Ey Ebnâ-yı Vatan
İşte gül-zâr-î vatan mahv oldu istibdâd ile
Bizden istimdâd eder her zerre bir feryâd ile
Geçmesin eyyamımız beyhude istimdâd ile
Pençeleşmek muktazî gaddar ile, bî-dâd ile
Zulm ü istibdâd devri, derd ü ye’s eyyamıdır.
Arkadaşlar, kan dökün kan dökmenin hengâmıdır.
Arkadaşlar, kan dökün tâ cûşa gelsin kâinat
Lerze-bahş olsun cihâna bizdeki azm ü sebat
Zillete, ömre müreccahtır şerefli bir memat
Ümmete lâzım değildir böyle efsürde hayât
Zulm ü istibdâd devri, derd ü ye’s eyyamıdır.
Arkadaşlar, kan dökün kan dökmenin hengâmıdır.
Her tarafta bir enîn-î daimî cûşan iken
Mithat’ın evlâdına lâyık mı kayd-ı hıfz-ı ten
Bak şehîd-î a’zama yatmakta bî-kabr ü kefen
Kâ’be’den Zulm ü istibdâd devri, derd ü y’es eyyamıdır
Arkadaşlar, kan dökün kan dökmenin hengâmıdır.
Cenk Türküsü
Gözde tüter dumanları
Bak Şıpka’nın balkanları
Hâlâ sızar al kanları
Ayrılmıştık otuz sene
İşte Şıpka geldik gene
Pilevne’den bir ses geldi
o ses yüreğimi deldi
Ah o günler ne güzeldi
Ayrı düştük otuz sene
Sanlı meydana geldik gene
Yolumuzu bağlamasın
Dalgaların ağlamasın
Ağlar gibi çağlamasın
görüşmedik otuz sene
İşte Tuna geldik gene
Türk İlâhîsi
Dedem koynunda yattıkça benimsin ey güzel toprak,
Neler yapmış bu millet, en yakın târihe bir sor, bak.
Yerim sensin, göğüm sensin, cihanım, cennetim hep sen:
Nasıl bir zinde millet çıktı gördüm hasta sînenden.
Evet vecruh idin, mecruh iken de vardı îmânın,
Ümîdin, kuvvetin, azmin, kanın, aşk-ı hurûşânın.
Eğer necm ü hilâl olsaydı âfil, muzmahil,
Türk’süz; Kalırdı bizce yıldızlar, kamerler kimsesiz, öksüz.
Yaşattın, çok yaşa, târihimi ikbâl ü izzetle,
Koşar âtî, koşar mâzî seni tebcîle minnetle.
Yerim sensin, göğüm sensin, cihanım, cennetim hep sen:
Nasıl bir şanlı millet çıktı gördüm canlı sînenden.