Bir takım düşünün ki teknik direktörü iki ay önce işleri iyiye götüremediği hissiyatına kapılsın.
Yönetim Kurulu kendisine destek versin, kısa bir süre sonra artık bu görevi üstlenemeyeceklerini düşünüp kongre kararı alsın. Taraftarı hedefsizlikle birlikte tribündeki yerini almaz olsun. Oyuncular hala birlikte oynama alışkanlığını yakalayamasın. Hal böyle olunca, rakip lig sonuncusu Hangikredi Ümraniyespor bile olsa huzursuzluğun saha içerisine yansımaması imkânsız. Bu takımın geçen sene şampiyon olan ekip olduğuna inanmak gerçekten güç.
İLK YARIDA BASKILI OYNADI
Bakasetas sahada olmayınca, Abdullah Avcı ön tarafı Umut Bozok-Maxi Gomez ile ikileyerek maça başladı. Maxi her zaman olduğu gibi sıklıkla kendini sağa atıyor, Abdülkadir Ömür merkezden hatlar arasına dalarak hücum etkinliği yaratıyordu. İlk 45 dakika kâğıt üzerinde baskın bir oyun vardı. Opta istatistiklerine göre 15 şut, 1.4 gol beklentisi. İki direkten dönen top, 19 rakip ceza sahası içerisinde topla buluşma. Devrenin sonuna doğru Trezeguet’in sakatlığına taraftarın Umut Bozok’a tepkisi eklenince, huzursuzluk saha içerisine yansıdı. Oyuncuların üzerindeki gerginlik, devre arasında soyunma odasına giderken yüzlerinden okunuyordu.
DENSWIL 2 GOLDE DE HATALIYDI
İkinci yarıya teknik adamlar hamlelerle başlarken, Recep Uçar’ın oyuna müdahalesi daha netti. Mustafa-Avounou ve Onur Atasayar-Lenjani değişiklikleri ile savunmanın beşli yapıdan dörtlüye geçmesi, kırmızı beyazlılara saha içi üstünlüğü getirdi. Denswil’in ofsayt çizgisinden çıkmakta yavaş kalmasıyla gelen Sekidika golü ve sonrasında yine Hollandalı oyuncunun hatasıyla gelen Umut Nayir dokunuşu, bir anda tabelayı Ümraniye lehine 2-0 yaptı. Kalan bölümde Yusuf ve aslında maç başı sahada olması gereken Bardhi’ye tepki, Yusuf’un golünden sonra gelen kısa süreli destek ve 36 maçlık iç saha yenilmezlik serisinin sonu. Sezon sonuna kadar bordo mavililerden istikrar beklemenin hayalcilik olduğu aşikâr.
Kaynak: Hürriyet ARENA