İnsan vücudu büyük oranda sudan oluşur. Cinsiyete ve yaşlanmaya bağlı olarak değişmekle birlikte insan vücudunun %70’i sudur. Susuz bir yaşam düşünülemez. Hiçbir şey yemeden bir ay kadar yaşayabilmek mümkün iken, su içmeden ancak 2-3 gün canlı kalınabilir. Su besinlerin sindirilmesine yardımcı olur, hücrelerin ihtiyaç duyduğu besin maddelerini hücrelere ulaştırır ve hücrelerde oluşan atık toksik maddelerin temizlenmesini sağlar. Vücudu toksik asit atıklardan temizlemenin en iyi yolu yeterli ve sağlıklı su içmektir.
SU: MULTİVİTAMİN, ANTİKANSEROJEN VE KALP DOSTUDUR
Az miktarda su kaybı bile vücudun dengesini bozar, yorgunluğa, konsantrasyon azalmasına ve ağrılara neden olur. Yeterli ve doğru su içilmez ise insan sağlığı tehlikeye girer. Sağlıklı yaşamak ve kilo almamak için doğru su şarttır. Su, bazal metabolizmayı hızlandırır. Bazal metabolizmanın hızlanması demek; istirahat halinde ve uyurken daha fazla enerji tüketmek demektir, bu da daha az obezite anlamına gelir. Yanlış ve yetersiz su insanı yorgun, şişman ve hasta yapar. Yeterli ve doğru su içenlerde bazı kanser türlerinin daha az ortaya çıktığı saptanmıştır. Kalın barsak, mesane ve göğüs kanseri, yeterli su içenlerde daha az görülmektedir. Alkali suyun kanser gelişimini yavaşlattığı ve tedaviye olumlu yanıtı hızlandırdığı bilinmektedir. Günde 5 ve daha fazla bardak su içenlerde kalp hastalığından ölüm riski, günde 2 bardak ve daha az içenlerden çok daha az bulunmuştur. Damarlar içerisinde dolaşan su kanın akıcılığını arttırarak kalbi ve damarları korur.
İÇİYORUZ FAKAT SUYU TANIMIYORUZ!
İçtiğimiz su hakkında en küçük bir bilgiye bile sahip değiliz. Suda ne kadar toksin var?, hangi işlemlerden geçiriliyor?, bu toksinlerin ne kadarı arıtma işlemlerinden sonra suda var olmaya devam ediyor? arıtma sonucu suya yeni toksinler ekleniyor mu?, su ambalajları nasıl elde ediliyor?, hangi kimyasalları içeriyor?, bunlar vücutta nasıl etki yapıyor?, musluklardan akan su nasıl evimize kadar geliyor?, su tankları ve su borularının içlerinde neler var? Bunların hiçbirini bilmiyoruz.
NE KADAR SU İÇELİM?
Akciğer, deri, barsak hareketleri ve idrarla, günde ortalama olarak erişkin bir insan 2,5-3 litre su kaybeder. Kaybedilen bu suyun mutlaka yerine konulması gerekir. İnsanlar genel olarak açlık ve susuzluk hislerini birbirine karıştırma eğilimindedir. Vücut susuz kaldığı zaman bu his insanların önemli bir kısmında açlık olarak algılanır ve yemek ihtiyacı ortaya çıkar, böylelikle fazla kalori alınmış olur. İnsanlar yeterli su içmedikleri gibi aynı zamanda asidik karakterde olan bol miktarda çay, kahve, kola, soda, alkol gibi içecekleri tüketirler. Bu içecekler su ihtiyacını karşılayamaz ve idrar söktürücü etkileri ile vücudun susuzluğunu daha da arttırırlar.
SAĞLIKLI SU KRİTERLERİ NELERDİR?
Sağlıklı suyun en önemli özellikleri; suyun mikrobiyolojik, fiziksel, kimyasal ve radyoaktif kirlenmeden arınmış, yani bu açıdan saf ve kirlenmemiş olması; pH değeri, mineral içeriği, elektrondan zengin olması ve moleküler yapısıdır.
SUYUN pH DEĞERİ
Suyun içindeki hidrojen ve hidroksil iyonlarının miktarı suyun pH değerini belirler. Hidrojen fazla ise su asidik, hidroksil fazla ise alkalidir. Alkali su, yüksek antioksidan özelliğe sahip sudur. Sağlıklı suyun pH değeri mutlaka 7,4’ün üstünde olmalıdır. Günümüzde kullanıma sunulan suların bir kısmı asit pH değerine sahiptir.
SUYUN ELEKTRON AKTİVİTESİ
Su; enerji ve bilgi yüklü, son derece canlı ve çözücü bir sıvıdır. Suların görüntüsü aynı gibi gözükse de her su kaynağının ince tekniklerle ölçülebilen birçok hassas karakter ve yapısal özelliği vardır. Rengarenk sebze ve meyvelerin nasıl antioksidan kapasiteleri var ve ölçülebilmek mümkün ise suyun da buna benzer antioksidan kapasitesi vardır. Sağlıklı suyun en önemli özelliklerinden biri oksijenden ve elektronlardan zengin olmasıdır. Elektronlar protonları nötrleyerek pH değerini dengede tutarlar. Elektron aktivitesini gösteren iki önemli kriter vardır. Bunlardan ilki “oksidasyon azaltma potansiyeli (OAP)”, diğeri ise “hidrojende azalma (rH2)” değerleridir. Bu kriterler ölçülebilir değerlerdir.