24 Şubat 2022 tarihinde başlayan Rus saldırısı, “geliyorum” der gibiydi… Kendine göre haklı gerekçelerle Ukrayna’yı işgal etmeyi “kafaya koyan” Putin, harekete geçti. Bu saldırıya zemin hazırlayan ABD ve AB ülkeleri, Putin’den böyle bir hareket bekliyor muydu? Bence hayır! Ancak, rejim ne olursa olsun (ister Çar rejimi, ister sosyalizm, ister demokrasi) fark etmez, güçlü milletler ve dolayısıyla devletler, ekonomik ve askeri güçleri doğrultusunda ayakta dururlar. Ve bu güçlerini savaşlarla gerçekleştirirler. İnsanlık tarihi bunun örnekleriyle doludur..
Bu anlamda “dinime küfreden bari Müslüman olsa” atasözümüz aklıma geldi. Rusya’yı savaş suçu işlemekte itham edenler.. Evet, belki Rusya savaş suçu işliyor. Kadın ve çocukları acımasızca katlediyor. Eee, sizin Irak’ta, Afganistan’da, Suriye’de, Yemen’de vs. vs. yaptığınız ne ? Batı’nın deyimi ile söyleyelim: “ Rusya, Ukrayna’ya belki de sizin gibi demokrasi getiriyordur.”
Rusya saldırdı. Kara ve deniz kuvvetlerinin hantal olduğu iddia ediliyordu. Kısmen bu iddia, zırhlı araçların tek tek “avlanması” yla ispat edilir gibi oldu. Öyle ki, yüzlerce tank ve zırhlı araçların, ciddiye alınmayan Ukrayna ordusu tarafından nasıl imha edildiklerini gösteren videolar sosyal medyada psikolojik savaşın bir boyutu oldu.
Dünya canlı savaş sahneleriyle ilk kez “Körfez Savaşı”nda tanışmıştı. Bu başlangıç günümüze kadar devam etti. Tüm insanlık canlı ve kanlı savaş sahnelerini izleyebiliyor. Şimdilik bu görüntüler Rusya’nın aleyhine görülse de; zafer Ruslar’ın olacaktır. “Uzun vadede ekonomik zorluk getireceklermiş, kaybeden o zaman Ruslar olacakmış” onlar ayrı konular. Acımasız Rus emperyalizmi gerçek yüzünü gösterecek. Asker sivil ayrımı yapmayacak. Kadın çocuk ne denk gelirse katledecek. Şimdiden yakıp yıkmaya başladı, bile. Can kayıplarının sayısı bilinmiyor. Toplu mezar görüntüleri yayılıyor. Ukrayna’da taş üstünde taş bırakmayacaklar. ABD ve AB üyeleri istedikleri kadar Ukrayna’ya yardım etsinler, silah göndersinler. Bunların çok önemi yok. Rusya, Ukrayna’yı hantal ordusuna rağmen yakıp yıkacak. Ta ki, istediğini koparana/alana dek… Uzun vadede kaybedecekmiş ya; ona da o zaman bakar herhalde!… Rusya gibi bir ülkenin bu planları yapmadığını düşünmüyorum..
Ukrayna’ya gelince. Beklenenin üzerinde bir direniş gösterdiği inkar edilemez. Batının kazığını yemeleri belki akıllarını başına getirmiştir. Aynı soydan gelen iki ülkenin savaşını, saldıran taraf kazanacaktır. Ancak şehir savaşıyla Ruslar beklenenden fazla zayiat verebilir. Ama bu Rusları durduramaz.
Şu noktayı belirtmek istiyorum: Kahramanlar kolay çıkmaz. Volodimir Oleksandroviç Zelenski .. İyi bir komedyenmiş. Yahudi asıllı olduğu iddia edilen bir Slav. Ama bence kesinlikle bir kahraman değil. Neymiş, ülkesini terk etmemiş, kaçmamış. Nasıl yani, bir de kaçmasaydı. Kaldı da ne oldu? Salya-sümük ağlıyor. “Ey batı bizi yalnız bıraktınız. Ne olur yardın edin, şunu yapın, bunu yapın ne olur....” diye.. Böyle lider mi olur? Bir kez, acemi Zelenski devlet yönetmeyi bilmiyor. Öyle büyük bir oy çokluğu ile iktidara gelen her lider kahraman olamaz, ülkesini de yönetemez. İleriyi göremediği için ülkesinin işgal edilmesine neden oldu. Bu bağlamda “hain” dense ne olacak. Ruslar’ın yıllar önce kurduğu bu planı ön göremedi. Şimdi çırpınıp duruyor. Neticede, savaş bittiğinde Ukrayna’nın ne kadar can kaybettiğini ve ne kadar toprak parçasından olduğunu göreceğiz. Ülkenin tamamen toz duman olması, alt yapıların çökmesi vs.. bir yana..
ABD ve AB ülkeleri Zelenski’yi kahraman ilan edebilir. Ve bir kahraman arayan, Ukrayna halkı bu görüşü hemen kabullenip, mağlup olan, ülkesini harabeye çeviren Cumhurbaşkanlarını “milli kahraman “ ilan edebilirler.
Ancak, kahramanlık öyle kolay değildir. Çanakkale Zaferi’ni kutladığımız şu günde, Mustafa Kemal Atatürk ve niceleri gibi kahraman yetiştirmek, tecrübe, yiğitlik, ileri görüşlülük ister..
Unutulmamalıdır ki. Bizim için “kahramanlık, gidip bir daha dönmemektir.”