Savaşın parçaladığı Suriye’nin kuzeybatı bölgesinde depremlerden sonra koleradan iki kişi öldü.
Felaketin başlangıcından bu yana binlerce insan STK’ların sağladığı barınaklarda yaşıyor. Çok kalabalık olan bu ortam, özellikle kolera başta olmak üzere diğer hastalıkların yayılmasına uygun zemin oluşturuyor.
Muhaliflerin kontrolündeki bölgedeki acil müdahale ekipleri, Suriye’nin kuzeybatısındaki yıkıcı depremlerin ardından iki kişinin koleradan öldüğünü söyledi. Deprem, Türkiye sınırına yakın isyancıların kontrolündeki bölgede 4.000’den fazla insanın hayatını kaybetmesine neden oldu.
- Ölümcül depremler sağlık ve su altyapısına zarar vererek, hastalık vakalarında ani bir artış olacağı korkusuna yol açtı.
Beyaz Miğferler olarak da bilinen Suriye Sivil Savunması geçen yıl salgının başlamasından bu yana kuzeybatıda kaydedilen kolera ölümlerinin toplam sayısının 22’ye yükseldiğini ve ölümcül olmayan 568 vaka daha bildirildiğini söyledi. Gönüllüler grubu yaptığı paylaşımda, “Deprem sonrası altyapı, su ve kanalizasyon hatlarının tahrip olması, hastalığın salgın olasılığını artırıyor.” dedi.
Aktivist Nour Qormoosh verdiği demeçte, “Depremden önce bile, mülteci kamplarının yüzde 63’ü uygun kanalizasyona sahip olmadığından ve yüzde 43’ü temiz suya erişemediğinden, bölge uygun kanalizasyon sistemlerinin olmamasından ciddi şekilde etkilendi.” dedi. Qourmoosh, “BM’nin yanıtı zamanla yavaşladığından ve artan tıbbi müdahale ihtiyacını karşılamadığından, fon eksikliğiyle başa çıkmaya çalışıyorlar.” dedi.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından geçen hafta yayınlanan bir raporda, sürmekte olan salgının ülke çapında “ciddi temiz su kıtlığı” nedeniyle daha da kötüleştiği belirtildi.
Rapor, Suriye’nin yağışlı mevsiminin “alışılmadık derecede kuru” ve sıcak geçtiğini de sözlerine ekledi.
Kolera salgını ilk olarak Eylül ayında Fırat Nehri yakınlarındaki kirli sularla ilişkilendirildi. O zamandan beri, on yıldan fazla bir süredir savaşla parçalanan ülkedeki çeşitli kontrol alanlarına yayıldı.