeki yasaklar sona mı erdi ?
Suriye’deki PKK/ PYD-YPG garnizon devletini kurmaktan vazmı geçti?
Türkiye’nin parasıyla almak istediği silahları verecek mi?
Çevremizi saran Yunanistan’daki üsslerinde vaz mı geçecek?
Yunanistan’a hibe ettiği helikopter ve binlerce zırhlı araçları geri mi alacak?
Kabul ettiğini açıkladığı sözde Ermeni soykırımını müsait yerine mi sokacak ?…
Velhasıl yazmakla bitmeyen ABD düşmanlığından zerre kadar geri adım atmış değil. Yani diyeceğim odur ki; Türk-ABD ilişkilerinde, bence zerre kadar ilerleme yok. Sorunlar tamamen duruyor. “Geçici olarak buzdolabına konmuş.” Aylardır beklenen görüşmeden çıkan sonuç bu…
Nitekim görüşme öncesi 8.20’ye gerileyen dolar kuru, “çok iyi geçti” denilen toplantı sonrası 8.60’la birlikte yeniden tırmanışa geçti..
ABD bu, fırsatı kaçırır mı? Bu göstermelik “boş” görüşmeden dahi bir menfaat çıkarmış.. Ordumuzun güçlü olduğunu biliyorlar. Bizi kullanmak istiyorlar. Yalan-dolan ile Afganistan’da NATO’nun, dolayısı ile kendilerine jandarmalık yapmamızı istiyorlar. Kendileri kaçıyor, bizim Mehmetciği ileri itiyorlar!..
Gelecek günler neyi gösterecek bilinmez , bekleyip göreceğiz. Ancak, Türkiye’nin işi gerçekten zor!
Tanrı yardımcımız olsun! Türkün Türk’ten başka dostu yoktur..