Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Adrey Karlov suikastı davasında mahkeme gerekçeli kararını açıkladı. Gerekçeli kararda, katil zanlısı polis memuru Mevlüt Altıntaş’ın kripto FETÖ mensubu olduğu belirtildi.
19 Aralık 2016 tarihinde Çankaya’da katıldığı sergide polis memuru Mevlüt Mert Altıntaş tarafından öldürülen Rusya Büyükelçisi Karlov’un suikastına ilişkin yürütülen dava, Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmüştü. Aralarında örgütün elebaşı Fetullah Gülen’in de bulunduğu 28 sanık hakkında mahkeme 6 sanığa beraat, diğer sanıklara ise 2 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 7 yıl 6 aydan başlayan hapis cezaları vermişti. Büyükelçi Karlov suikastına ilişkin davanın gerekçeli kararı açıklandı. Gerekçeli kararda, suikastı Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ve emniyet mahrem yapılanmasında yer alan üyelerinin birlikte gerçekleştirdiği belirtildi. Karlov’u öldüren Altıntaş’ın örgüt tarafından özel olarak seçilip eğitim gören ‘kripto örgüt mensubu’ olduğu ifade edildi.
“SALDIRIDA TÜRK-RUS İLİŞKİLERİNİN BOZULMASI AMAÇLANDI”
Açıklanan gerekçeli kararda, örgütün ‘MİT mahrem yapılanması’ ile Altıntaş’ın da içinde bulunduğu ’Emniyet mahrem yapılanması’nın birlikte çalıştıkları belirtildi. Kararda, MİT yapılanmasında yer alan sanık Vehbi Kürşad Akal’ın Büyükelçi Karlov’un koruma kullanıp kullanmadığı hakkında topladığı bilgileri örgüt abisi Hüseyin Kötüce’ye aktardığı, Kötüce’nin bu bilgileri Fetullah Gülen’e ulaştırdığı kaydedildi. Sonrasında Fetullah Gülen’ın Altıntaş’a suikast talimatını verdiği belirtildi. MİT tırlarının durdurulması, 15 Temmuz darbe girişimi ve Karlov suikastının amacının aynı olduğu kaydedilen gerekçeli kararda, “Her üç eylemin amacının aynı olduğu, amacın cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmektir. Saldırıyla Türkiye-Rusya Federasyonu ilişkilerinin bozulmasının amaçlanması hedeflerden birisi olmakla birlikte tek hedefin bu olmayıp, örgütteki çözülmeyi engelleme ve darbe girişimine zemin hazırlama amacını da taşıdığı, amacın Anayasal düzeni ne şekilde olursa olsun ortadan kaldırmak olduğu” ifade edildi.