Renkli rüyalar, renkli sinema, renkli yaşamlar… Hepimiz ön yaşlarında kaledeskoplarda renklerin dansıyla hayaller kurmuşuzdur.
Isaac Newton 1670 yılında güneş ışığını elmas bir prizmadan geçirerek, renkleri ayırmayı başardı. Bir odayı kararttırdıktan sonra güneş ışığının ince bir delikten odaya girmesini sağlamış, bu ışığın önüne bir prizma koyarak parçalanmış halini, tıpkı gökkuşağında olduğu gibi, yedi rengi yukarıdan aşağıya doğru bir perdeye yansıtmayı sağlamıştı. İngiliz Newton 1642-1727 yıllarında yaşadı.
Renklerin simyacısı Fransız Chevreul (1786-1889), Fiziğin Başbakanı Alman Helmholtz (1821-1894) ve ışığın dalga teorisyeni Thomas Young ( 1773-1829) gibi fizikçiler bu proje üzerinde yoğunlaşarak SPECTRUM SOLAERS (Güneş Tayfı)’nı oluşturdular.
Bütün renkler BEYAZ ışıktan doğar (beyaz renk; % 59 yeşil-sarı, % 33 mavi, % 19 kırmızıdır).
Üç ana renk; Sarı- Kırmızı- Mavi ve üç yardımcı renk Yeşil- Turuncu- Mor ve Mavi Mor karışımı Lacivert.
Güneşin ışığını depo edip yansıtmayıp yutuyorsa SİYAH, güneşin ışığını tümüyle yansıtıyorsa BEYAZ ve de ikisinin karışımı GRİ. Gri ve tonları en çok sevdiğim renk açık gri daha da güzel. Bu 7 + 2 renkten 16 milyon civarında renk ton keşfedilmiş. Pantone C (tekstil) ve Pantone P (kağıt) ta kaydedilmiş.
Işığın gözün retinasına değişik biçimde ulaşması ile ortaya çıkan bir algılamadır renk. Diğer bir deyişle Işığın nesnelere çarparak gözümüze yansımasıyla oluşan duruma renk deniyor. Renk duygusal bir olaydır. Her renk deneyimi, bir ışığa verilen fizyolojik tepki ile başlar. Kısaca renk eşya üzerinde değil gözde oluşur.
Yakın zamana kadar köpekler siyah-beyaz ve tonlarında görür diye biliyordum. Öyle değilmiş; İnsan retinasında 3 çeşit KON hücresi varmış, köpek retinasında ise sadece 2 adet KON hücresi var. Bu nedenle köpekler kırmızı-yeşil renkleri ayırt edemeyen “ renk körü” insanlar gibi görürlermiş. İnsan gözü, aydınlıkta en net görmek üzere, köpek gözleri ise, karanlıkta en net görmek üzere programlanmıştır. Köpeklerin yüzünün iki yanında yer alan gözleri sonucu, görme alanı 240 derecedir, İnsanlarda ise görme alanı 200 derecedir. Kedi, köpek, tilki gibi hayvanlarda retinanın altında, gelen ışığa ayna etkisi yapan ve gece avlanması için daha net görmeye yardım eden “tapetum” tabakası vardır. Bu nedenle hayvanların gözleri araba far ışıklarında parlar.
Kartal gözü en keskin gözdür. Retinasında ki görme sinirlerinin sayısı insan gözünün dört katıdır. Kartal gözü retinasından alınan DNA pilotların retinasına eklenerek, pilotların dört kat daha keskin görmesi sağlanıyor.
İnsan gözü 380 nm ile 780 nm arasındaki dalga boyunu algılar. Bunun dışındakiler ultra viole ışıklardır. Ergen yıllarımda hayal ettiğim yeni renkler icat etme teorim iflas etmiş durumda. Haftaya 565-590 nm arasında oluşan SARI rengi sizlerle paylaşacağım.
Hz Muhammed’ in Nur u Siyah’tır. Mekke’nin fethinde de Siyah bayrak kullanılmıştır. Hadislerde Sarı renk elbise kötüdür.
Konuyu göz renkleri ile bağlayacağım. Gözün; Sklera, koroid, retina adlı üç tabakası var. Gözün rengini koroid dokusu verir. Koroid ne kadar pigment içerirse gözün rengi o kadar koyu olur. Az olursa mavi tonları, hiç olmazsa kırmızı (kan rengi) olur.
Göz renkleri sayısal istatistiklerine bakarsak, dünyada % 70-79 kahverengi, % 8-10 mavi, % 5 ela, % 5 kehribar(amber), % 3 gri, % 2 yeşil göz var. Bindelik oranlarda kırmızı, mor göz (Elizabeth Taylor gibi) ve ikisi değişik olan göz renkleri var. Türkiye bazında ise, % 70 kahverengi, % 17 ela, % 8 yeşil ve % 4 mavi göz bulunuyor.
Shakespeare’in Othello karakteri kıskançlığa “ yeşil gözlü canavar” der. Anketlerde en etkileyici gözleri koyu yeşil ve gri gözler olduğudur.
Gözler ne renk olursa olsun görme renkleri ve gözyaşı aynı renktir.
Gözyaşsız ve renkli günler diliyorum. Baharı görmeden yaz geldi. Umarım renkli olur hepimiz için
Sevgilerle
M.Ünvan ATLI