Peki, zeytinyağının İspanyol süpermarketlerinde en çok çalınan ürün olduğu , İtalyanların giderek daha fazla tohumlu yağ kullandığı ve Britanyalıların da sosyal medyada çok şikayet ettiği bir noktaya nasıl gelindi ? Istituto Piepoli anket firmasının yaptığı bir ankete göre tüketicilerin %45’inin mutfakta tohum yağını yeniden keşfettiği ve sektörün varoluşsal bir krizle karşı karşıya olduğu İtalya’dan örnekler şöyle; İtalyan gıda ithalatçısı Tenuta Marmorelle’nin genel müdürü Mike Carlucci, iklimle hiçbir ilgisi olmayan bir doğal afet nedeniyle İtalya’nın bazı bölgelerinde üretimin imkansız hale geldiğini söylüyor ve şöyle devam ediyor “Son 10 yılda yaşanan olaylar, İtalya zeytinyağının %40’ını üreten Puglia’da zeytinyağı üretimini neredeyse imkansız hale getirdi.Bunun nedeni artan bakteri hastalığı Xylella Fastidiosa’dır. Hastalık, asırlık zeytin ağaçlarına saldırıp öldürüyor, bu da verimi ciddi şekilde azaltıyor. Yılda yaklaşık 20 ila 25 kilometre yayıldığını ve geride bir zamanlar büyüleyici güzellikte zeytinlikler olan solmuş ve çorak ağaçlardan oluşan bir mezarlık kaldığını ekliyor.”
Birçok üretici ağaçlarını daha dayanıklı türlerle değiştirmek zorunda kaldı ancak Mike şu önemli detaya da değiniyor “Yeni ağaçlar Xylella’ya yenik düşmemeyi başarsalar bile kayda değer miktarda üretmeleri en az dokuz ila 12 yıl alacak” diyor.
Avrupa kıtası genelinde fiyatlar yükselirken Birleşik Krallık’ta diğer önemli bir faktör daha var: Brexit’in ithalat üzerinde ki olumsuz etkileri.
Mike Carlucci, “Avrupa’dan ayrılıp Birleşik Krallık’a girişte gümrük belgelerinin maliyeti sevkiyat başına yaklaşık £95’dur. Taşımacıların tümü, Avrupa’dan mal ithalatında üstlendikleri ekstra idari görevler için Brexit ek ücreti uyguladı.”
Kıtadan Birleşik Krallık’a gelen paletler artık daha katı yangına dayanıklılık kurallarına tabi; bu da paletlerin maliyetinin “üç katına, hatta bazı durumlarda dört katına çıktığı” anlamına geliyor.Mike Carlucci ‘Hiç böyle bir eksiklik yaşamadım’ diyor ve etkenleri sıralamaya devam ediyor. Yaygın olarak dile getirildiği gibi bir diğer sorun da geçen yıl Güney Avrupa’da yaşanan orman yangınları ve kuraklıklardı. Zeytinyağı Sommelieri ve
Citizensofsoil.com‘un kurucusu Sarah Vachon’a göre olumsuz hava olayları insanları aşırı önlemlere yöneltti . “Yunanistan’ın köylerindeki yaşlılara sorabilirsiniz, onlar hiçbir zaman böyle bir eksiklik yaşamadılar. Birçok üreticinin önceki hasatlarından elde ettikleri yağları sattığını görüyorum, çünkü bunun için yüksek bir fiyat alabiliyorlar ve yıl boyunca bunu ellerinde tutmuş olabilirler. Bu, tüketicinin taze EVOO alamadığı anlamına geliyor. Ve taze olmadığında, sadece lezzetini kaybetmekle kalmıyor, aynı zamanda zamanla önemli ölçüde azalan birçok sağlık faydasını da (yani polifenoller gibi antioksidanlar) kaybediyor.”
İklim değişikliğinin zeytin üretiminde olumsuzlukların yanı sıra Ukrayna’dan gelen ucuz ayçiçek yağı akını da var; dolayısıyla zeytinyağının fiyatı artarken alternatiflerin maliyeti düşüyor. Bir gecede 200 ağaç çalınıyor. Sonuç olarak sektör krizde ve organize suçlular bundan yararlanıyor. Sarah Vachon, “Birlikte çalıştığım çiftçilerin yaklaşık yarısının hırsızların sıvı altınlarını çaldığına dair anlatacak hikayesi var. Bazen bu, yağın kendisi, ya da bahçelerdeki zeytin meyvesi, hatta üreticilerimizden birinin, hırsızların gece gelip 200 yeni dikilmiş ağacı sökmesiyle ilgili çılgın bir hikayesi, ortaya çıkabiliyor.”
Organik gıda satıcısı Clearspring’in genel müdürü Maria Dawson, endüstrinin “elli yıldır en düşük zeytinyağı üretim seviyelerinden bazılarını ve ne yazık ki arz sıkıntısı” gördüğünü söylüyor. Şirket önümüzdeki yıl için istikrarlı bir tedarik sağlamayı başardı ancak Maria, 2025 daha iyi hasatlar getirse bile yakın gelecekte fiyat düşüşleri yaşanmadan pazarın belirsizliğini korumasını bekliyor. Sarah Vachon’da pek umutlu değil. “Zeytinyağı halihazırda rekor fiyatlarla karşı karşıya ve Akdeniz havzasında iklimin değişme şekli (dünyanın geri kalanına göre %20 daha hızlı ısınıyor), gördüğümüz kıtlıklar muhtemelen devam edecek.”diyor.
Kalite önemliyse zeytinyağı alırken dikkat edilmesi gereken altı şey –
*Zeytinyağı koyu şişelerde daha iyi muhafaza edilir; şeffaf şişelerde ise daha hızlı bozunur –
*Hasat tarihine bakın; hasat tarihi olmayan herhangi bir şey gibi, üç yıldan daha eski olanlardan da kaçınılmalıdır. Bunu başaramazsanız, “en iyisi” etiketini arayın –
*”Sızma”yı seçin – “saf”, “hafif”, “zeytinyağı” ve “prina yağı” gibi şeyler kimyasal arıtmadan geçmiştir.
*PDO (korunmuş menşe adı) ve PGI (korunmuş coğrafi işaret) durumu biraz güven uyandırmalıdır – ‘ancak bu da garanti değildir’ –
*Nerede yapıldı? Birden fazla ülkenin yer aldığı bir şişe görürseniz, bir bölgenin zeytinlerinin bulunduğu şişe kadar kaliteli olmayabilir –
*Trans yağ eklenmiş her şeyden kaçının –