İçişleri eski Bakanı,Azerbaycan`ın tek bağımsız medya kurumu Turan Haber Ajansı`nın sorularını yanıtladı
Turan:Geçtiğimiz 27 Ocak günü Azerbaycan`ın Tahran Büyükelçiliğine yapılan ve bir güvenlik görevlesinin şehit olmasıyla sonuçlanan terör saldırısını hangi boyutları olabilir?
Tantan:Bu durum terör hadisesi olarak kayıtlara geçmiştir.Daha öncede ifade edildiği üzere; gerek ABD gerekse Rusya’nın bölgedeki varlığının devamlılığı bu tür belirsizlik yaratan oluşumların bölgede olmasına bağlıdır. Bu nedenle mazaret ne olursa olsun bu ve buna benzer durumlar bundan sonra da yaşanabilecektir. Bilindiği üzere İran’da Eylül ayından başlayan protestolarhâlâ devam etmektedir.
Peki neden Azerbaycan Büyükelçiliği?Çünkü işgalden kurtarılan bölgelerde Azerbaycan’ın İsrail ile birlikte belirli projeler yürütmekte olduğu ve her açıdan yoğun işbirliği içerisinde olmasının daha sonra İran’ın iç yapısındaki demografik durumun heran istismara açık olması nedeniyle bu durumun meydana gelmemesi veya gecikmesi için bölgesel güç iddiasındaki İranın Azerbaycan’a karşı bir göz dağı verme düşüncesinden kaynaklanmış olabilir.
Turan:Azerbaycan`ın kendi topraklarını ermeni işgalinden kurtarmak için Türkiye`nin muazzam desteğiyle yürüttüğü kırkdört günlük savaşın sona ermesiyle İran İslam Cumhuriyeti sürekli Azerbaycan Cumhuriyeti`ne karşı gerilim politikası uygulamaktadır.Sebepleri nedir,nereye varır,Azerbaycan ne yapmalı?
Tantan:Azerbaycan 1992 yılından 2020 yılına kadar öyle bir uyutulmuştur ki bu durum en çok kimin işine yaramıştır. Tabi ki başta iran ve rusyanın. Daha sonra güçlü diyaspora faaliyetlerinin sürdürüldüğü Fransa ve ABD sıradaki ülkelerdir. Tabi ne oldu yaklaşık 30 yıl havanda su dövüldü. Uluslararası anlaşmalar nezdinde yüzde 100 haklı konumda olan Azerbaycan’a hakkı teslim edilmedi. Buradan ne sonuç çıkarabiliriz? Sanki milat öncesi bir devlet varlığı yaşamış olan Ermenistan’a işgal ettikleri yetmezmiş gibi sanki tüm Azerbaycan topraklarının Ermenistan toprağı olduğu düşüncesinden hareket edilerek bölge bu susmuş olan ülkelerce sömürülmüştür.
Bu nedenle Türkiye olarak da buradan ders çıkararak Sykes Picot ve Sevr anlaşmalarında dayatılan maddelere bakarsak bize reva görülen şeylerin benzerliği mevcuttur. Savaşmadan hakların alınamadığı bir durum biz Türkler için söz konusudur o nedenle halen kurulu olan Türk Devletleri Teşkilatı daha geniş kapsamlı olarak ele alınacak şekilde güç birliği sağlanmalıdı.
Turan:Türkiye Cumhuriyeti İran`daki rejimlerin niteliklerine bakmaksızın hep komşu ülkeye karşı dikkatli ve titiz politika izleyerek gerilim çıkmamasını sağlamıştır.İran ile Azerbaycan arasında yaşanan gerilimde Türkiye nerede durmalıdır sizce?
Tantan:Kanaatimce 1639 Kasrı Şirin Anlaşması’ndan beri doğu sınırları ile ve ülkeleriyle olan alakalardadikkatli ve titiz bir politika izlenmiştir. Ancak karşı taraf Azerbayca’na uygulamış olduğu politikaya benzer şekilde gerek PKK faaliyetleri(ne zaman kendine musallat oldu o zaman Türkiye ile işbirliğine girdi)gerekse yurt içindeki bazı dini yapılanmaların desteklenmesi kapsamında devamlı Türkiye’nin aleyhine tutum içerisinde olmuştur. O halde Türkiye olarak suskunluk ve kendini açığa vermeyecek şekilde kendi menfaatlerimizi ön plana çıkaracak şekilde bir değişikliğe gidilmesi gerekiyor.Diğer Türk cumhuriyetlerinide örgütleyerek bugün Azerbaycan için yarın ise hangi Türk devletinin başına gelirse gelsin tek vücud olacak şekilde destekleme faaliyeti içerisinde olunması uygun mütaala edilmektedir.
Turan:Azerbaycan senelerden buyana İran`ın işgalci Ermenistan`ı desteklediğine dair uyarılar yaparken son aylarda İran hem Ermenistan`a desteğini daha da güçlendirdi ve hem de Azerbaycan`ın işgalden kurtarılmış kimi bölgelerinde İsrail`in uygulamaya başladığı projelerden rahatsızlığını saklamayarak gerilimi tırmandırdı.Nasıl değerlendiriyorsunuz efendim?
Tantan:Kısaca şu maadeler altında özetleyebiliriz:
- İran`ın demografik yapısının istismara açık olması,
- Rusya gibi gerek ortadoğu gerekse kafkaslarda yanlızlığa itilmiş olması. Bunun bilincinde olarak tarih boyunca Rusya ve Ermenistan ile yakın dostluk ilişkilerini sürdürmekte olduğu,
- Teknolojı olarak Ruslardan istifade ettiği, kurulmasında kesin olmamakla beraber bugüne kadar desteklerini esirgemeyişinden yola çıkarak rol aldığı ve bu nedenle Kafkaslardaki politikalarının örtüştüğünü,
- Bu hususun en kuvvetli destekleyici unsurunun ise, eski SSCB içerisinde öncelikle Sovyetlerin Türk birliğinin (Turan)önünü almak ve birbirleri olan irtibatı kesmek.
Turan:Kafkasya,Ortadoğu,Karadeniz-Akkdeniz-Hazar bölgelerine kalıcı barışın gelmesi için hangi adımların ivedilikle atılmasını tavsiye ediyorsunuz?
Tantan:Öncelikle ve sadece bölge ülkeleri ile bazı paktlar kurmak suretîyle güç geliştirilmeli buna müdahil olmayanlar soyutlanıp yalnızlığa itilmelidir. Bu durumunda sakıncaları olması nedeniyle ekonomi, askeri, siyasi vb. alanlarda dahil olmak üzere birlikte kalkınma projeleri ile halk uyandırılmalı hükümetlere yapılacak baskı ile sonuca gidilme şansıda denenmelidir. Ülkelerin toprak bütünlüklerine saygı,birlikte gelişmek için bölgesel ittifakların önem kazanacağı bir dünyayı veya bölgeleri hayal etmek zor olmasa gerek.