Çanakkale’nin Ayvacık ilçesinde tarihi bir keşif daha yapıldı. Apollon Smintheus Tapınağı’nda 2023 yılı kazı çalışmalarında tapınağın kuzeybatısında kalan nekropoliste Roma Dönemi’ne ait 2 bin yıllık mezar bulundu. Mezar odasındaki tekne içinde ortaya çıkan, bütünlüğü bozulmuş ve karışmış haldeki iskeletler üzerindeki ilk değerlendirmelerde çocuk ve yetişkin ondan fazla bireyin bu mezara gömüldüğü ortaya çıktı.
Çanakkale’de yer alan Apollon Smintheus Tapınağı’nda 1980 yılında başlayan kazı ve restorasyon çalışmaları bu yıl Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Arkeoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Davut Kaplan başkanlığında, farklı bilim dallarından uzman ve öğrencilerden oluşan yaklaşık 20 kişilik bir ekiple gerçekleştirildi.
15 Haziran’da başlayan kazı çalışmaları bu yıl 1 Ekim tarihi itibariyle sonlandırıldı. Bu yılki kazı çalışmaları Apollon Smintheus Tapınağı’nın kuzeybatısında kalan nekropoliste (mezarlık) sürdürüldü. Üç farklı noktadaki kazılarda iki mezarın yanı sıra bazı yapılara ait temel kalıntıları ortaya çıkarıldı.
Bu mezarın planı ile Smintheion’da Roma İmparatorluk döneminde anıt mezarların varlığını anladıklarını belirten araştırmacılar, böyle bir mezar varlıklı kişi veya kişiler tarafından yaptırılmış olabileceği ifade ediyor.
Tapınağının kuzeybatısında kalan nekropoliste (mezarlıkta) Roma İmparatorluğu dönemine ait 2 bin yıllık anıt mezar bulundu. Mezar odasındaki tekne içinde ortaya çıkan, bütünlüğü bozulmuş ve karışmış haldeki iskeletler üzerindeki ilk değerlendirmeler çocuk ve yetişkin ondan fazla bireyin bu mezara gömüldüğü ortaya çıktı.
Bu mezarın planı ile Smintheion’da Roma İmparatorluk döneminde anıt mezarların varlığını anladıklarını belirten araştırmacılar, böyle bir mezar varlıklı kişi veya kişiler tarafından yaptırılmış olabileceği kaydediyor.
Bu alandaki kazıları gerçekleştiren ekip üyesi Dr. Öğretim Üyesi Hüseyin Yaman, “Nekropolisteki çalışmalarla burada var olmuş kişi ve toplulukların ölü gömme geleneklerine ilişkin bilgiler edinmekle birlikte, kutsal alandaki yapıların yayılım alanının başka bir ifadeyle kutsal alanının sınırlarının belirlenmesine katkı sağlamayı amaçlıyoruz” dedi.
Alanda sürdürdükleri bu yılki çalışmalarla 1990’lı yılların başındaki kazıdan sonra nekropoliste yeni sonuçlar elde ettiklerini vurgulayan Hüseyin Yaman, mezarlarla birlikte Geç Roma dönemine ait bazı duvarlar ve taş döşeli bir avlunun veya çıkmaz sokağın bir bölümü ve yuvarlak planlı küçük havuz benzeri bir yapı ortaya çıkartıldığını ifade ederek,
“Yuvarlak planlı, tabanı kireç kaplı yapı ilk gözlemlere göre bir işliğin parçası olarak değerlendirildi. Üç açmadaki kazı çalışmalarının yanı sıra bu alanda jeofizik çalışmalar da yapıldı ve ilk sonuçlar farklı mekanların varlığını gösterdi. Bu alanda ortaya çıkması muhtemel mezar diğer mekanların sayısının artmasıyla birlikte gömü gelenekleri, mezar tipleri, kutsal alanın sınırlarının değişimi ve mimari evreler hakkında çok daha kapsamlı bilgiler edinebileceğiz” diye konuştu.