Çanakkale Savaşı’nda büyük başarı gösteren komutanlardan Mehmet Esat Bülkat’ın torunları olduğunu öne süren 3 kişi, Sultangazi’ye bağlı Merkez Habibler Mahallesi’nin 48 milyon metrekarelik alanda hakları olduğunu iddia ederek, dava açtı. 1983 yılında çıkan kanuna göre bedellerini ödeyerek tapu tahsis belgesi alan mahalle sakinleri, hala alamadıkları tapularını istiyor.
Elektriği ve suyu olan, kentsel dönüşüme giren sokakları da bulunan mahallede, mahkeme tarafından arazilerin üzerine şerh konulmasından dolayı yüzde 90’nın tapusu bulunmuyor. Tapu mücadelesi veren mahalleli, 1983 yılında çıkan 2981 gecekondu kanuna göre oturdukları arazilerin bedellerini ödedi ve tapu tahsis belgelerini aldılar. Yol, su, elektrik gibi hizmetlerden yararlanan mahalle sakinleri, tapularını ise bir türlü alamadılar. Çanakkale Savaşı Gazisi Mehmet Esat Bülkat Paşa’nın torunu olduklarını iddia eden 3 kişi 1994 yılında arazideki 48 milyon metrekarelik alanda hakları olduğunu iddia ederek dava açtı. Açılan dava sonucu mahkeme kararıyla 2 milyon 700 bin metrekarelik arazi üzerine şerh konuldu. 27 yıldır süren davaya 2015 yılında 1370 mahalle sakini müdahil oldu.
“PAŞA TORUNLARI HAK İDDİA EDİP, ÖNÜMÜZÜ KESİYOR”
Mehmet Esat Bülkat Paşa’nın torunları olduğunu öne süren kişileri tanımadıklarını belirten mahalle sakinleri ise, tapu sorunlarının bir an evvel çözülmesini bekliyor. Mahalle sakinlerinden Hakan Taşçı, şunları söyledi: “Buranın tapu sorunu, 1996 yılında paşa torunları İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden hak iddia ederek dava açıyorlar. 48 milyon metrekareye dava açıyorlar ama 2 milyon 700 metrekarelik alana şerh koyuyorlar. Mahallemizde 2 bin tane gecekondu var. Hepsinin beyannamesi, tapu tahsis belgesi var. 1983 yılında parasını ödeyip, hakkını devletten satın alan mahalle sakinleri var. Ama paşa torunları ‘burası bizim’ diye hak iddia edip bizim önümüzü kesiyor. Bu paşa torunlarının kim olduğunu bizler de bilmiyoruz. Mahkemede avukatları tarafından, Çanakkale gazilerinden Esat Bülkat’ın torunları olduğu beyan edildi. İki daha paşa torunundan bahsediyorlar. Üç paşa torunu bu 48 milyon metrekare vatan toprağında hak iddia ediyorlar. Adli süreç işliyor. Önümüzdeki hafta mahkememiz var. Ve biz 1370 hane 200 lira harç yatırarak, İBB’nin yanında davaya müdahil olduk. 2 bin tane tapu alma hakkı olan gecekondumuz var ama tapularını bundan dolayı alamıyorlar. Mahallemizin yarısından fazlası tapusuz, bir kısmı ise tapulu. Davanın asıl başlangıç süreci 1994 yılında başlıyor. Hazine, yerin İBB’ye ait olduğunu ama bunun için 10 yıl beklemesi gerektiğini söylüyor. 10 yılın dolmasına 1 ay kala bu paşa torunu denilen insanlar dava açıyorlar.”
Hakan Taşçı, “Dava açmamış olsalardı buradaki herkes tapusunu almış olacaktı. Paşa torunları ile hiç görüşmedik ama avukatları her davaya geliyorlar. 15-20 avukatla davaya katılıyorlar. Biz de kendi savunmamızı kendimiz yapıyoruz. İBB şu an burada kentsel dönüşüm için bir çalışma yapıyor ama davanın bitmesini beklediği için şu an bir şey yapamıyor.” dedi.
“BİZ TAPUMUZU İSTİYORUZ”
Bir başka mahalle sakini Nazire Sani ise, “40 senedir bu mahallede oturuyorum. Tapumuz yok ama yerin bizim olduğuna dair bankaya ödediğimiz para var. Vergimizi ödüyoruz, beyanname ücretini ödüyoruz, çöp, su, elektrik faturalarını ödüyoruz. Biz tapumuzu istiyoruz” diye konuştu.
“YILLARDIR MAHKEME DEVAM EDİYOR”
Hüsnü Aksu ise, “Tek sorunumuz tapu. 40 yıldır burada oturuyorum ama tapumuz yok. 10 sene önce mahallemiz sınırları içerisinde konut yapanlar tapusunu almış, biz 40 senedir burada oturuyoruz tapumuzu alamıyoruz. Ben paşa torunlarına inanmıyorum. Yıllardır mahkeme devam ediyor. Bu paşa torunlarının kaç dönüm arazisi olduğunu vatandaş bilmiyor. Mezarlıklara, kamu binalarına tapu veriyorsun, vatandaşların vermiş olduğu verginin yerinin tapusunu vermiyorsun” şeklinde konuştu.