Çocuğunuzu sinema sanatıyla tanıştırmaya ne zaman, nasıl ve hangi filmlerle başlamalısınız?
Herkese merhaba… Evet çok önemli bir haftanın içerisindeyiz. Bu hafta 23 Nisan haftası. Her yıl olduğu gibi yine neşe doluyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk tarafından dünya çocuklarına armağan edilen bu gün yine yediden yetmişe her birimiz heyecanlanmaya devam ediyoruz.
Bu hafta tam da bu bayram vesilesi ile iki sevdiğim konuyu ele almaya karar verdim. Sinema ve çocuk. Yazımda gerek çocuklar ile birlikte yapılacak sinema ritüelleri gerekse çocuğunuzun on iki yaşına basmadan izlemesi gereken önemli filmleri ele alacağım.
Çocuğunuzun ilk sinemaya gitme ya da evde ilk film izleme deneyimi nasıl olmalı? Çocuk sahibiyseniz bunun ne denli önemli bir konu olduğunu farketmişsinizdir. Eğer kendiniz yetişkin bir birey olarak sinemaya gitme kararındaysanız yapmanız gereken tek şey bilet alıp sinema salonuna kurulmak. Oysa bu aktiviteyi çocuğunuz ya da başka bir çocukla yapacaksanız iyi bir planlama yapmak durumundasınız.
Özellikle ilk kez sinemaya çocuk ile gidecek olanlar dikkat. Öncelikle;
• Çocuğunuz gerçekten sinemaya gitmeye hazır mı? Bunu analiz etmelisiniz.
• Karanlık ortam fobisi olabilir mi?
• Tanımadığı kalabalıklar ile film izlemek onu rahatsız eder mi?
• Ses yüksekliği onu gerecek mi?
• İzleyeceğiniz filmdeki görüntü ve efektlere dair hassasiyeti olabilir mi? gibi soruların cevaplarını kendi içinizde çözümlemeniz şart.
Ayrıca çocuğu sinemaya götürmek için doğru yaş aslında çocuğun kendisine bağlı. Genelde Avrupa’da çocukların ilk sinema deneyimleri 3 ya da 4 yaşları arasında oluyor. Bu yaş aralığı ülkemizde 6 ya da 7 yaş gib seyrediyor.
İster sinema salonunda isterse evde çocuğunuzla film izleyecekseniz; ilk adımınız doğru film seçiminden geçiyor. Bu nedenle animasyon filmler ilk deneyim için uygun olacaktır Burada da yegane önerim kısa ve rahat izlenebilen bir film seçilmesidir. Modern sinema salonları kısa filmlere yer vermeyi pek tercih etmediklerinden evdeki TV’de bunu yakalamanız çok daha olasıdır. Günümüzde dijital film platformlarının katalogları oldukça geniş olduğundan ilk pratiklerinizi evinizde yapmanızı öneriyorum.
Çocuklar 1 ya da 2 yaşlarında reklam ve tanıtımları izlemeye bayılırken 5 ya da 6 yaşlarında bunlardan sıkıldıklarını görebiliyoruz. Bu bölümleri atlamanız yararınıza olacaktır.
Birçok sinema salonunda film öncesinde çok sayıda reklam gösteriliyor. 8 yaşından küçük çocuklar genellikle reklam içeriklerini ayırt etmekte güçlük çekebiliyorlar. Fragman ya da reklamlar çok daha hızlı ve sesli olacağından çocuğunuz bu durumda huzursuzlaşabilir. Sinema salonuna nispeten geç girmek yararınıza olacaktır.
Film izlemeden önce doğru planlama yapın. Çocukların ilgi ve odakları günün ilk saatlerinde daha canlıdır. Sinemaya gitme kararı verdiyseniz günün ilk seanslarını seçmeniz lehinize olacaktır. İlk seanslarda genellikle çok çocuk olacağından çocuğunuz kendisini daha rahat hissedebilir. Yaşıtları ile birlikte film izleme deneyimi kusursuz onun da hoşuna gidecektir. Bir diğer başka husus da çocuğunuzun karnının doyduğundan emin olarak sinema deneyimine adım atmanızdır. Bu sayede çocuğunuzun konsantrasyonu da bölünmemiş olur. Sinema salonlarında satılan patlamış mısır ya da farklı atıştırmalıklar genelde çocukları film izleme hususunda motive eden tamamlayıcı etmenler olarak göze çarpar. Yanınızda daima su bulundurmanız da önemlidir.
Son olarak en sağlıklı olabilecek uyarım; işi akışına bırakmanız olacaktır. Çocuğunuz ister evde isterse sinema salonunda filmden sıkılır ve devam etmek istemezse, onu zorlamayın. Bu hemen herkesin başına gelebilecek bir hadisedir. İlk önce mola vermeyi deneyin. Baktınız olmuyor, o günkü sinema deneyimini o noktada sonlandırın derim.
Şimdi gelelim çocuğunuz ile birlikte izlemeniz gereken film önerileri bölümüne… Lütfen yazının bu bölümünü kaydedin. Çocuğunuzun kişisel ve kültürel gelişimi için enfes film tavsiyeleri geliyor:
• Yumurcak / The Kid (Charles Chaplin, 1921)
• Oz Büyücüsü / The Wizard Of Oz (Victor Fleming, 1939)
• Pinokyo / Pinocchio (1940)
• Gökten İnen Melek / Mary Poppins (Robert Stevenson, 1964)
• Neşeli Günler / The Sound Of Music (Robert Wise, 1965)
• Fantasia (Norman Ferguson, 1940)
• The Muppet Movie (James Frawley, 1979)
• E.T. / E.T.: The Extra-Terrestrial (1982)
• Küçük Deniz Kızı / The Little Mermaid (1989)
• Ayı / The Bear (Jean Jacques Annaud, 1989)
• Evde Tek Başına / Home Alone (Chris Columbus, 1990)
• Güzel Ve Çirkin / Beauty And The Beast (Gary Trousdale, Kirk Wise 1991)
• Komşum Totoro / Tonari No Totoro (Hayao Miyazaki, 1988)
• The Karate Kid (John G. Avildsen, 1984)
• Neşeli Günler (Orhan Aksoy, 1978)
• Yanımda Kal / Stand By Me (Rob Reiner, 1986)
• Oyuncak Hikayesi 3 / Toy Story 3 (Lee Unkrich, 2010)
• Aslan Kral / The Lion King (Roger Allers, 1994)
• Pal Sokağı Çocukları / A Pal Utcai Fiuk (Zoltan Fabri, 1969)
• Willy Wonka Ve Çikolata Fabrikası / Willy Wonka And The Chocolate Factory (Mel Stuart, 1971)
Bu güzel hafta vesilesi ile sizlere hayatınızdaki çocuklar ve içinizde hiç büyütemediğiniz çocuk ile mutlu ve güzel yarınlar diliyorum.
Son olarak Atatürk’ün “Çocuklar geleceğimizin güvencesi, yaşama sevincimizdir. Bugünün çocuğunu, yarının büyüğü olarak yetiştirmek hepimizin insanlık görevidir,” sözünü hep hatırlayalım diyorum.
Kaynak: Brandlife / Doğuş Bengi