Geçtiğimiz yaz İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmenin gündeme geldiği Polonya’da parlamento bu kez vatandaş inisiyatifi kapsamında sunulan “Aileye evet, cinsiyete hayır” isimli yasa teklifini görüştü. Hristiyan Toplum Kongresi ve Ordo Iuris Enstitüsü gibi muhafazakar örgütler tarafından hazırlanan yasa teklifi Polonya’nın İstanbul Sözleşmesi’nden çekilerek Uluslararası Aile Hakları Konvansiyonu oluşturmasını önerirken, parlamentodaki muhalefet partileri teklifin reddedilmesini istiyor. İktidardaki Hukuk ve Adalet Partisi (PiS) ise tasarının alt komisyonda ele alınmasından yana görüş bildirdi.
Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesinin ardından konuya ilişkin bir gelişme de Polonya parlamentosunda yaşandı. Parlamento, muhafazakar sivil toplum örgütleri Hristiyan Toplum Kongresi ile Ordo Iuris Enstitüsü öncülüğünde vatandaş inisiyatifi kapsamında hazırlanan “Aileye evet, cinsiyete hayır” başlıklı yasa teklifini görüştü. Polonya’yı derhal İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmeyi, hükümeti ise Uluslararası Aile Hakları Konvansiyonu oluşturmakla yükümlü kılmayı içeren teklif 30 Mart’ta parlamentoda yapılacak oylama ile ya yasalaşma yolunda alt komisyonda görüşülmeye devam edilecek ya da reddedilecek. Hristiyan Toplum Kongresi’nden Marek Jurek söz konusu yasa teklifini parlamentoda takdim ederken kazanım olarak sunulan İstanbul Sözleşmesi’nin zayıf kişileri şiddetten koruyan bir düzenleme olmadığını, söz konusu sözleşmeden çekilmeyle Polonya’nın sözleşmenin getirdiği cinsiyet ideolojisinden korunacağını ileri sürdü. Marek Jurek, Polonya’nın kendisinin “Şiddet Karşıtı Ulusal Uzlaşma” şeklinde bir düzenleme yapması gerektiğini belirtirken, iktidar partisi PiS milletvekili Violetta Porowska ise Polonya’daki hukuki düzenlemelerin şiddetle mücadelede gerekli standartları karşıladığını, parti olarak söz konusu yasa teklifinin parlamento alt komisyonunda ele alınmasından taraf olduklarını aktardı.
“SÖZ KONUSU TEKLİFİN YALAN, KORKU, HOMOFOBİ, AYRIMCILIK VE EŞİTSİZLİĞE DAYANIYOR”
Parlamentoda grubu bulunan muhalefet partileri Vatandaş Platformu (Koalicja Obywatelska), Sol (Lewica) ile Polonya 2050 ise yasa teklifinin reddedilmesini talep etti. Vatandaş Platformu’ndan Monika Rosa söz konusu teklifin yalan, korku, homofobi, ayrımcılık ve eşitsizliğe dayandığını belirtirken, Sol Parti’den Wanda Nowicka ise “Hepimiz biliyoruz ki bu gerçekten vatandaş inisiyatifi değil. Bu her şeyden önce Birleşik Sağ’a mensup politikacılar tarafından harekete geçirilen Ordo Iuris fanatiklerinin inisiyatifi” şeklinde konuştu.
Polonya yasalarına göre doğrudan demokrasinin bir bileşeni olarak 100 bin imza toplayan vatandaşlar “vatandaş yasama inisiyatifi” kapsamında parlamentoya yasa teklifi sunabiliyor. Genel kurulda görüşülen bu tür yasa teklifleri milletvekilleri tarafından tümden reddedilebileceği gibi üzerinde çalışma yapılması için alt komisyonlara da sevk edilebiliyor.
SÜREÇ POLONYA ANAYASA MAHKEMESİ’NDE DEVAM EDİYOR
Polonya Adalet Bakanı Zbigniew Ziobro geçtiğimiz yaz aileyi hedef alan ideolojik bir sözleşme olduğu, toplumsal yapı ve aile açısından zararlı ifadeler içerdiği gerekçesiyle İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmek için yasal prosedür başlatmıştı. Adalet Bakanı Ziobro’nun bu girişiminin ardından Polonya Başbakanı Mateusz Morawiecki de kadına yönelik şiddetin önlenmesi hususunda devletlerin görevlerini içeren bu sözleşmede ideolojik hükümler bulunduğunu belirtmiş, bu durumun Polonya anayasasına uygunluğu bakımından denetlemesi için konuyu Anayasa Mahkemesi’ne taşımıştı. Konu halen Polonya Anayasa Mahkemesi’nde görüşülmeyi beklerken, 2011 yılında İstanbul’da imzaya açılan, 2014’te Avrupa devletlerini hukuki olarak bağlayan İstanbul Sözleşmesi’ni ise Polonya 2015 yılında imzalamıştı.
(Ebru Orhan/İHA)