Sedat Peker, Köfteci Yusuf ürünlerinde domuz eti bulunmasına ilişkin tartışmalarda adının geçmesi üzerine avukatı aracılığıyla bir açıklama yaptı. Peker’in avukatı Ersan Barkın, sosyal medya hesabından yayınladığı açıklamada, “Müvekkilim Sayın Reis Sedat Peker, Köfteci Yusuf’un şubelerinde domuz eti satıldığı ile ilgili haberlere isminin karıştırılmasından son derece rahatsız olmuştur” dedi.
Organize suç örgütü kurmak ve yönetmek iddiasıyla yargılanan Sedat Peker, avukatı Ersan Barkın aracılığıyla “Köfteci Yusuf ürünlerinde domuz eti bulunduğuna ilişkin haberlere isminin karıştırılması” nedeniyle bir açıklama yaptı.
Barkın, yaptığı açıklamada, “Köfteci Yusuf’un sahibi Yusuf Akkaş’ın Peker’i suçlayarak haksız bir şekilde sanık haline getirdiği ve kırmızı bültenle aranmasına neden olduğunu” söyledi.
‘YUSUF AKKAŞ, KIRMIZI BÜLTENLE ARAMA KARARI ÇIKARILMASINA NEDEN OLDU’
Barkın’ın açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
“Müvekkilim Sayın Reis Sedat Peker, Köfteci Yusuf’un şubelerinde domuz eti satıldığı ile ilgili haberlere isminin karıştırılmasından son derece rahatsız olmuştur.
Köfteci Yusuf restoranlarının sahibi Yusuf Akkaş, dönemin muktedir yöneticilerine şirin görünmek için, iddianamede açıkça olayla ilgisiz olduğu saptanmış olan müvekkil hakkında, bir senedir devam etmekte olan Bursa 5.ACM’deki dosyaya verdiği dilekçeyle, şikayetçi olduğunu söyleyip, kendisinin sanık haline getirilmesine, hatta hakkında kırmızı bültenle arama kararı çıkarılmasına neden olmuştur. Bu son derece adaletsiz, hakkaniyete aykırı bir davranıştır.
Buna karşın, müvekkilin domuz eti ile ilgili yorumu ise şöyledir: ‘Devletin bir insanı uyuşturucu ticareti ile suçlaması halinde, satıldığı iddia edilen uyuşturucuyu ortaya çıkarması nasıl bir zorunluluksa, ürünlere domuz eti karıştırdırıldığı iddiasında da, domuz etlerini delilleri ile kanıtlaması zorunludur.
Türkiye’yi temsil eden bir marka haline gelmiş, ayrıca 12.000 kişiyi istihdam eden bir işyeriyle ilgili bu tip suçlamalar yapılırken, daha hassas, daha adil davranılmalı ve toplumda şüpheye yer bırakmayacak şekilde tahkikat yapılmalıdır.’
Müvekkilin, muktedirlere yaranmak için kendisine haksızlık yapan kişi hakkında düşüncesi dahi bu şekildedir.
Aslında konunun özeti, herkes kendisine yaraşır biçimde davranmaktadır.”