SBK Holding’in sahibi Sezgin Baran Korkmaz ve 3’ü yabancı uyruklu 10 kişi ile bu kişilerle bağlantılı “malen sorumlu” şirketler hakkında, Amerika’dan haksız kazançla elde edilen “mal varlığı değerini aklama” suçundan hapis cezası istemiyle açılan davanın ilk duruşması bugün görüldü. SBK’nın avukatı Sezgin Baran Korkmaz’ın tutuklanmama güvencesi istedi, mahkeme ise hükmen tutuklama kararı verdi.
İstanbul 10. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, hakimin kararıyla gazeteciler alınmadı. Duruşma kapısı içeriden kilitlenirken, salon önünde de güvenlik görevlisi bekletildi.
Sanıklardan aynı zamanda Komak Isı Ltd. Şti. yetkilisi Kamil Feridun Özkaraman, Bereket Öner, Doğa Doğan, Ayşe Nil Yılmaz, Ziyaattin Bartik ve avukatları katıldı. Malen zarar gören şirketler Komak Isı, Biofarma İlaç, İsanne S.A.R.L, SBK Holding A.Ş, Mega varlık Yönetim, Blane Teknoloji Sistemleri ile yakalamaları bulunan sanıklardan Olessia Zoubkova ve Alptekin Yılmaz’ı avukatları temsil etti.
ŞİRKETİME 30 MİLYON DOLAR YATIRIM İLE ORTAK OLACAKTI
Sanık Ayşe Nil Yılmaz savunma yapmak için süre istedi. Sanık Feridun Kamil Özkaraman 2013 yılında Jakob Ortell Kingston ile Amerika’da tanıştığını belirtti.
Bu sırada Komak Isı Ltd. Şti.’nin yetkilisi ve ortağı olduğunu belirten Özkaraman, “Jabob kendisinin Türkiye’de yatırım yapmak istediğini söyledi, ben de ülkemize döviz kazandırmak amacıyla bu teklifi kabul ettim. Benim Bursa’da ısı yalıtım sistemleri üzerine fabrikam vardır, fabrikamın ham madde ihtiyacı ve makinelerin yenilenmesi gerekiyordu. Jakob ile görüştük, o da kabul etti, yaptığımız sözleşme gereğince makinelerin yenilenmesi ve ham madde ihtiyacı için 30 milyon dolar yatırım yapacak ve bu yatırım bittikten sonra şirkete ortak olacaktı” dedi.
“PARANIN İZİNİN SİLİNMESİ GİBİ BİR ŞEY YOK”
İlk etapta 22 milyon dolar şirket hesabından Amerikan bankaları vasıtasıyla şirketinin banka hesaplarına gönderdiğini belirten Özkaraman, şunları söyledi;
*Daha sonra kendisi ile yaptığım görüşmede Amerika’nın Çin ile yaşadığı sorunlardan dolayı Çin’den makine alamayacağını söylemesi üzerine ben de kendisine makinenin nereden temin edileceğini sordum.
*Makinelerin Amerika’dan temin edeceğini söylemesi üzerine 18 milyon 500 bin dolarını Amerika’daki makine satıcısı şirketin bankadaki hesabına havale ettik.
*Bu tarihten itibaren 2 buçuk yıllık süre içerisine makineler şirketimize gelmedi, bunun üzerine kendisi ile bir fesih sözleşmesi imzaladık, şirketimizde geri kalan tutarı sanık Jacob’un Türkiye’deki şahsi banka hesabına şirketimizin hesabından havale ettik, bedeller banka yoluyla geldiği için kaybettirme, paranın izinin silinmesi gibi bir şey yoktu.
“TİCARET YAPMAKTA SAKINCA GÖRMEDİM”
Sanık Jacob’u en son 2016 yılında gördüğünü belirten ve bu tarihten itibaren herhangi bir irtibatının olmadığını öne süren Özkaraman, şu ifadeleri kullandı;
“Aramızdaki ilişki tamamen ticaridir, bu ortaklığın gerçekleşmemesinden dolayı maddi ve manevi mağduriyetim vardır, 2013 yılında ülkemize gelen sanık Jacob hakkında yaptığım araştırmada Jacob’un zengin, başarılı bir yatırımcı olduğunu öğrendim, Türkiye’ye geldiğinde kendisinin varlık şirketini kurduğunu ayrıca özel bir şirket kurduğunu söyledi, şirketin kurulması aşamasında alınan izinleri bildiğimden, Türk makamlarının kendisine güvenilir izinleri vermesi üzerine ben de kendisiyle ticaret yapmakta herhangi bir sakınca görmedim.”
Sanık Jacob’un Amerika’daki suçlama konularını 2018 yılında basından öğrendiğini anlatan Özkaraman, “Ben 2013 yılında sanıkla ticaret konusunda ilişkiye girdiğimde kişinin 2018 yılında böyle bir suçtan hakkında soruşturma açılacağını bilmem mümkün değildir, suçlamaları kabul etmiyorum, ben bu suçtan dolayı 4.5 ay cezaevinde kaldım, sanık Jacob’dan şirketimin banka hesaplarına gelip de sanık Jacob’a ödemem gerektiği herhangi bir borcum yoktur, şahsım hakkında beraat kararı verilmesini, yetkilisi olduğum şirket hakkında da müsadere kararının kaldırılmasını talep ederim” ifadesinde bulundu.
“SBK İLE ABİ KARDEŞ İLİŞKİMİZ VARDI”
Bereket Öner ise savunmasında sanık Doğa Doğan’ın mevcut olan hesaplarını kullandığını belirterek şunları söyledi;
*Bu hesapların bir kısmını kendi ticari ilişkilerimden dolayı kullandım, bir kısmını da tanıdığım Levon’un kişisel harcamaları için bu hesapları kullandım. Sanıklardan Sezgin Baran Korkmaz’ı 2009 yılında Ankara’da babama ait şirkete ait fabrikada ham madde alımı için tanıştık.
*Daha sonra ben tanıştıktan 6 ay sonra ticari olarak sıkıntıya girdim, ben ticari olarak sıkıntıya girdikten sonra kendisi ticari olarak yardımda bulundu.
*Kendisi ile ağabey kardeş ilişkisi içinde olduk. 2013’te Sezgin Baran Korkmaz vasıtasıyla Lev Aslan Derman’ı tanıdım. Her ne kadar iddianamede benim hakkımda para aklama şeklinde bir iddiada bulunulmuş ise de bu iddia doğru değildir, tamamen ticari iş kapsamında hesabıma para gönderilmiştir.
“HESABIMI KULLANDI”
Sanıklardan Doğa Doğan ise Bereket Öner ile 2010 yılında tanıştığını belirterek, “Bereket’in kendi hesabı yoktu, geçmişteki iş yerindeki problemden dolayı benim hesaplarımı kullanıyordu kedisinde bankaya gelen paranın alınması, bankada hesap açılması, adıma menkul ve gayrimenkul alınması konusunda vekalet de verdim. 2013 ve 2016 yılları arasında banka hesabıma yüksek miktarda paralar geldi. Bu paraları Bereket Öner kullanıyordu, ben kendisine sorduğumda bu paranın ticari iş nedeniyle gelip harcama yaptığını söylüyordu. Bereket Öner’e verdiğim vekalet ile kendisi Audi A8 marka araç almış, benim bu araç alım satımı ile herhangi bir bilgim yoktur” dedi.
“BEKÇİ DEĞİL FAYANS USTASI”
Sezgin Baran Korkmaz’ın kuzeni olduğunu belirten Ziyaattin Bartik ise “Ben dekorasyon fayans işiyle uğraşmaktayım. 2014 yılında akrabam olan Sezgin Baran Korkmaz’ın yanına gittim, bana dekorasyon ve fayans işleri ile ilgili yardımcı olmasını söyledim, yönlendirdiği yerler oldu, ayrıca Sezgin Baran Korkmaz vasıtasıyla ben Kamil Feridun Özkaraman ile tanıştım o da bana İstanbul ve çevresinde dekorasyon fayans işlerinde yardımcı oldu. Ben gazetelerden aldığım yer ile ilgili ilan gördüm bu yeri almak için akrabam olan Sezgin Baran Korkmaz ile konuştum. O da bana yaklaşık 7 milyon TL nakit verdi” dedi.
Aldığı yer ile ilgili sıkıntı çıkması sonucu tapu alamadığını belirten Bartik, “İddianamede belirtilen ve benim yönetim kurulu başkanı olduğum Betasan Bank AŞ ile bir ilgim yoktur. Ben ayrıca kimseye şirket kurma ve şirketteki hisseleri devretme konusunda yetki vermedim, iddianamede belirtilen Betasan AŞ ile ilgili herhangi bir ilgim yoktu” dedi.
“ŞİRKETİN VARLIKLARINI KORUMA ALTINA ALDIK”
Malen sorumlu Biofarma İlaç ile Mega Varlık Yönetim A.Ş. şirket yetkilisi Çağlar Şendil ise “Şirketimizin yüzde 99.6’sı Jakob’a aittir, bu hissesi kuruluştan itibaren devam etmektedir. Biz şirketin hakim hissedarı sanık Jakob hakkında soruşturma olduğunu ve tutuklandığını 2018 yılının Ağustos ayında öğrendik. ABD’deki avukatı ile görüştük ve hakkında Amerika ülkesinde usulsüz vergi teşviği almak suçundan tutuklu olarak Amerika’ın Utah eyaletinde yargılandığını öğrendik. Şirket yönetim kurulu kararıyla şirketin varlıklarını koruma kararı aldık” dedi.
“MAĞDUR AMERİKAN HAZİNESİDİR”
Şirketin hakim ortağı olan Jakob’un avukatı, Amerika ülkesi hazine yetkilisi ve soruşturma savcılarıyla internet üzerinden görüşmeler yaptığını belirten Şendil, “Hazine yetkilisi bize şirketin varlığının sonlandırılması için karar verileceğini ve istinabe yoluyla Türkiye’ye bildirileceğini söyledi. Müsadere talebinin reddine karar verilmesini talep ederiz. Bu suçtan sanıkların yargılandığı davada suçlarını ikrar etmişlerdir. Bu suçun mağduru Amerikan hazinesidir, davaya katılma talebimiz vardır” dedi.
SBK’NIN AVUKATI TUTUKLANMAMAYA YÖNELİK GÜVENCE İSTEDİ
SBK Holding A.Ş avukatı Murat Volkan, “Müvekkilim Türkiye tarafından tanınan saygın bir iş adamıdır. İfadesini mahkemenizde vermek istemektedir, hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı verilmiştir. Bu kararın kaldırılarak müvekkilimin ifadesinin alınmasını talep etmekteyiz. Bu kararın kaldırılarak tutuklanmamaya yönelik güvence vererek müvekkilimin ifadesinin alınmasını talep etmekteyiz. Ayrıca suç tarihi ve infaz kanunundaki düzenlemeler dikkate alınarak müvekkilim hakkında olası mahkumiyet kararı verilmesi halinde en üst hadden ceza verilmesi halinde bile bunun infazı dikkate alındığında müvekkilim hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararının anlamsızlaşacağı anlaşılmaktadır” dedi.
Sezgin Baran Korkmaz ve diğer sanıkların Jacob’un parayı ne şekilde elde ettiğini bilmediğini savunan avukat Murat Volkan, “Hesaplar arasında yapılan işlemler ticari ilişki sonrasında yapılmıştır, ayrıca aklama suçunun oluşması için aklamanın gizlenmiş olması lazımdır, dosya kapsamı itibarıyla aklamanın gizlendiğine ilişkin herhangi bir somut delil yoktur, suçun maddi ve manevi unsurları oluşmamıştır, buna ilişkin yazılı beyanlarımızı sunuyoruz” dedi.
MAHKEME ARA KARARINI AÇIKLADI
Yaklaşık 6 saat süren duruşmanın ardından ara kararlarını açıklayan mahkeme, Jabob Ortell Kingston, Levon Termendzhyan ve Olessia Zoubkova’nın yabancı ülkede bulundukları anlaşıldığından, haklarındaki yakalama kararının kaldırılmasına, savunmalarının alınabilmesi için bulundukları ülkedeki adli makamlara istinabe (adli yardım) yazılmasına hükmetti.
Sanık Alptekin Yılmaz’ın hakkındaki yakalama kararının infazının beklenilmesine hükmeden mahkeme, sanık Sezgin Baran Korkmaz hakkındaki tutuklamaya yönelik yakalama kararının kaldırılmasına ve yokluğunda tutuklanmasına karar verdi.
Mahkeme, sanıklar Kingston ve Termendzhyan’un Amerika’da yargılanmasının devam ettiğinden, bu ülkedeki mahkeme ilamının istenmesi için ABD adli makamlarına adli talimat yazısı yazılmasına hükmetti.
BİR SONRAKİ DURUŞMA 2022’DE
BDDK’dan sanık Kingston’un Mega Varlık A.Ş. adlı şirketi kurarken bildirdiği ekonomik ve finansal durumunu gösterir tüm belgelerin ve referans mektuplarını bir örneğinin gönderilmesinin istenmesine hükmeden mahkeme, ayrıca sanık hakkında Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi’ne müzekkere yazılarak, Türkiye’de 2013 yılında yabancı yatırımcı sıfatının olup olmadığının sorulmasına karar verdi.
Hazine’nin katılma talebinin reddine, malen sorumlu şirketlerin ise “katılan” sıfatıyla davaya kabulüne ve ifadesi alınan sanıkların duruşmalardan bağışık tutulmasını kararlaştıran mahkeme, duruşmayı 18 Ocak 2022’ye erteledi.