Avrupa İstatistik Ofisi’nin (Eurostat) verilerine göre Temmuz ayında, Avrupa genelinde 2 bin çocuk sığınmacı ‘ortadan kayboldu’.
Avrupa’daki sığınma merkezlerine başvuran reşit olmayan yabancı uyruklular, daha sonra yetkililere haber vermeden bu merkezleri terk etti.
En fazla “kayıp vakası” Bulgaristan ve Avusturya’da meydana geldi. Avusturya’da bu yıl içerisinde çoğu Afganistan kökenli toplam 5 bin çocuğun mülteci barınma merkezlerinden ayrıldığı belirlendi.
Uzmanlara göre, reşit olmayan sığınmacıların nereye gittiği konusunda yeterli denetim yok ve bunların büyük bölümü, insan tacirlerinin eline düşüyor.
Hollandalı kamu yayıncısı NOS’a göre, Avrupa’da refakatsiz çocuk sığınmacı sayısı artmaya devam ediyor.
Eurostat verilerine göre, Temmuz ayında Hollanda’daki tüm sığınma başvurularının yüzde 17’si refakatsiz yabancı uyruklu çocuklar tarafından yapıldı. Bu, Temmuz ayında Avrupa Birliği (AB) ülkeleri içersindeki en yüksek, reşit olmayan sığınmacı başvurusuydu.
Temmuz ayında, birlik genelinde 2 bin çocuk sığınmacı, iltica başvurusunda sonra haber vermeden kampları terk ederek, kayıplara karıştı.
Sığınma başvurusu sonrası, mülteci merkezlerinden haber vermeden ayrılan çocuklar konusunda da en yüksek orana sahip olan ülkeler, Bulgaristan ve Avusturya oldu.
Avusturya Mülteci Ajansı uzmanlarından Lisa Wolfsegger’e göre, Viyana hükümeti, Dublin Tüzüğü uyarınca, reşit olmayan sığınmacıları, ailelerinin bulunduğu ülkelere gönderiyor. Bu nedenle bazı çocuklar, başvurudan hemen sonra haber vermeden kampları terk ediyor.
‘İnsan kaçakçıların kampların dışında bekliyor’
Avusturya’da sığınmacıların ilk başvuru yaptıkları Traiskirchen kampının aşırı kalabalık olduğuna işaret eden Wolfsegger, NOS’a, “Kampta 400’ü reşit olmayan 2 bin sığınmacı var ve denetim yok” dedi.
Avusturyalı uzmana göre, kamplarda sırt çantası ile dolaşan çocukları, dışarıda insan kaçakçıları bekliyor.
Wolfsegger’e göre, bu yıl içerisinde çoğu Afganistan vatandaşı 5 bin çocuk Avusturya’daki kamplardan ayrılarak kayboldu.
Viyana hükümetinin, kayıp sığınmacı çoçuklar konusuna yeterince önem vermediğini savunan Wolfsegger, reşit olmayan mültecilerin bakım altına alınmasını ve korunmasını istiyor.
Hollanda’daki Groningen Üniversitesi Çocuk ve Göç Hukuku Araştırma Merkezi’nden Lamper Zijlstra, kayıp sığınmacı çocuklar konusunda insan tacirlerinin kesinlikle fazla güce ve etkiye sahip olduğunun altını çiziyor.
Zijlstra’ya göre, uzmanların elinde, reşit olmayan sığınmacıların Avrupa’da nasıl haraket ettiğine dair çok az bilgi var. Hollandalı uzman, savunmasız çocukları ilgilendiren bu konuda ortak bir Avrupa yaklaşımına ihtiyaç duyulduğunu vurgulayarak, “Ama ne yazık ki henüz bu konuda bir adım yok” diyor.
Hollanda’da da Ağustos ayına kadar 85 çocuk, haber vermeden sığınma merkezinden ayrıldı. Araştırmacı gazeteci Sanne Terlingen, kayıp çocukların çoğunun insan kaçakçılarının eline düştüğünü söylüyor.
Hollandalı gazeteciye göre, kayıp Vietnamlı çocuklardan ikisi, İngiltere’nin Essex kentindeki bir soğutmalı kamyon kasasında ölü bulundu.
Terlingen, insan kaçakçılarının baskısı altındaki Vietnamlı çocuk sığınmacıların İngiltere, Almanya ve Belçika’da kenevir tarlalarında ve “güzellik salonlarında” sömürüldüğünü belirtiyor.