“Siganfu Sarayı’ndan Vey Irmağı’na kadar korku sarmıştı geceyi… Tarihin nabzına kırk düğüm attık, kim çözer bu bilmeceyi?…”
Irmağın kıyısında göğü delmiş kılınçları,
Birlikte ant içmişler, ölüm kutlu doğuşları.
“Sonuna kadar” deyip saldırmışlar düşmana,
Kutlu bir ihtilal dağıtmış karanlıkları.
Vuruşmuş yiğitler özgürlük düşünde.
Yıllarca önceye, dönsek o geceye,
Olsaydık arkadaş, kırk yiğit kişiye.
Yamtar, gök börü, yağmur, il kaya,
Sungur, üç oğul, utar, kızıl buka.
Karaozan, Karabudak, Böğü Alp ve Yumru,
Kırk yiğit o gece ölümsüz oldu.
Her yan kan içinde, yürek kin içinde,
Vuruşmuş yiğitler özgürlük düşünde.
Yıllarca önceye, dönsek o geceye,
Olsaydık arkadaş, kırk yiğit kişiye.
Metehan