Sedat Peker elindeki belge ve videoları kime teslim ettiğini açıkladı. İşte ayrıntılar…
Holoğlu, bizzat Soylu tarafından 26 Ekim 2016’de Emniyet Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı’na atanmıştı. Bu başkanlık, Peker’in de içinde bulunduğu organize suç örgütlerini yakından takip ediyor.
‘BELGELERİ VE ÇEKTİĞİ VİDEOLARI GÜVENİLİR ADAMLARINA TESLİM ETTİ’
Peker’in söz konusu ziyaretin ardından kendisini Türkiye’ye iade edilmeye hazırladığı ileri sürüldü.
Soylu başta olmak üzere kimi siyasi ve bürokratlarla ilgili ifşalarıyla gündemde olan suç örgütü lideri, geçtiğimiz ağustos ayında “Seçime 2 ay kala beni bekleyin. Sizi sokağa çıkamaz hale getireceğim. Sana bu görevi verenleri tüm dünyaya rezil edeceğim” demişti.
Bu kapsamda Peker’in seçimler öncesinde yayınlanmasını istediği bazı belgeler ile çektiği videoları da güvenilir adamlarına teslim ettiği öğrenildi.
Şu an ailesiyle birlikte kalan Peker’in yanında iki koruması bulunuyor. Dışarı çıktığı zaman ise kendisini Birleşik Arap Emirlikleri’ne mensup 100’ün üzerinde görevli koruyor.
PEKER’İN SOYLU HAKKINDAKİ İDDİALARI
Sedat Peker, Mayıs 2021’den bu yana yaptığı paylaşımlarda özellikle Süleyman Soylu’yu 15 Temmuz sırasında dağıtıldığını iddia ettiği silahlar ve uyuşturucu ile kaçakçılığı başta olmak üzere birçok konuda suçlamış; bakan için “Benim dönüş biletimdi” ifadesini kullanmıştı.
Peker, Soylu ve Holoğlu hakkında Sezgin Baran Korkmaz’ın yurt dışına kaçmasına ilişkin de iddialar ortaya atmıştı.
5 Aralık 2021’de Resul Holoğlu’nun Sezgin Baran Korkmaz’ın İçişleri Bakanlığı’na çağırdığını savunan Peker, Soylu’nun makamında kabul ettiği Korkmaz’a iş insanı İnan Kıraç’ın kendisine olan 45 milyon dolarlık borcunu silmesini istediğini iddia etmişti.
Peker, Soylu’nun Korkmaz’a “Senin hakkında tahkikat yapıldı, yurtdışına çık. Yukarının haberi var, bu parayı da sil, sorun çıkacak” dediğini öne sürmüştü. Korkmaz, 6 Aralık’ta yurt dışına çıkmıştı.
Soylu ise CHP’li vekillerin konuyu Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) gündeme getirmesi üzerine bu görüşmeyi doğrulayarak şunları söylemişti:
“(…) Daha ötesini söyleyeyim, bir şey yaptık, devletin bütün kurumlarıyla beraber… Sayın Özkoç, aklınızın yetmediği şudur: Türkiye uluslararası bir operasyona gelirken, devletin bütün kurumlarıyla yukarıdan aşağıya öyle bir karar aldık, meselenin içerisine öyle bir daldık ki Amerika’yı da açığa düşürdük, bize kumpas kuranları da açığa düşürdük.”
