Hükümet yetkilileri, her platformda terörü bitirdiklerini sayı vererek anlatıyorlar. Ancak Suriye’nin kuzeyinde, ABD’nin bile inkâr etmediği PKK terör örgütünün Suriye kolu YPG, devletleştiriliyor. Seçim tartışmaları ve doğal afetler nedeniyle basına çok az yansıyan ve kamuoyunda pek tartışılmayan bir olay YPG’nin nasıl güç kazandığının anlaşılması açısından önemli.
NEREYE GİDİYORLARDI?
Basına yansıyan bilgilere göre Duhok Valiliği, PKK/YPG’li teröristleri taşıyan iki helikopterin düştüğünü ve olayda dokuz teröristin öldüğünü açıkladı. PKK/YPG, AKP hükümeti döneminde seviye atlayarak, helikopterlerle seyahat eder hale geldi. Peki, PKK/YPG’ye bu helikopterleri kim tahsis etti? Bu kazada ölenler kimlerdi? Bu soruların yanıtları, PKK/YPG’nin nasıl devletleştirildiğini ortaya koyacaktır.
IŞİD terör örgütüyle mücadele bağlamında Kürdistan Yurtseverler Birliği’ne Fransa tarafından sekiz helikopter tahsis edildi. Bu helikopterlerden ikisi, PKK/YPG’ye Bafel Talabani tarafından verildi. 2003’te Süleymaniye’de Türk Özel Kuvvetler personelinin başına çuval geçirilmesi hadisesinde yer alan Kubad Talabani’nin kardeşi olan Bafel Talabani tarafından YPG’ye tahsis edilen iki helikopter, Kerkük’ten havalanıp, Süleymaniye’ye giderken Duhok’ta düştü. Helikopterler, yüksek miktarda silah ve mühimmat taşıdıklarından infilak ettiler. İki helikopterde ölenler arasında, terör örgütü PKK/YPG’nin üst düzey yöneticileri olduğu iddia ediliyor. Peki, bu dokuz terörist, Kerkük’ten neden havalandı? Nereye gidiyordu?
Bazı yerel kaynaklara göre, ABD yetkilileriyle gizli bir görüşme yapmak için havalandılar. Suriye’nin kuzeyine ABD Genelkurmay Başkanı Mark Milley’in yaptığı ziyareti herkes biliyor. Buna benzer bir görüşmenin Irak’ta da yapılacağı ve bu dokuz teröristin görüşmeye gittiği iddiaları var. Diğer iddia, koalisyon güçlerinin düzenlediği eğitim için gittikleri ve dönüşte yüksek miktarda silah ve mühimmat taşıyan helikopterlerin bu sebeple düştüğü yönünde. Bazı iddialara göre ise Türk Silahlı Kuvvetleri ve MİT’in müdahalesiyle bu helikopterler düşürüldü. İki helikopterin nasıl düştüğü şimdilik bilinmiyor. Durum ne olursa olsun, teröristlerden, “antiterör birimi” oluşturan güçler, PKK/YPG’ye dolaylı yollardan helikopter vermekte ve adım adım devletleştirmektedir. Hükümet, terörü bitirdiğini övünerek iddia ediyor. Güvenlik kurumlarımızın işlerini hakkıyla yaptıklarından şüphemiz yok. Ancak terörle mücadele, sadece güvenlik kurumlarıyla yapılamaz. Mücadelenin başarısı için, etkin diplomasi yoluyla terör örgütüne dış desteğin kesilmesi şarttır.
Hükümete sormak gerekir:
Madem terörün kökünü kazıdınız, PKK/YPG’li teröristler helikopterle nasıl geziyor? Teröristlerinden “antiterör birimi” çıkarmayı nasıl başardınız? ABD genelkurmay başkanı, teröristleri açıkça ziyaret eder hale nasıl geldi? Terörü bu şekilde bitirdiğinizi mi düşünüyorsunuz?
Kısacası, hamasi söylemler üretmek değil, gerçekten terörle mücadele edilecekse, terörün uluslararası desteğinin kesilmesi için gerekli girişimleri yapmak gerekiyor.
Kaynak//22.03.2023 / Cumhuriyet