Sigmund Freud‘a göre; hepimizin hayatta kalma güdüsü vardır. Bir adım öteye götürüyorum Freud’un sözünü. Tüm canlıların hayatta kalma güdüsü vardır. Yok olmaya ya da yok edilmeye karşı. Bu canlı soyunun devamı için zorunludur. İnsanlar, hayvanlar, bitkiler hayatta kalmak için mücadele içindedir virüsler bile.
Geçen yıldan beri malum covid-19 ile yatıp kalkıyoruz. Üstelik ABD’sinden ,Yeni Gine’sine – Antartika’sından Mısır’ına kadar. Dünya tarihinde insanlık en büyük savaşını bir virüse karşı veriyor.
Biz covid-19’a karşı hayatta kalmak için mücadele veriyor da, covid-19 boş durur mu? O da bir canlı ve kendi içinde varlığını sürdürme soyunu devam ettirme çabasında. Üstelik de insanlık:’Oh aşı çıktı. Rahat bir nefes alacağız ‘derken. Bir baktık hop değiş ton ton değiş virüs mutasyona uğramış. Üstelik daha etkin ve hızlı bulaşır bir hal almış. O zaman mutant virüse biraz yakından bakalım.
Bu isimleri nereden buluyorlar bilmiyorum ama mutant virüsün adı B-117. Şimdilik 70’e yakın ülkeye yayılmış bulunuyor. Bilimsel yayınlara göre bulaşıcılık hızı covid-19’a göre %50 ila %70 daha fazla. Bu da toplum genelinde üçte birlik bir artışa işaret ediyor eski virüsün bulaşıcılığına göre. Evet daha hızlı bulaşıyor bulaşmasına ama kısmen sevindirici tarafı da var. Daha az öldürücülüğe sahip.
B-117’nin başka bir özelliği de gençler üzerinde hastalık yapma etkisi covid-19’a oranla daha fazla olması. B-117’yi daha bulaşıcı yapansa özellikle kapalı ortamlarda tek kat cerrahi maskeden geçebilmesi. Bunun önüne geçebilmek için cerrahi maskenin üstüne bir kat da kumaş maske kullanılabilir. Yani çift maske üstüste. Mesafe ve temizliğe de devam elbette. Açık havada ise tek kat maske yeterli diyor araştırmacılar.
Sayın Fahrettin Koca’nın açıklamalarına göre virüs bizim sınırlarımıza da sızdı. Bakan Koca “Ülkemizde mutasyonlu virüs tespit edilen vatandaş sayısı 128’e yükselmiştir. 17 şehrimizde İngiltere varyantı görüldü” dedi. Anlaşılan bu yıl da bize rahat yok. O zaman ne yapıyoruz kapalı ortamlarda çift kat maske kullanıyoruz. Birbirimizden uzak durup , ellerimizi yıkamaya devam ediyoruz.
Peki virüs nasıl mutasyona uğruyor? Mutasyon denilen denilen şey aslında basitçe canlı yapısının yeni şartlara ve dış ortama göre değişmesidir. Mutasyon, bir canlının genomu içindeki DNA ya da RNA diziliminde meydana gelen kalıcı değişmelerdir. Mutasyona uğramış organizma ise mutant olarak adlandırılır. Mutasyonların genler üzerindeki zararlı etkileri nedeniyle, organizmalar mutasyonları gidermek için DNA onarımı gibi mekanizmalara sahiptir.Yani çok akıllılar.Şimdiden söylemeliyim bu mutasyonlar yıllar içinde devam edecek. Yeni virüs suşları çıkacak. Ama bu yeni suşlar zaman içinde daha az öldürücü olma yolunda da evrilebilirler. Temennim o yönde. Bekleyip göreceğiz.
Emel ANER AKTAN