Trabzon’da Ekümenik rezaleti. Lozan hiçe sayıldı
Araştırmacı yazar Ümit Doğan, Trabzon’da Başpapaz Bartholomeos’a sırtında “Ekümenik Patrik” yazan bir forma hediye edildiğini açıklayarak dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
LOZAN’A AYKIRI
Türkiye’nin kuruluş senedi Lozan’a aykırı olmasına rağmen ‘ekümenik’ ifadesini kullanmaya çalışan Fener Rum Patriği Bartholomeos’a İş adamı Efkan Başkan tarafından havalimanında ‘Ekümenik Patrik’ yazılı Trabzonspor forması hediye edildi.
Öte yandan ABD Başkanı Joe Biden, Patrik Bartholomeos’u Beyaz Saray’da ağırlamış, Lozan’a aykırı olduğu halde ‘Ekümenik’ ifadesini kullanmakta ısrar etmişti.
ÜMİT DOĞAN’DAN ART ARDA PAYLAŞIM
Art arda paylaşımlarda bulunan araştırmacı yazar Ümit Doğan, Ekümenikliğin Lozan’a ve laiklik ilkesinde aykırı olduğunu söyledi. Bartholomeos’un ekümenik faaliyetlerini olduğu vurgulayan Doğan tek tek açıkladı.
Doğan’ın paylaşımları:
Trabzon’da Başpapaz Bartholomeos’a sırtında “Ekümenik Patrik” yazan bir forma hediye edildi. Bartholomeos kimdir? Ekümenik ne demektir? Türkiye için ne tehlike arz etmektedir? Fener Patrikhanesi’nin Lozan Antlaşmasına aykırı hukuk dışı faaliyetler nelerdir? Dikkatle Okuyunuz.
Bartholomeos, Heybeliada Ruhban Okulu’nu birincilikle bitirdi. Diplomasını dini törenle bütün mezunlar gibi “Kin Kapısı” önünde aldı. Cumhuriyet tarihinin en karanlık patriği Athenagoras tarafından keşfedilmiş ve yetiştirilmişti. Barhtolomeos’u yetiştiren Athenagoras kimdir? Türk vatandaşı olmamasına rağmen Amerika’dan gönderilip bir gecede Türk vatandaşı ve Patrik yapılan kişidir. Menderes zamanında Amerikanın atadığı Patriktir. Barto, 1991’de Patrik seçilir. Patrik dediğimize bakmayın, Lozan’a göre unvanı “Başpapaz”dır. Lozan’da yetkileri kaldırılan Patrikhane, yalnızca İstanbul Rumlarının dini ihtiyaçlarını karşılamakla görevli, Fatih Kaymakamlığı’na bağlı bir Türk Kurumu haline gelmiştir.
Bartholomeos, açıkça “Patrikhane ekümeniktir ve sorumluluğu sadece İstanbul ve Türkiye ile sınırlı değildir” görüşünü savunmaktadır. Günümüzde ekümenik kavramını yalnız “eşitler arasında birinci” şeklinde yorumlayıp yumuşatmak isteyen vardır. Ancak durum öyle değil, nasıl mı? Ekümeniklik, yalnız eşitler arası birinci olarak onursal üstünlüğü değil, Ortodoks cemaatinin merkezi olma, Ortodokslarla ilgili tüm meselelere karar verme, din adamı atama, görevden alma, yargılama yetkileri de kapsamaktadır. LOZAN’A VE LAİKLİK İLKESİNE AÇIKÇA AYKIRIDIR.
Bartholomeos’un ekümenik faaliyetlerini sırayla ele alalım. Bartholomeos 1993 yılı Ağustos’unun başında yedi patriği İstanbul’da toplamış, bu toplantıya Bartholomeos’un ekümeniklik için örgütlendiğini fark eden Kudüs Patriği Diadoros katılmamış ve toplantıyı protesto etmiştir. Bartholomeos 1993’te Sırbistan’ı ziyaret etmiş, DYP milletvekili Mehmet Özkan kendisinden BOSNA’DAKİ VAHŞETİN DURDURULMASI İÇİN SIRP PAPAZLARI UYARMASI İSTEĞİNDE BULUNMUŞ; BU İSTEĞİNE PATRİK, VAHŞET SÖZCÜĞÜNE KATILMADIĞINI İFADE ETMİŞTİR.
Bartholomeos Sırp Halkı tarafından zaferin ve ümidin ön habercisi olarak karşılanmıştır. Konuşmasında “Nihai hedefine ulaşmasında, kilise sizinle birliktedir.” İfadelerini kullanmış, Sırp Devlet Başkanına,“Buraya nezaket ziyaretine değil, zaferinizi kutlamaya geldim.” demiştir. 1994 yılında Yunanistan’ın Ege’de karasularını 12 mile çıkartma kararı almasıyla birlikte Ege Denizi krizi yaşanınca Atina Hükümeti Bartholomeos’u “Ege” adlı bir gemiyle Ege adalarında dolaştırmış, Bartholomeos gittiği adalarda Devlet başkanı gibi karşılanmıştır.
Yine 1994’te Patrikhane’nin yurt dışında temsilcilik kuracağı iddia edilir. Gagavuz Dışişleri Bakanı Peter Zavriçko ile birlikte Türk Ortodoks Patrikhanesini ziyaret eden Türkeş, “Fener Rum Patrikhanesi hiçbir zaman 2. Vatikan olamaz. Devlet buna izin vermez.” şeklinde konuşur. Eylül 1995’te“Vahiy ve Çevre” sempozyumunun Yunanistan’da yapılan bölümünde devlet başkanı protokolüyle karşılanır. 21 pare top atışıyla selamlanır, şeref kıtasını denetler ve törende Yunan milli marşı çalınır. Patnos adası Yunan bayrağı ve Bizans bayraklarıyla donatılmıştır.
29 Mart 1996’da,Hillary Clinton Patrikhaneyi ziyaret edip Bartholomeos’a “Heybeliada Ruhban Okulunun açıldığı gün çok mutlu olacağını” söyler.24 Ekim 1996’da Avrupa Parlamentosunun aldığı kararda İstanbul yerine “Konstantinopolis” kullanılır ve Patrikhane Ekümenik ilan edilir.
1997’de Yunan işadamı Kostas Karras’ın Bartholomeos’un himaye ettiği bir sempozyum için tahsis ettiği Venizelos adlı gemi, Pire limanından kalkıp 19 Eylül’de Trabzon’a gelir. Pontus uzantısı olarak geldiği için Trabzonlu milliyetçiler tarafından limanda protesto edilir. Venizelos gemisi tekrar Yunan karasularında girdiğinde iki Yunan savaş gemisince karşılanır.Bartholomeos Selanik’te Yunanistan CB Stefanopulos tarafından devlet töreniyle karşılanır.Toplantının açılışında, Bartholomeos, “Ekümenik Konstantinopolis Patriği” olarak takdim edilir
Bartholomeos, 12 Temmuz 2000’de bir üniversitenin vereceği fahri doktora unvanı için İngiltere’ye gider. 18 Ekim’de Yunanistan’a, 26 Ekim’de Estonya’ya 10 Kasım’da ABD’ye, 15 Kasım’da Nepal’e, 17 Kasım’da Malabar Ortodoks Kilisesini ziyaret etmek için Hindistan’a gider. Bartholomeos, 19–20 Aralık 2001 tarihinde, Brüksel’de “Allah’ın Uluslararası Barışı” konulu toplantıya katılır ve burada “Ekümenik” ilan edilir. 17 Ocak 2002’de Vatikan tarafından yapılan DİNLERARASI DİYALOG toplantısına katılmak için İtalya’ya gider.
5 Mart 2002’de, son dört yıl içinde ki dördüncü ABD ziyaretini gerçekleştiren Bartholomeos başkan Bush tarafından kabul edilir. Gündem bellidir. Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılması. Türkiye’yi her ortamda şikayet eden Bartholomeos, Ağustos 2004’te Reuters haber ajansına yaptığı bir açıklamada, Türkiye’de din özgürlüğü kavramının oldukça kısıtlı ve yüzeysel olduğunu ileri sürerek, AB’nin baskısının bu durumu düzelteceğine inandığını belirtir.
Bartholomeos, Patrikhane adına Yunanistan’a 100 milyon Euro yatırım yapar. Selanik yakınlarında Patrikhane’ye ait 330 bin dönümlük araziye AVM yapılır. Patrikhane, 1997’de satın aldığı arsa üzerine inşa edilen AVM’den kira olarak yılda 1,8 milyon Euro gelir beklemektedir.
2004’te ABD’li Ortodoksların ABD Büyükelçisi onuruna verdiği resepsiyon ve yemeğe ilişkin olarak gönderilen davetiyelerde, “Ekümenik Patrik’in müşfik himayelerinde (…)” ifadesinin yer alması üzerine davet Türk hükümet yetkilileri tarafından boykot edilir. Başbakan’da yemek davetinde “Ekümenik patrik himayesinde” yazmasına tepki gösterir. Her ülkenin hassasiyeti var, bunu korumak durumundayız. Lozan’daki statü bunu gerektirir. (…) Düştükleri hatayı düzeltsinler” diye konuşur. Yunan “ET 3” televizyonuna göre Bartholomeos, “Ekümeniklik” tartışmalarını üzerine şunları söyler: “Ekümeniklik bize ait tarihi bir sıfattır, bundan vazgeçemeyiz. Kimliğimizi inkâr etmiyoruz. Onlar bize kim olduğumuzu söyleyecek değil. Kim olduğumuzu asırlardır biliyoruz.” 2005 yılında Bartholomeos, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün Patrikhane malı olan manastıra el koymaya çalıştığı yönünde açıklama yapar. Bunun üzerine Başbakan yardımcısı Mehmet Ali Şahin, “Patrik sınırlarını aşıyor. Herkese eşit davranıyoruz.” diye konuşur.
Hukuka aykırı işler yapmaya devam eden Patrikhane ve Bartholomeos, 24 Mayıs 2005’de şeriat mahkemesi kurup Kudüs Patriği I. İrineos’u İstanbul’da Aya Yorgi Kilisesi’nde yargılayarak Patriklikten azl eder. BU DURUM LOZAN’A VE LAİK DEVLET İLKESİNE açıkça aykırıdır. Suçtur. 2007 yılında Bartholomeos hakkında, 2. Uluslararası Ortodoks Gençliği Konferansı’nda kullandığı “Patrikhanemiz altıncı asırdan beri ekümeniktir. Bu, tarihi bir unvandır. Bütün dünya bunu tanıyor.” şeklindeki ifadeleri yüzünden soruşturma başlatılır. 13 Ağustos 2008 tarihinde İstanbul’da günlük olarak Rumca yayın yapan Apoyevmatini Gazetesi ve Fener Rum Patriği Bartholomeos hakkında ekümeniklik sıfatını kullandıkları gerekçesiyle Beyoğlu Adliyesine suç duyurusunda bulunulur.
10 Mart 2009 tarihinde ABD Temsilciler Meclisine sunulan bir tasarıyla Türkiye’ye Patrikhane’nin haklarına ve dini özgürlüklerine saygı gösterilmesi çağrısında bulunulur. Tasarıda, “Türkiye dışında bütün dünya, Fener Patrikhanesini ekümenik olarak tanıyor” ifadesi yer alır.
Türkiye’yi ziyaret eden ABD Başkanı Barack Obama, 7 Nisan 2009’da TBMM’de yaptığı konuşmada “Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılması da tüm dünyaya bu yönde bir mesaj verecektir.” diyerek Heybeliada Ruhban Okulunun açılmasını yönünde görüş belirtir. Bartholomeos 17 Aralık 2009’da Amerikan CBS televizyonundaki 60 dakika programına yaptığı açıklamada ise Türkiye’de kendilerine ikinci sınıf vatandaş muamelesi yapıldığını söyler. Ruhban okulu konusunda Başbakanla görüştüğünü ancak hiçbir zaman cevap alamadığını ifade eder.
1923’te Atatürk döneminde ibadete kapatılan Sümela Manastırı, tam 88 yıl sonra 2010’da ibadete açılır. Bartholomeos burada bir ayin yapar. Bu ayin, 15 Ağustos’un Fatih’in Trabzon-Pontus İmparatorluğu’nu yıktığı gün olarak özellikle seçildiğini gerekçesiyle tepkiye neden olur.
EKİMENİK NE DEMEK?
Ekümenik kelimesi Türkçe’de “evrensel, tüm alemi kapsayan, Hıristiyan aleminin tümünü kapsayan” anlamına geliyor.
Fener Rum Patriği ekümen sıfatını alırsa Türkiye, Patrikhane’ye müdahale edemeyecek konuma geliyor. Patrik ekümen olduktan sonra Türkiye’den toprak talebinde bulunabiliyor. Bir başka deyişle Türkiye’de devlet içinde bir devlet kurulması anlamına geliyor.
YARGITAY KARARINA DA GİRDİ
Yargıtay’ın 13 Haziran 2007 tarih, 5603 sayılı kararında, Lozan Antlaşması’na göre patriğin “Ekümenik” unvanı taşıyamayacağı, siyasetle ilgilenemeyeceği teyit edilmişti. Kararın gerekçesinde, Doç. Dr. Sibel Özel’in, Lozan Antlaşması Çerçevesinde Fener-Rum Patrikhanesinin Hukuki Konumu başlıklı makalesine gönderme yapılmıştı.
Makalede şu ifadeler yer alıyordu:
“Patrikhanenin statüsü Lozan müzakerelerinde tartışılmış ve İstanbul’da kalmasına ancak siyasi yetkilerinden arınmış olması koşuluyla izin verilmiştir. Patrikhane Türkiye’deki azınlığın bir kilisesi olarak sadece dini yetkilerle donatılmıştır. Lozan Antlaşmasında Patrikhanenin statüsü ile ilgili hiçbir hüküm yer almadığı için durum tamamen Türk iç hukukuna tabidir ve ekümenik iddiası kabul edilmemiştir. Bu durumda Türkiye’yi ekümenikliğin tanınması ve patriğin yabancı olması için zorlayacak hiçbir uluslararası hukuki normu bulunmamaktadır.”