Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu 2020 yılına ilişkin dış politika değerlendirme toplantısına katıldı. Yılsonu değerlendirme toplantısında konuşan Bakan Çavuşoğlu, “S-400’ler için ABD ile ortak çalışma grubu oluşturuldu, teknik görüşmeler başladı” dedi.
2020 yılına ilişkin dış politika değerlendirme toplantısında konuşan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük tahliye operasyonunu gerçekleştirdik. 141 ülkeden 100 binin üzerinde vatandaşımızı sağ salim diğer bakanlık ve kurumlarımızla koordinasyon halinde ülkemizi getirdik. Yine 156 ülke ve 11 kuruluşa ihracat izni ve hibe desteği sağladık. Biraz önce kapasitemizin ne kadar güçlü olduğunu vurgularken bunu da hatırlatmak isterim, sadece kendi ihtiyacımızı karşılamadık. Karşılamakta zorluk çekmedik, 156 ülkenin ihtiyaçlarını da ve 11 uluslararası örgütün ihtiyaçlarını da karşılamış olduk ve bu anlamda Çin’den sonra ikinci durumdayız. Yurtdışında özellikle yurtdışına uçuşların kapandığı dönemde koronadan vefat eden bin 800 cenazemizi sorunsuz bir şekilde ülkemize getirdik. Vatandaşlarımız özellikle o günlerde karantina şartları nedeniyle gelemediler. Ama biz cenazeleri getirip istedikleri yerlerde defini de sağladık” ifadelerine yer verdi.
“ALT YAPI OLARAK BİZ BU DÖNEME HAZIRDIK”
Dışişleri Bakanlığı’nın alt yapı olarak pandemi dönemine hazır olduğunu ve dijitalleşmeye kolay adapte olduğunu belerten Bakan Çavuşoğlu, “Alt yapı olarak biz bu döneme hazırdık. Sizlerin de bildiği gibi dijital diplomasi girişimini salgından önce ilan ettik ve Büyük Elçiler Konferansını bu sene ilk defa karma bir şekilde yaptık. Ankara’da merkezde, Türkiye’de olan büyükelçilerimiz, değişik illerdeki temsilcilerimiz dahil burada Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde, Cumhurbaşkanı hitap ederken merkezdeki büyükelçilerimiz salondaydı. Yurtdışındaki büyükelçilerimizde ilk defa Turkcell’in bir teknolojisini denedik ve son derece başarılı oldu ve dijital ortamda Cumhurbaşkanımızın hitaplarını dinlediler. Yani karma yöntem ile gerçekleştirdik” diye konuştu.
“300 BİN SURİYELİ EVLERİNE DÖNDÜ”
Suriye’de gerçekleştirilen harekatlar sonrasında büyük bir insani felaketin önüne geçildiğini vurgulayan Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, “Suriye’de 2018 yılında Fırat Kalkanı, 2019 yılında Zeytin Dalı ve Barış Pınarı Harekatından sonra da 2020’de de İdlib’de de Bahar Kalkanı Harekatıyla büyük bir insani felaketi önledik ve ülkemize gelebilecek milyonlarca mültecinin tekrar yine İdlib’de evlerine dönmesini sağladık. 300 bin Suriyeli evlerine döndü. Dönemeyenler için de biliyorsunuz insani yardımlarımız briketten ev yapma dahil devam ediyor. Burada tabi imzaladığımız protokollerle bölgede ateşkesi kalıcı hale getirmeye çalıştık. Bugün bazı ihlaller var mı? Var maalesef. Rejim destekçileri tarafından ihlaller geliyor. Yine dün Soçi’de bu konuları da doğrudan muhatabım mevkidaşım Lavrov’a ilettim” şeklinde konuştu.
“411 BİN SURİYELİ GÖÇMEN TERÖRDEN ARINDIRDIĞIMIZ BÖLGELERE DÖNDÜ”
Terörden arındırılan bölgelerde yeniden yapılanmayı destekleyerek, Suriyeli göçmenlerin dönüşünün sağlandığını belirten Bakan Çavuşoğlu, “Terörden arındırdığımız bölgelerde, 411 binden fazla Türkiye’deki Suriyeli göçmen, evlerine vatanına dönebildi. Suriye’de işleyen tek siyasi süreç, Astana ve diğer formatların dışında önemli siyasi süreç Anayasa Komisyonu toplantılarıdır. 5. toplantı Ocak ayında yapılacak. İlk defa anayasanın içeriği ile ilgili müzakereler başlayacak. 4. Toplantıdan önce şu anda rejim ve muhalefet bu konuda mutabakat sağladı. O da ortada, toplantılar de devam ediyor. 2021’de geri dönüşler ve siyasi sürece Türkiye olarak ağırlık vereceğiz” açıklamasını yaptı.
“MEŞRU ÇIKARLAR İÇİN TÜRKİYE ADIM ATTIĞI ZAMAN, HERKESİ MEMNUN ETMEDİĞİMİZİ GÖRDÜK
Türkiye’nin meşru çıkarları doğrultusunda Doğu Akdeniz’de hareket etmeye devam edeceğini, ancak Doğu Akdeniz’de asıl hedefin hakça paylaşım olduğunu vurgulayan Bakan Çavuşoğlu, “Meşru çıkarlar için Türkiye adım attığı zaman, herkesi memnun etmediğimizi gördük. Ama bizim önceliğimiz birilerini memnun etmek değil. Bizim önceliğimiz, Türkiye’nin ve milletimizin çıkarlarını korumaktır. Doğu Akdeniz’de bunlardan bir tanesidir. Doğu Akdeniz’de diyalog çağrılarımız sonuç vermeyince tek taraflı adımlara karşı biz de faaliyet gösterdik. Bayrak dalgalandırdık. Oruç Reis, Barbaros ve Yavuz gemilerimizle beraber. Bize rağmen bir şey yapılamayacağını, sadece Doğu Akdeniz etrafında bir kıyıdaş ülkelere değil sadece Avrupa Birliği’ne değil, herkese gösterdik. Ne yapabileceğimizi de dost da düşman da gördü. Ama bizim gerçekten samimi olarak söylüyorum; arzumuz Doğu Akdeniz’in bir barış ve istikrar bölgesi olması. Burada herkesin hakça paylaşımdan yana olmasını istiyoruz. O nedenle de Cumhurbaşkanımızın, Avrupa Birliği’ne teklif ettiği çok taraflı konferans için; çalışmalarımızı Avrupa Birliği ile Borel’le ve komisyonla sürdürüyoruz” şeklinde konuştu.
“BUGÜNE KADAR FEDERASYON SEÇENEĞİ TÜKETİLDİ”
Kıbrıs’ta, bugüne kadar birçok kez müzakere masasına oturulduğuna değinen Bakan Çavuşoğlu, “Kıbrıs’ta, bir taraftan Kıbrıs Türk halkının Doğu Akdeniz’deki çıkarlarını koruyoruz. Ama diğer taraftan Kıbrıs’ta kalıcı bir çözüm bizim arzumuz. Bugüne kadar federasyon seçeneği tüketildi, biz de 2020’de ‘Egemen Eşitlik’ kavramını öne çıkardık. Crans-Montana sona ererken de hatta başlarken de bunu kayda geçirmiştik. Bu konferansta, federasyon için bir çözüm çıkmazsa bundan sonra farklı şeyleri müzakere edeceğiz. Bir kez daha federasyon için müzakere etmeyiz dedik. Hem BM’ye hem de konferansa katılan Avrupa Birliği dahil Avrupa Birliği gözlemci garantör ülkeleri ve Kıbrıs’ta iki tarafa” diye konuştu.
“BURADA ESAS SORUN MAALESEF MUHATAPLARIMIZIN DÜRÜST VE İLKELİ OLMAMASI”
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki seçimlerin de iki devletli çözüm isteğini teyit etmiş olduğunu kaydeden Bakan Çavuşoğlu, “Aslında iki devletli çözümün esas şu anda Rum kesiminde yönetim istiyor. Geçmiş yıllarda Kıbrıs Rum lideri Anastasiadis’in en iyi çözümün iki devletli çözüm olduğunu bize aktardığını, Crans-Montana’da özel görüşmede, daha sonra farklı yine Akıncı dahil kişilere de söylediğini vurgulamıştık. En son yine Rum patriği Hrisostomos da Anastasiadis’in kendisinin en iyi çözümün iki devletli çözüm olduğunu söyledi. Anastasiadis bunu yalanladı. Zaten şaşırmıyoruz. Burada esas sorun maalesef muhataplarımızın dürüst ve ilkeli olmaması. Biz bu süreçte ta geçmişten bu yana AK Parti iktidarlarının ilk günlerden buyana Annan Planı dahil, Cumhurbaşkanımızın, Başbakanlık olarak liderlik ettiği tüm müzakerelerde, hep şeffaf olduk, samimi olduk ve sözümüzün arkasında durduk. Sonuç olarak, tüm bu konuları önce kendi aramızda gayri resmi bir toplantıda görüşmemiz lazım. Neyi müzakere edeceğimize karar vermemiz lazım. BM’ye teklif ettiğimiz 5 artı Birleşmiş Milletler formatındaki gayri resmi toplantısı, önümüzdeki aylarda gerçekleşecek” ifadelerini kullandı.
“TÜRKİYE OLARAK BİZ HAZIRIZ, AVRUPA BİRLİĞİ’NİN DE HAZIR OLMASINI BEKLİYORUZ”
2020 yılında Avrupa Birliği ile ilişkilerde inişler ve çıkışlar olduğunu, ama Türkiye’nin, Avrupa’nın bir parçası olduğunu belirten Bakan Çavuşoğlu şunları kaydetti:
“Avrupa Birliği ile ilişkilerimizde inişler çıkışlar oldu. Ama 2020 daha çok, özellikte Yunanistan ve Rum kesiminin daha sonra Fransa’nın da bunlara katılmasıyla ikili meseleleri AB gündemine taşıması sebebiyle gergin geçen bir yıl oldu. Ama en son zirvenin bu sayısı az ama çok ısrar eden ülkelere rağmen, sağduyuyla sonuçlandığını görüyoruz. Yani sağduyu hakim oldu. Türkiye ile ilişkilerin önemine anlayan ve Türkiye ile gerginlik yerine daha iyi diyalog kurmamız gerekir diyen ülkelerin görüşleri hakim oldu. Elbette sonuç bildirgesinde açıklamada memnun olmadığımız hususlar var. Bunu da karşı açıklamamızda dile getirdik. Seneye ilişkilerimizin da bir pozitif ortamda yürümesi için ilerletilmesi için, Türkiye olarak biz hazırız. Avrupa Birliği’nin de hazır olmasını bekliyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız ‘geleceğimiz Avrupa’dadır’ derken, zaten Avrupa’nın parçası olduğumuzu da vurguluyor. Biz açılımlar yapıyoruz. Biraz sonra onlara da değineceğiz. Dünyanın her yerine ulaşıyoruz. Dünyanın her yerine yönelik stratejik politikalar uyguluyoruz. Bu demek değildir ki, burayı terk ediyoruz, göçüp gidiyoruz, oralarda olacağız. Nasıl diğer Avrupa ülkeleri bulundukları yerden dünyanın her yerinde ulaşıyorsa veya herkese iyi ilişkiler kurmaya çalışıyorsa biz de bunu yapıyoruz. Yani biz Avrupa’nın da bir parçasıyız. AB üyesi değiliz ama diğer Avrupa kurumlarının, Avrupa Konseyi dahil kurucu üyelerindeniz.”
“S-400’LER İÇİN ABD İLE ORTAK ÇALIŞMA GRUBU OLUŞTURULDU, TEKNİK GÖRÜŞMELER BAŞLADI”
ABD ile S-400 konusuna da değinen Çavuşoğlu, “ABD ile FETÖ sorunu devam ediyor. ABD’nin PKK/PYD desteği devam ediyor. Yaptırımın hafif yada ağır olması önemli değil. S-400 konusu da hep gündemdeydi. S-400’ler için ABD ile ortak çalışma grubu oluşturuldu, teknik görüşmeler başladı. ABD yaptırım kararından sonra bize ortak çalışalım teklifi geldi. Biz o teklife de evet dedik ve görüşmeler de başladı. Yaptırım kararı yanlıştır, tek taraflı yaptırım müttefikliğe sığmaz. 2021’de yeni yönetimle biz ilişkileri ileri götürmeye hazırız. Umarım yeni yönetim de bu anlayışta olur. 2020’de terörle mücadelemizde hız kesmedik. İngiltere ’TAK’ örgütünü PKK’nın uzantısı olarak tescil etti. Bu yıl 9 FETÖ okulu kapatıldı. ABD’de de FETÖ okullarına yönelik soruşturma devam ediyor. ABD de bu tehdidi görmeye başladı” dedi.